Arabayı Bırakan Birinden: Mazotun Cep Yaktığı Şu Dönemde İşe Bisikletle Gitmenin Faydaları

Benzin fiyatlarının zam üzerine zam aldığı şu dönemde bir süredir araba kullanmayı bırakıp iş yerine bisikletle giden biri anlatıyor.
Arabayı Bırakan Birinden: Mazotun Cep Yaktığı Şu Dönemde İşe Bisikletle Gitmenin Faydaları
iStock

mazot fiyatları o kadar çıldırmış durumda ki sadece evimle işyerim 7 km olmasına rağmen haftalık 500-600 liralık mazot yetmez oldu. ayda 2 bin liranın üzerinde boşu boşuna bir masraf kalemi... hem zoruma gidiyor hem de ciddi anlamda zorluyor.

babam sağolsun, bana kendi kullanmadığı bisikletini verdi. bir süredir onunla gidip geliyorum. araçla 20 dakikada giderken bisikletle sadece yarım saat sürüyor. bir de geçtiğim güzergahlarda başlayan ve bitmek bilmeyen yol çalışmalarını görünce, ben bisikletle aralardan sıyrılıp giderken, trafikte bekleyen araçları görmek benim motivasyonumu arttırıyor.

neye yarar bisikletle gitmek derseniz

1. en önemlisi günümü ve haftamı daha iyi planlamaya yarıyor. eskiden daha geç ya da daha erken giderken şimdi güneşi ve akşam esintisini planlayıp ona göre yola çıkıyorum. şirket dışında ve genelde de başka bir şehirde olan toplantıları birleştirip o günlerde arabamla gidip hallediyorum. ofisin içinde daha fazla kalarak daha fazla çalışmış oluyorum.

2. benim gibi az su içen bir insana maşallah gayet de iyi su içiriyor bu aktivite. kapımı çalmadan anlamadığım susuzluk meğerse beni cidden yoran bir olaymış. şimdi daha dinç hissediyorum.


3.
bir haftada 1.5 kg gibi kilo mu ödem mi bilinmez bir ağırlıktan kurtulmuş oldum. uykuya dalmak da uyanmak da daha kolay hale geldi. sürekli bölünen gece uykularının yerini kesintisiz uyumak aldı. ne yatak ne de yastık seçiyorum artık.

4. ayda 2 bin liranın neredeyse yarısı cebimde kalacak. kendime ya da aileme harcayabilirim elim titremeden. otopark için de verilecek nereden baksan 400 lira civarında bir para daha var. evin interneti ve telefon faturaları buradan rahat çıkar. ciddi bir ekonomi sağlıyor.

5. park etmek için yarım saat tur attığımı biliyorum. şimdi evden alıyorum, ofise girip kilitleyip çıkıyorum. müthiş hafiflik. aslında araca binip, onu park edip indiğim süre 40 dakikanın üzerine çıkıyormuş da ben farkında değilmişim. daha yavaş bir taşıtla zamandan tasarruf edeceğim aklıma gelmezdi.

6. terleme konusunda çok problemli olan ben nasıl oluyorsa hiç terlemeden gidip geliyorum. bunda elbette şehrin topoğrafyası çok önemli. adapazarı tam bir bisiklet şehri. güzergahta 2 metre rakım farkı bile yoktur. iyi bir deodorant ve stick iş görüyor. adapazarı bisiklet şehri demiştim. hakkını vereyim. hem bisiklet yolları gayet yeterli, hem de sürücüler gayet saygılı. sıkıtı çıkmıyor gidip gelmeler. en azından geçtiğim güzergahta böyle.


7.
arabada dinlediğim radyo sadece gürültü yapmak için açıkmış. şimdi kulaklığı takıp podcast dinlerken zaman akıp gidiyor. dinlerken pedal çevirdiğimi çoğu zaman unutuyorum.

8. yeme içmeye daha fazla dikkat ettiriyor. günde bir saat bisiklete binip üzerine her aklına geleni yemek o kadar basit değil. sorgulaman artıyor. kilo verdiğini görünce daha dikkatli bir diyet çıkıyor ortaya. ağır yiyecekler bir süre sonra bittiği için daha dinç, daha aktif bir süreç başlıyor.

bisiklet pahalı mı? elbette. insan hayatından başka ucuz olan bir şey maalesef bu ülkede kalmadı. ama bisiklet en azından benim için parasını hemen çıkartan ender araç gereçten biri. sarımsak ezicimi ve bisikletimi dünyalara değişmem bunu anladım. imkanı olan ya da bir süredir bu aktiviteyi aklından geçirenler hiç düşünmeden başlasınlar derim bir an önce. keyifli, sağlıklı pedallar.