Alman Komşusunun Noel Hediyesi Olarak 30€ Verdiği Ekşi Sözlük Yazarı

Almanya'da yaşayan bir Ekşi Sözlük yazarı, komşusunun Noel hediyesi olarak verdiği 30 euroyu Ekşi Sözlük'te paylaşınca olay biraz ilgi çekti. Bu konu aracılığıyla Almanya'daki bu hediye kültürüne biraz değinmek istedik.
Alman Komşusunun Noel Hediyesi Olarak 30€ Verdiği Ekşi Sözlük Yazarı

az önce dinsiz avrupa'nın göbeği almanya'da yaşayan, kafası karışık ateist; karısı hristiyan olan komşumuz noel hediyesi olarak bir zarfın içinde 30 euro verdi.

ramazan bayramında bütün komşulara baklava dağıtmıştım. galiba ona istinaden böyle bir hediye aldık.


2 kızım var, komşu parayı verirken “çocuklar için veriyorum” demişti.  geçen ay da aynı komşu ,bahçede benim çocuğun çamurlu ayakkabıları duruyordu, onları yıkamış.

ekşi sözlük'teki bazı yazarların negatif tepkileri üzerine eklemeler

almanya'da yaşayan başka bir ekşi sözlük yazarı arkadaş da “komşusunun sabah işe geç kalmasın diye arabasının buzlarını kazıdığını” yazmış özelden.


siz devam edin içinizdeki nefret hisleriyle yaşamaya. ben sağcı - solcu yobazlardan, laf anlamaz eğitimsizlerden kurtuldum. istediğim gibi bir hayat yaşıyorum. alman vatandaşı olmama da sadece birkaç ay var. maalesef tamamen iletişimimi kesmeden bu iğrenç zihniyetten kurtulamayacağım.

almanya'daki hediyeleşme kültüründen bihaberler toplanıvermiş

almanya'da her marketin, dükkanın kendilerine has hediye kartları vardır; içine para yüklersiniz ve istediğiniz kişiye hediye edersiniz insanlar kendi ihtiyaçları ne işe gidip o mağazadan, marketten alışverişini yapar. hatta ve hatta samimiyetiniz çoksa ve hediye kart vereceğiniz kişiyi iyi tanıyorsanız özel ilgi alanına göre bir hediye kartı alırsınız ve o kişiyi daha mutlu edersiniz.

almanlar mantıklı insanlar; gidip tabak-çanak, fiskos masası vs. almak yerine ya böyle hediye kartı verirler ki kişi kendisi karar versin, neye ihtiyacı varsa onu alsın derler; yahut güzel bir kartpostal bulup, özenle hazırlayıp içerisine çok aşırıya kaçmamak kaydıyla normal bildiğimiz parayı koyup hediye ederler ki yine sonuç aynı kapıya çıkıyor; kişi istediği, ihtiyacı olanı alabilsin diye.

mesela benim iş arkadaşlarım bana çok zarif bir kartpostal hazırlayıp vermişlerdi yeni evime taşınırken. üstelik, güzel bir el işçiliği ile hazırlanmış bir kesenin içine de herkes ne kadar katmak istiyorsa o miktarda para koyup vermişlerdi. bir kişinin neye gerçekten ihtiyacı olduğunu ancak kendisi bilir. benim bıçak takımına ihtiyacım varken ve futbola ilgim yokken gidip kafana göre bana futbol takımı forması alırsan hiçbir işe yaramaz.