Alması Pek Kolay Olmayan Silah Taşıma Ruhsat Hakkında Merak Edilenler

Kimler silah taşıma ruhsatı alabilir? Bir kişi kaç silah için taşıma ruhsatı alabilir? Başvuru ve alım süreci nasıl? Silah taşıma ruhsatı harç ücreti ne kadar? Silah taşıma ruhsatıyla ilgili akla gelebilecek tüm soruların cevapları.
Alması Pek Kolay Olmayan Silah Taşıma Ruhsat Hakkında Merak Edilenler

"silah" dendiğinde akla hemen tabanca geldiğinden, esasında genelde kast edilen ruhsat, tabanca taşıma ruhsatıdır.

6136 sayılı kanuna göre alınacak yarı otomatik tabanca taşıma ruhsatını almak, sanıldığı kadar kolay değildir. silah taşıyan birini kovboya çevirmez. aşağıda, biraz uzun olmakla beraber, hem alım sürecini hem de sair mahsurlarını, ülkemizdeki çeşitli arızaları izah etmeye çalışacağım.

silah sahibi olmak, amerika birleşik devletleri'nde vatandaş için bir hak iken, kanada ve avrupa'da ayrıcalıktır. avrupa'da bazı ülkeler müstesnadır. bu konuda bizim de benimsediğimiz sistem, avrupa sistemidir ve bulundurma olsun taşıma olsun, her tür silah sahipliği, hukuken hak değil bir ayrıcalıktır. devlet, bir gün mevzuatı değiştirir ve silahları toplayıverir. dolayısıyla bizde silah, bir nevi emanettir.

bunun yanında ruhsatlı silah sahibi olmak; önyargılarla mücadele etmek, silah korkusu olan insanlardan laf yemektir. bu mahalle baskısı, başlıbaşına kişiyi silahtan soğutacak derecede ileridir.

kimler silah taşıma ruhsatı alabilir?

mevzuata göre silah taşıyabilecekler, son derece kısıtlı bir zümredir. valiliklerin "can güvenliği" nedeniyle verdikleri taşıma ruhsatları haricinde almak, çok daha sıkı kurallara tabidir. sanıldığı kadar kolay değildir. keyfi uygulamaya cevaz vermeyen, ayrıntılı bir mevzuata tabidir. bu mevzuat, hem alım aşamasında hem de ruhsatın devamı süresince sıkı bir biçimde uygulanır.

üniformalı meslek mensuplarının (polis, asker, bekçi, gümrük muhafaza memuru, orman muhafaza memuru) yanı sıra üniformasız bazı meslek mensupları da (avukat, hakim, savcı, noter, arıcı) bu ruhsatı, diğer şartları haiz olmak kaydıyla alabilir. yine yıllık cirosu belli bir miktarı aşan şirketlerin/kooperatiflerin yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri, genel müdürleri ve genel müdür yardımcıları, "diğer şartları da uygun olmak kaydıyla" alabilir.

"diğer şartlar" deyip duruyorum, bunlar, sabıkasızlık, ayrıntılı bir sağlık kurulu raporu, hali hazırda devam eden yargılama olmaması gibi şartlardır.

istediğim sayıda silah alabilir miyim?

üniformalı meslek mensupları haricindekiler, istediği sayıda tabanca alabilir. mevzuatta bu konuda bir sınır yoktur. ancak kaymakamın evrakı imzalarken, "evi cephaneliğe çevirdi dürzü, vermeyin buna yeni ruhsat" demesi muhtemeldir ve yaygın bir uygulamadır. bu durumda idari yargıda dava açmak ve lehte karar beklemek gerekir. genellikle bir kaymakamın görev süresi, dava sürecinden kısadır ve bir sonraki kaymakamı beklemek ehveni şerdir.

başvuru ve alım süreci nasıldır?

süreci, avukatlık mesleği üzerinden anlatayım. kanun koyucumuz, avukatlık mesleğinin de tehlikeli bir iş olduğunu öngörmüş ve avukatlara silah taşıma ayrıcalığı vermiştir.

tabanca ruhsatı almak için iki yol vardır. kullanılmamış bir silah alacaksanız, makina ve kimya endüstrisi kurumu, kanunen tek satıcıdır ve oradan almalısınız. yok eğer ikinci el bir silah alacaksanız, dilekçenizde hangi silahı alacağınızı, o silahın mevcut ruhsatının fotokopisini de ekleyerek belirtmeniz ve hali hazırdaki ruhsat sahibiyle birlikte başvurmanız gerekmektedir.

