Ahtapotların Ciddi Ciddi Kendi RNA'larını Düzenleyebilmesi

Fizikleri ve sinirsel maharetleri nedeniyle ahtapotlara her zaman bu dünyanın uzaylıları derdik ama bu kadarı da fazla.
Ahtapotların Ciddi Ciddi Kendi RNA'larını Düzenleyebilmesi
iStock

ahtapotların, acıktıklarında kendi kollarını yiyip sonra ölmeleri (muhtemelen acıkmaktan ziyade bir intihar girişimi) bilgisini edindiğim günden beri kendilerinden pek haz etmezdim. fakat bugün iş daha da korkunçlaşmaya başladı.

ne demek dna kodlarına boyun eğmeden rna'larını değiştirebiliyorlar?

sen kimsin ya? rna'larının %60'ı editlenmiş. protein sentezi sırasında farklı rna'lar farklı görevlendirmelere sahip işler ve temelde, sentezlenecek kodla ilgili bütün ayak işlerini rna yapar. yazıdan anlaşıldığı kadarıyla olay daha sürecin başında, t-rna'da gerçekleşen bir adaptasyon ile meydana geliyor. mutasyon gibi keskin değişimlerden ziyade bireysel adaptasyonlar ile yaşamsal fonksiyonlar maksimize ediliyor ve ortama uyum sağlanıyor. elbette her ahtapot farklı adaptasyon süreçlerinde farklı 'survival edit'leri yaptığı için çok geniş bir yelpaze ortaya çıkıyor.


meraklısına not düşelim, bu farklı kombinasyonlardaki adaptasyon zenginliği, canlıların evrimsel olarak türlerinin devamını daha uzun süre sağlıyor. gdo'ya bu kadar karşı çıkılmasının sebebi tam olarak bu, genlerin tektipleşmesi, adaptasyon marjini olmaması gibi gibi.

yani bu herifler kafalarına göre protein üretebiliyorlar, genetik kısıtlamalar onları bağlamıyor. bunu başarabilen tek canlılar aynı zamanda (bildiğim kadarıyla). yani bu ahtapot tayfası mesela hulk okusa ve "ben artık devasa ve yeşil olmak istiyorum" dese, bunu başarabilir. ancak ve ancak, intelligence olarak tanımlanan bir sinir sistemine (beyne) sahip değiller. ya da sahiden de uzaylılar ve isteseler dünyayı ele geçirirler ama iyi kalpli oldukları için yapmıyorlar?

protein sentezi gücü tek dna'de toplanmamalı... tek dna rejimine hayır!

kaynak