Asur Kralı II. Sargon Hakkında Bilmeniz Gereken Bütün Şeyler

II. Sargon kimdir? 2 Sargon hangi savaşta oldu? Akad kralı Sargon Hayatı? Bütün bu sorulara cevap veren detaylı bir yazıyı aktarıyoruz.
Asur Kralı II. Sargon Hakkında Bilmeniz Gereken Bütün Şeyler

mezopotamya tarihinde, sargon ismiyle bilinen üç kral bulunur: mitoslara konu olmuş efsanevi akkad kralı büyük sargon (2335-2279), hakkında pek bir şey bilinmeyen asur kralı i. sargon (1920-1881), ve neo-asur kralı ii. sargon (722-705) [1].

öteki asur hükümdarları gibi, ii. sargon da haleflerinden üstün bir performans sergilemek için narsisistik ve ideolojik bir çaba göstermiş, arkasında kendisini kanıtladığını imleyen yazıtlar, detaylı annal'lar bırakmıştır. bunlar, destekleyici kaynaklarla birlikte takip edildiğinde, görece tutarlı bir ii. sargon kronolojisi oluşturabiliyoruz [2].

ii. sargon'un nasıl tahta çıktığı bilinmiyo

lakin, yerine geçtiğinde, v. şalmanezer'in(727-722) henüz tahttaki 5. yılıydı. v. şalmanezer öldüğünde iki kuşatma birden yönetmekteydi, dolayısıyla savaşta ölmüş olabileceği düşünülür; fakat, kimilerine göre, eğer savaşta ölmüş olsaydı yeni ahit'in 2. krallar bölümünde buna değinilirdi. bu yüzden farklı bir teori daha geliştirilmiştir. v. şalmanezer, hem bir türlü sonuçlanmayan kuşatmalar yüzünden ordunun gözünde, hem de kendilerine yüklenen ağır ve cebri işler yüzünden halkın gözünde başarısız bir hükümdar izlenimi bırakıyordu. buna binaen, iii. tiglat-pileser'in küçük oğlu olduğu düşünülen ii. sargon, abisinin fiili güç boşluğundan yararlanıp tahtı ele geçirmiş olabilir [3].

bunu destekler şekilde, belgelerden biliyoruz ki ii. sargon çeşitli vergi muafiyetlerinde bulunmuş, abisinin ani ölümünün unutulmasını dilemiş, başına gelenleri hakettiğini ve tanrı kaynaklı olduğunu belirtmiştir[4]. lakin ii. sargon'un gerçekten iii. tiglat-pileser'in küçük oğlu olup olmadığı bilinmemektedir; bu bilgi sadece ii. sargon'un kendisinden gelmektedir.

ii. sargon, tahta geldiği gibi getirdiği vergi muafiyetlerinin yanında, bahsi edilen çıkmazdaki kuşatmalara da son vermiştir. annal'larının ilk yılında (721) samaria'yı fethetmiştir. ardından israil'i haritadan silmiş, son kralı hoşea'yı esir almış, israillileri sürgün etmeye koyulmuştur. sargon'un belgelerine göre sürgün edilen israilli sayısı 27.290'dır; bunları küçük asya'dan medlerin topraklarına kadar dağıtmıştır [5].

sargon, tahta geldikten sonra büyük bir direniş ve isyanla karşılaşmıştır

 batıdaki isyanın merkezi suriye'deki hamat şehriydi; yau-bi'di, arkasına şam ve arpad gibi birçok şehri de alarak büyük bir isyan başlatmıştı. sargon da, kuşatmalara son verdikten sonra, 720 yılında ilk hamat'ın üstüne yürüyüp şehri yıkmış, daha sonra da öteki isyancı şehirlere yönelmiş ve karkar muharebesi'nde isyanı bastırmıştır [6][7].

