Akranlarınızın Size Farklı Bakmasına Neden Olan Durum: Doktor Çocuğu Olmak

Öğretmen çocuğu olmak gibi, doktor çocuğu olmanın da hem avantaj hem de dezavantajları var. İşte bunu anlatan Sözlük yazarlarının yorumlarını aktarıyoruz.
Akranlarınızın Size Farklı Bakmasına Neden Olan Durum: Doktor Çocuğu Olmak
iStock

hayata etkileri

doktor çocuğu olmak; anne babayı literatürlerin arasında arayıp bulmak, çocukken sevilerek bakılan kitapların anatomi atlasları olması, nöbet odalarında resim yaparak büyümek, oyun oynarken beyaz doktor önlüğünü giymek, oyuncak doktor setlerine hiçbir zaman anlam verememek, akşam yemeklerinde ne konuşulduğunu öğrenebilmek için ikinci bir dil öğrenmekle yükümlü olmak, hastane kokusundan iğrenmek, hasta olduğunuzda zerre ilgi görmemek, yabancı hastaların sizden daha çok ilgi gördüğüne tanık olmak ama kendi kendini iyileştirebilme becerisini kazanmak, mükemmel prospektüs okuyabilme becerisi edinmek, tansiyon ölçmeyi, iğne yapmayı bilmek, akciğerdeki ral'i duyabilmek, bazen sırf sonunun nereye varacağını bildiğiniz için "annen baban ne iş yapar yavrım?" sorusuna memur diye yanıt vermek ve ayrıntılara girmemek, bir ömür boyu yorgun evebeynlere sahip olmaktır. 

hayır avantajlı değildir, doktor çocukları mesleğin aşırı idealizminden dolayı meslek aşkının kendilerine tercih edilmesini kabullenmiş çocuklardır. anne hiçbir zaman anne değildir, baba hiçbir zaman baba değildir, çocuk da anne ve babanın simultane nöbetçi olmadığı bir gün eskaza olmuş bir mahlukat olduğu için çoğunlukla yalnız ve kendi halindedir.

arkadaşlar

doktor çocuğu olmak; iyi kazanan birkaç doktoru görüp bütün doktorları aynı sanan, "noolcak olum iki tık tık bi fık fık malı götürüyonuz" diyen, "baban günde kaç hasta bakıyo, annen ayda kaç ameliyat yapıyo" diye sorup aylık gelirinizi hesaplamaya çalışan, mesleği kötüye kullanan bir iki doktoru görüp "bu doktorların hepsi üçkağıtçı oğlum" diyebilen, siz kendiniz bir şey sormaya çekinirken "bize 2-3 hafta rapor lazım oğlum, babandan çıkartırsana" diyebilen, "senin baba ssk'da idi demi" diyip 5. dereceden sigoratsız akarabasını ameliyat ettirmek isteyip mümkün olmayınca da "para yedirmedik ondan olmadı demi" diye iğrençleşen, annenizin jinekolog olduğunu öğrendikten sonra "muayenelere sen de giriyon mu lan" diye soran, sonra da "noolcak oğlum ben olsam girerdim" diyip fantazi yapan, "siz hiç hasta olmazsınız heralde dimi" diye sorabilen gerizekalı yavşak arkadaşlarınıza delicesine dalmak istemektir.

hem annesi hem babası doktor olan bir çocuk olarak...

1) kongre/konferans/sunum/ poster: memeden kesilme sebebim, annemin kongreye gitmesi... hala yazıyor, hala gidiyor! 

2) nöbet: çocukluk nöbet tutarak geçtiği için, serde de çocukluk olduğu için abartılı haylazlıklar, saklambaçlar ve kovalamacalar morgda sonlanabilir. benim yanlışlıkla morga girdiğim kaç sefer var sayamadım. bir de normalde çocukların mahallede amcaları, dayıları olur... benimkiler hastanenin cerrahı, kantincisi, ambulans şöförüydü.

3) gece gelen telefonlar: korku, dehşet, ölüm, salgın, kaza, bela, entrika....

4) size değil, kamuya hizmet etmeleri: “normal” ana-babalar çocuklarının sümüğü aksa deli olurken, sen 40 derece ateşle yatsan, sabaha düzelirsin derler. genelde ilaç almana müsade etmezler. inanılmaz bi çifte standart yahu! sıfır özen! 

+ anne ateşim var galiba öhö...
- bugün de bize bir hasta geldi, aynı senin yaşında, kanser olmuş. ne diyodun?

5) doktorların yemek sohbetleri: bu anıyı direkt paylaşacağım. yine bir nöbet. hastanenin kasvetli yemekhanesine gitmişiz. cerrah olduğu yemyeşil üniformasından belli bir abi de gelmiş masaya oturmuş. bak unutmuyorum yemek de köfte! bu cerrah abimiz demin girdiği kalın bağırsak ameliyatını anlatmaya başlamaz mı?! şaka değil, bunlar karşılıklı konuştukça öğüre öğüre çıktım ordan!

6) nalet olası latince: artık nasıl hasta olmuşsam artık düşün; beni bir doktora götürmüş diyelim. hasta benim, doktora soruyorum, neyim var. ben orda değilmişim gibi anneye/babaya anlatıyor durumu. çığlık atası geliyo insanın, anlamıyorum diyerekten! doktor daha fazla rahatsız edilmeden odasından çıkılıyor... anne neyim varmış? korkma ya ufak bir operasyon olucak. pardon?!

7) annemin hastanesi: sanki oranın sahibiymiş gibi bahsedebilirsin bir devlet hastanesinden. e, bir yerde orası da ev sayılır!

hiç iyi bir şey yazamadım belki ama onlara çok ama çok saygı duyuyorum. zaten ben de gerçekten hasta değildim, kapris yapıyordum...

Hayata Kendi Başına Göğüs Germeyi Alışkanlık Haline Getirme Sanatı: Tek Çocuk Olmak