ikamet ettiğiniz ilçenin emniyet müdürlüğüne, kaymakamlığa hitaben bir dilekçe, istek formu, harç makbuzu (2022 eylül ayı itibarıyla beş yıllık 10.359 tl), sağlık kurulu raporu, baronun verdiği faaliyet belgesi, vesikalık dört fotoğraf, vergi dairesinden alınan "borcu yoktur" yazısı, nüfus cüzdanı ile başvurursunuz. emniyet müdürlüğü, mesleğinizi baroya yazarak teyit eder, sabıka kaydınızı, devam eden bir ceza davanız olup olmadığına dair uyap kaydını, mernis adres kaydınızı sistemden kontrol eder. bir aykırılık görmezse, dosyanızı kaymakama "olur" için arz eder. en azından birkaç hafta süren bütün bu süreç sonunda size, mkek'ye hitaben "adı geçen şahsın yarı otomatik tabanca ve bu tabancada kullanılmak üzere 200 adet fişek almasında sakınca yoktur" cinsinden bir yazı verirler. bu yazıyla mkek'ye gider, elin amerikalısının 500 dolara aldığı silahı en iyi ihtimalle 2.500 dolara alırsınız. evet, devletimiz dolarla makina satıyor, evet, beş katı fiyattan. o da şanslıysanız ve mkek, o makinayı satışa sunduysa. silahı alıp, geri dönüp emniyet müdürlüğünde faturasını vererek ruhsata bağlarsınız. silah taşıma ruhsatınız hayırlı olsun. esas iş şimdi başlıyor.

artık kafama göre taşıyabilirim, değil mi?

silahla girilmesi zinhar yasak olan yerlere silahla giremezsiniz. havalimanı, stadyum, miting alanı, tbmm, duruşma salonu, vs. diyelim bir şekilde, denetim eksikliği, unutkanlık, dikkatsizlik gibi nedenlerle hasbelkader girdiniz, fark edilirse yandınız. hakkınızda dava açılır, silah ruhsatınız iptal edilir ve ömür boyu bir daha taşıma ruhsatı alamazsınız.
mesleğe bir gün bile ara verseniz, aktif avukatlığı bıraksanız, hemen emniyete başvurup ruhsatınızı bulundurma ruhsatına çevirmelisiniz. aksi halde ömür boyu taşıma ruhsatı alamazsınız. 

ticarete girdim, ilk seneden voliyi vurdum, zaten on milyonluk ciro yapıyorum, ha avukatlık ha cirodan ruhsat, fark etmez derseniz, emniyete bildirmezseniz, ömür boyu taşıma ruhsatı alamazsınız. ruhsat iptali halinde idari yargıda dava açmanız, "ben nasılsa taşıma ruhsatı şartlarını haizim" demeniz, işi şansa bırakmaktır. en baştan emniyete başvurup, eski dosyanızı kapatıp, yeni durumunuza uygun bir dosyayla yeniden başvurmanız gerekir.
trafikte, apartmanda, adliyede, büroda, aklınıza gelen herhangi bir yerde ve herhangi bir sebeple biriyle tartıştınız, kavga ettiniz diyelim. silahınız yanınızda olsun olmasın, silahı gösterin veya göstermeyin, hakkınızda bir dava açılırsa, silah ruhsatınız iptal edilir. bir yıl ve üzeri hapis cezasıyla yargılanmanız kafidir.

hangi hallerde kullanacağım ben bunu, kime ateş edeceğim?

işte o sorunun cevabı aslında yok. önce olanlar olacak, sonra mahkemece değerlendirilecek. silahınızı kullandıktan sonra uzun bir yargılama sürecine hazır olmalısınız. silahınızı bir tehdit ve savunma durumunda kullandıysanız, mahkeme bunları ayrı ayrı değerlendirecektir. belinizdeki, çantanızdaki silahı kullanmak, en son çaredir. o silahı kullanmadan (birini vurmanız şart değildir, havaya ateş etmek veya silahı hedefe doğrultmak da kullanmak sayılır) kendinizi savunabiliyorsanız, savunun. kaçabiliyorsanız, kaçın. aksi halde yandınız. erkekliğin onda dokuzu kaçmak ne de olsa. mahkeme alenen meşru müdafaa kararı vermezse, o silah gider, ruhsat gider, verilen cezaya göre siz cezaevine gidersiniz, bu arada tabi meslek de gider.