bunlar olurken, aynı yıl, güneyde de bir başka grubun ayaklandığı görülür: bir babylon kabilesi olan bit-yakin. ii. marduk-apla-iddina'nın(marduk-baladan) başını çektiği grup, babylon'u ele geçirmiş ve bölgedeki asur hakimiyetinin sona erdiğini ilan etmiştir. sargon da haliyle sessiz kalmayıp üstlerine yürümüş, kabile de haliyle sessiz kalmamasına sessiz kalmamış ve elam'ı yanına çekmiştir. der (tell aqar) şehrinde bir muharebe yapılacaktı; asur ordusu gelir, elam ordusu gelir, babylon ordusu yetişemez. herhalde işi çıkmıştır, ya da yolu mu karıştırmıştır, bilemiyorum. mutlaka bir antik birey bu geç kalışın asur'un galibiyetiyle sonuçlanacağını öngörmüş ve bahse girmek istemiş, karşısındaki bir başka antik birey de bu galibiyete kesin gözüyle bakıp bahisten kaçınmıştır, daha sonra da sonucu görüp kaçırdığı fırsata üzülmüştür; nitekim, babylon'un çarpışmaya yetişememesine rağmen, asur bozguna uğramıştır. marduk-apla-iddina, güney mezopotamya'daki kontrolünü kesinleştirmiş, babylon kralı olmuştu r[8].

sargon, mö 717'de, pek zorlanmadan karkamış krallığı'nı fetheder. karkamış krallığı, küçük ve sargon'a karşılık veremeyecek askeri güçte olmasına rağmen ticari konumu gereği zengin bir krallıktı; sargon da, bu fetihle birlikte gelen maddi güç sayesinde, baştan beri sıkıntısını çektiği ordu sürekliliği problemini çözmüş olur. ele geçirilen hazinede 330 kilogram saf altın ve 60 tondan fazla gümüşün yanında, bronz, kalay, fildişi ve demir de bulunuyordu. bu kadar çok gümüşün ele geçirilmesinin, tunç-bazlı asur ekonomisini gümüş-bazlı olmaya ittiği söylenir. karkamış, aslında asur'un müttefikiydi; sargon'un fethi, bir antlaşma ihlaliydi. meşrulaştırmak için, belki bir projeksiyon yöntemi kullanarak, belki de haklıca, karkamış kralı pisiri'nin kendisine ihanet ettiğini, yani asıl antlaşma ihlalinin ona ait olduğunu iddia eder[9].

718 ve 717 yıllarında toplam 2 sefer olması, ve 717'de ele geçirdiği hazine sayesinde, sargon aklındaki saray/şehir fikrini geliştirmek ve hayata dökmek için bir fırsat yakalamış olur. kendi insanüstü güçlerini ifade edebilecek bir tasarı üzerinden gider[10]. 10 yıl sürecek projesini gerçekleştirecek alan olarak khorsabad/dûr-sharrukîn'i belirler ve 717 yılında projeyi başlatır [11].

bu sırada, sargon'un kafasını yoran başka bir mesele daha vardı

uzun zamandır yaklaşmakta olan bir urartu tehlikesi. iii. tiglat-pileser'ın tam anlamıyla fethedemediği urartu'lar küçük istilalarla v. şalmanezer zamanında da, sargon zamanında da asur'u dürtmekteydi. 719 ve 717 yıllarında, sargon'u geri püskürtmek için ordu yollamaya zorlamışlardır. sargon'un 716'daki coğrafik hareketleri, aklında urartu ve elam olduğuna işaret eder. manna ve media arasında giderken, bu bölgeyi kontrol altına alıp, ardından urartu ve elam'a odaklanacağı ipucunu verir [12].

küçük seferlerle dolu 716 yılı bu açıdan hazırlık aşaması olarak değerlendirilebilir; ilk önce manna'da uishdish'li bag-dâti'yi esir alır, daha sonra da manna kralı olarak ilan ettiği ulluşunu'nun isyanını, tabii ki kendi çıkarları adına, affeder. bu süreçte, manna'nın kutsal şehri izirtu'nun birçok şehrini yağmalar[13]. ulluşunu ile birlikte ittifakta olan karallalı aşur-le'u ve allabrialı itti de esir alınmıştır. bastırdığı isyancılardan biri de bêl-şarru-usur'dur. sargon, onu bastırmak için kişesim'i fethetmiş ve şehre kar-negal adını vermiştir. aynı şekilde, bit-sagbat, bit-hirmami, bit-umargi, harhubarban, kilambati, armangu da ele geçirilmiştir[14]. kibaba'nın isyanını bastırıp harhar'ı da fethemesiyle birlikte, zamua, bit-hamban ve parsua eyaletlerine, kişesim/kar-nergal ve harhar/kar-şar-rukin eyelatlerini de eklemiş olur[15]. media'daki seferinde 28 media şehrinden vergi aldığı söylenir[16].