gayet haklı gerekçeyle silahımı çektim, hedefi etkisiz hale getiririm, attığımı vururum, değil mi?

doğuştan gelen bir atıcılık yeteneğin yoksa kolay kolay vuramazsın, genelde vurulursun. tabanca, öyle filmlerdeki gibi bel hizasından hedefe doğrultulup, attığını vuran bir silah değildir. ihtiyaç halinde kılıfından çıkarttığın tabancanın da senin baktığın yere bakması için her yıl en azından birkaç bin mühimmat harcaman, bu konuda eğitim alman, çeşitli senaryolara göre yapacağın hareketleri kas hafızana işlemen gerekir. mekanik olarak güvenilir, her daim bakımlı bir tabancan olması gerekir. öyle iki atan bir diken, tutukluk yapan silah, ancak poligonda iş görür. şansına mkek tarafından standart dışı üretilen bir mermi, patlamayabilir ve sonun olur. hayatında belki bir kere lazım olacak bir makinanın, kusursuz çalışmasını istersin. birkaç bin mühimmat dedik de, o mühimmatı nereden bulacaksın? ülkemizde silah sahibi, yıllık ancak iki yüz mermi alabilir. istihkakı bu kadardır. batı ülkelerinin birkaç katı fiyata, daha kalitesiz, bireysel savunma konseptine uygun olmayan nato mühimmatını, o da ancak iki yüz adet alabilirsin. (subay, astsubayın bu istihkakı elli ile sınırlıdır, yani askerin sivillerden daha iyi tabanca kullanıp kullanmadığı tartışmalıdır) tek çaren vardır, poligon mermisi. zaten pahalı olan mermiyi, onun da iki katı fiyata poligondan alırsın ve o anda, poligonda harcaman gerekir. bu arada poligondaki atış eğitmeni, gerçekten bir şeyler biliyorsa ne ala, müdahale eder ve hatalarını gösterir, eğitir. yok eğer o da bilmiyorsa, artık iş sana kalmıştır. internet, youtube, dergiler falan bir yere kadar faydalanabileceğin yerlerdir. işi öğrenene, melekelerin oturana kadar, birkaç tabanca ve ruhsat harcı parasını mühimmata gömersin. sonra da düzenli olarak antrenman yapman gerekir ki vücut, unutmasın. bu konuda tavsiye edebileceğim yegane türkçe kaynak, ttforum sitesidir. işi bilenlerin, bilmiyorsa da bilmediğinin farkında olanların forumudur.

silah seçimi nasıl olmalıdır?

her şeye rağmen silah almaya karar veren birinin, uygun tabancayı seçmesi gerekir. o kadar da kolay değildir. tabanca da bir makinadır ve her makinanın kendine özgü özellikleri vardır. tıpkı otomobil gibi, dikkatle ve kişiye uygun olanın seçilmesi elzemdir. kişinin vücut yapısına, eline, bileğine, solaklığına, taşıma amacına, genelde bulunduğu ortamlara göre seçilecek makina değişir. bir buçuk metre boyla ve küçücük dolma parmaklarla "ahan da bak, çıkarttı mı ürkütüyor, kocaman maşallah" diye gidip de cz75 alırsanız, üzülürsünüz. hangi kılıfla taşıyacağın bile bu makinanın seçiminde etkendir. mkek'nin kafasına göre bir satıp bir satmadığı kalibrelerde fişek kullanan silah almak, çılgınlıktır. öyle alayım en babasından bir .45 acp ya da taşıması kolay diye .22 lr dersen, risk alırsın. mkek'nin kapısını aşındırır, parasıyla mermi bulamazsın. bu tip mühimmat, poligonda da kıt olduğundan, tabancayı kasaya atar, unutursun. 9x19 mm parabellum, bu memleket insanının mahkum olduğu kalibredir. tabanca seçim işi bambaşka bir dipsiz kuyudur ve kişinin kılı kırk yarması gerekir.

velhasılı, öyle kolay alınmayan, alınca yanında bir sürü soru ve sorun getiren bir ruhsattır bu.