bölgedeki seferler, hükümdarlığın 7. senesinde, yani 715 yılında da devam eder. başarılı seferlere rağmen henüz bölge tam anlamıyla ele geçirilememiştir. bu dönemde, urartu kralı rusa, ulluşunu'nun 22 kalesini ele geçirir ve daiukku'yu manna ülkesinin kralı ilan eder. daiukku aslen ulluşunu'nun valisiydi, fakat bu olayla birlikte, oğlunu da rusa'ya rehin vererek, taraf değiştirir [17]. sargon, buna karşılık verir ve kaleleri tekrardan fethedip ulluşunu'yu tekrardan manna ülkesinin başına getirir. andialı telusina'yı da bozguna uğratıp uişdiş'i ele geçirir. nairi/hubuşkia'nın kralı yanzu'dan vergi alır[18]. bu sırada, bit-hamban eyaletinde, kimirra şehri isyan çıkarır. sargon isyanı bastırdıktan sonra ağır bir şekilde cezalandırıp halkı sürgün eder; halihazırda asur imparatorluğu'na katılmış şehirlerin isyanlarında ekstrem politikalar seyreder. harhar/kar-şarrukin'de çıkan isyanda da 4000 kişinin kafasını kesip 4820 kişiyi sürgün etmiştir [19].

aynı yıl adana'daki que şehri de muşkiler tarafından saldırıya uğrar

sargon'un anadolu'daki seferleri, muhtemelen urartu ve frigya arasında oluşabilecek dostluğa engel olmaktı. 718 yılında tabal'a, daha sonra da que'ye sefer düzenlemişti. frigya kralı midas, 718-715 yılları arasında, ya da çok daha önceden que'nin bazı şehirlerini ele geçirmişti[20]. aslen asur'a boyun eğen que kralı urik de saf değiştirip friglerin yanına geçmişti. işte sargon da 715 yılında düzenlediği seferlerle que'yi ve midas'ın ele geçirdiği bazı şehirleri fethedip que'yi eyalet haline getirmiştir. bu şekilde amanos ormanları gibi çeşitli kaynaklara da yolu açılmış oluyordu [21].

714 yılının konusu, urartu kralı i. rusa'dır. sargon'un 'sekizinci sefer'i, kendi değerlendirmesinde en önemli seferlerinden biridir, hatta belki de en önemlisi. bu sefer, urartu'yla direkt bir savaştan ziyade urartu'ların manna ülkesindeki istilalarını engellemek adına yapılmış gibi durmaktadır. manna ülkesi kralı ulluşunu'nun isteğiyle araya girer[22]. urartu ve asur arasındaki savaş şu ana kadar proxy savaşlarıyken, 714 yılında sargon'un urartu topraklarına girmesiyle direkt bir savaş haline gelir. bu yılı seçmesi rastgele değildir; yarattığı istihbarat ağı sayesinde, urartu'nun başkenti turuşpa'da mevcut olan isyanın ve kimerlerin istilalarının farkındaydı [23].

sefer, "aşur'a mektup" adıyla bilinen bir mektupta sade bir dille detaylıca anlatılır. buna göre, sargon seferine yaz mevsiminin başlarında ninova'nın güneyindeki kalah'tan başlar. üst ve alt zap nehirlerini geçip doğudaki dağlara döner ve manna ülkesine girer. asur hakimiyeti altındaki şehirlerden aldığı vergilerle, rusa'nın müttefiki zikirtu (yine manna'dadır) kralı metatti'nin peşine koyulur. uauş dağı yamaçlarında da yardıma gelen i. rusa'yla savaşır. sargon'un bizzat süvarilerinin başına geçip yönettiği savaşta, rusa yenilir ve topraklarına geri çekilir. sargon da peşinden altı urartu eyaletini istila eder, beşinci eyaletin bir "deniz" kenarında olduğunu söyler. urartu'dan geri çekildikten sonra hubuşkia'dan vergi alır ve az kişiden oluşan elit bir orduyla üst zap'tan zorlu bir toprağı geçip muşaşir kentini, tapınağını ve sarayını yağmaladıktan sonra, eyalete çevirir. nitekim muşaşir kralı urzana, öteki şehirler gibi sargon'u karşılamamıştı ve sargon buna öfkelenmişti (urzana'yı daha sonradan affedip tekrardan muşaşir'in kralı atar). sargon'la birlikte gelmeyen, ordunun geri kalanı ise asur'a döner. sargon'un kendisi de kış olmadan bu toprakları terk eder [24]. bu şekilde, urartu'nun kuzeybatıdaki gücüne son vermiş olur; sargon, henüz derinlemesine bir saldırıya hazır değildi ve bölgeyi güvene alıp çekilmesi en mantıklı hareketti [25].

713 yılında, karalla başta olmak üzere, isyanlarla uğraşmıştır sargon

kendisi dur şarrukin'in inşasıyla uğraştığı için, isyanlara askerlerini göndermiştir. dönüşte ulluşunu ve allabria kralı bêl-aplu-iddina'dan vergiler toplamıştır. karalla, üç yıl önce de isyan etmişti ve başlarında aşur-le'u vardı; şimdi de, halk isyan edip asur'un atadığı valiyi yönetimden indirdikten sonra, yerine aşur-le'u'nun kardeşi amitaşi'yi geçirirler. sargon'un askerleri isyanı bastırır fakat amitaşi kaçıp şuda kralı ada'ya sığınır; ada ise sanırım pek misafirperver değildir ki amitaşi'nin kellesini uçurur. amitaşi'nin yanında gelen iki oğlunu da sargon'a teslim ettikten sonra ödülünü alır ve rütbesi yükseltilir. bunun ardından, sargon yönünü ellipi'ye çevirir. sargon'a sadık ellipi kralı dalta, bölgedeki isyanlara başa çıkamamış ve isyancılar tarafından yönetimden indirilmişti. sargon buradaki düzeni de tekrar sağladıktan sonra dönüşte 45 med şehrinden vergi toplar [26].

urartu'nun, aldığı son yenilgiye rağmen, anadolu'daki gücü azalmamıştı. sargon'un anadolu'daki politikası, tabal'ı güvende tutarak urartu'ya engellemek ve frigya arasında bir bağ oluşabilmesini engellemekti. bunun için tabal'daki güçleri dağıtmış ve hiçbir kralın çok güçlü olamayacağı bir düzen kurmuştu. buna ek olarak da, öteki tabal şehirleri üzerinde hakimiyet kurup denetlemesi için bit-purutaş'ı desteklemeyi planlıyordu. bunun için, hulli'nin oğlu ambaris'e, kızı ahat-abişa'yı ve çeyiz olarak da hilakku toprağını vermişti. buna karşın, ambaris ihanet eder; urartu ve öteki tabal şehirleriyle birlikte bir isyan hazırlığındaydı. sargon haberi erkenden alır; ambaris'i ailesiyle birlikte asur'a sürüp, bölgeye başka insanlar taşıyarak ve kaleler kurarak tabal'ı eyalet haline getirir [27].

712 yılında, kammanu kralı tarhunazi (katipler gunzinanu'yla karıştırır), frigya kralı midas'la ittifak kurmaya çalışıp, muşki kralı mita ile gizli anlaşmalar içerisinde isyana girişir [28]. annal'larında her yıl fetihe çıkmış gibi gözükse de, eponim listeleri'ne göre bu dönemde sargon asur'dan çıkmamıştır, dolayısıyla muhtemelen isyanı bastırmak için komutanını göndermiştir [29]. sargon isyanı bastırır, tarhunazi tilgarimmu şehrine sığınır, askerler o şehri de yağmaladıktan sonra tarhunazi, ailesi ve 500 askeri asur'a sürülür [30], kammanu eyalete çevrilir ve başkenti melid'le çevresindeki toprakları kummuhu kralı mutallu'ya verilir [31].

711 yılı, iki isyanla geçmiştir. isyanın biri kuzeybatıda, öbürü de batıda çıkmıştır. gurgum isyanı kaynaklarda tam net değildir; muhtemel bir senaryoya göre, iki kere gurgum isyanı gerçekleşmiştir. daha önce, tarhu-lara adlı bir kral isyan çıkarmış, daha sonra 711 yılında ise oğlu mutallu isyan çıkarmıştır. sargon'un 711 yılında bastırdığı isyan mutallu'nun isyanıdır, sonucunda gurgum'u eyalete çevirmiştir [32]. 711 yılının öteki isyanı, aşdod isyanıdır. daha önce, 713 yılında, sargon tarafından aşdod kralı atanan ahî-mîti, 711 yılında aşdod halkı tarafından sürgün edilir ve yerine yamani getirilir. sargon şehri yakmış, aşdod'u eyalet haline getirmiş, yamani ise mısır'a, piru'ya kaçmıştır [33].

710 yılı, sargon'un artık babil ülkesini fethetmeye karar verdiği yıldır

sargon'un babil ülkesindeki askeri hareketleri dört aşamaya ayrılabilir [34]. ilk aşamada, marduk-baladan onu engellemeye çalışırken, dicle'nin doğusuna sefer düzenlemiştir. ikinci aşamada, asur ordusunun kuzey babil'deki şehirleri ve kabileleri gizli antlaşmalarla safına çektiği haberi baladan'a ulaşır. bu antlaşmalar sayesinde sippar, bît-dakkûri, ve bît-amukkâni gibi şehirlerle kabileler sargon'a boyun eğmiştir. sargon direkt bir saldırıdan önce dûr-athara şehrini ele geçirip konuşlandırır ve gambulu eyaletini kurar; amacı, muhtemelen elam'dan gelebilecek yardımı kesmekti [35]. üçüncü aşamada, baladan babil'den çekilip elam'a kaçar ve elam kralı şutur-nahhunte'den yardım ister fakat şutur-nahhunte kendisine destek vermez. böylece, sargon babil'i rahatlıkla ele geçirmiş olur [36].

dördüncü aşama 709 yılında gelir

709 yılının şubat (iyyar) ayında, babil'den çıkıp baladan'ın peşine takılır. baladan, dur-yakin'e sığınmıştır. kenti konuşlandırıp, köprüleri yıkar ve kentin çevresinde fırat nehri'nde açtığı bir kanalla taşkınlar oluşturur. sargon engelleri aştıktan sonra şehri kuşatır ve içeri girmeyi başarır. baladan, asur ordusunu şaşırtmak için şehrin girişine askerler gizlemişti. baladan, bu savaşta elinden okla yaralanır ve geri çekilmek zorunda kalır, daha sonra ise teslim olmak için sargon'la görüşür. sargon, baladan'ı, hazinesini almak şartıyla bırakır ve şehir yağmalanır [37].

babil fethi bu şekilde sonlanırken, sargon'un birkaç görevlisi de farklı yerlerde seferler yapmaktaydı. que özellikle önem taşıyordu, zira frigya kralı midas potansiyel bir tehlikeydi ve anadolu kaynaklarına ulaşım kesilmemeliydi ki dur şarrukin'in inşası sürebilsin. sargon, bunun için que valisini (aşur-şarru-usur) midas'ı istilalarla yormak için görevlendirmişti. bu amaçla, vali 3 saldırıda bulunmuş, çeşitli kaleler ele geçirmiştir, bunlardan biri hilakku olabilir. bu etkili olmuş olsa gerek ki, midas sargon'a boyun eğerek hakimiyetine girmiştir [38].

708 yılında, sargon'un son derece güven duyduğu kummuhu (anadolu'dadır) kralı mutallu, nedeni belirsizce sargon'a vergi vermeyi bırakır ve urartu kralı ii. argişti ile dostluk kurar. sargon da buna karşılık olarak bir ordu yollar ve kummuhu eyalete çevrilir. mutallu ise, muhtemelen urartu'ya, kaçar. kummuhu, bölgedeki dördüncü eyalet olur. diğer üçü: tabal, gurgum ve kammanu'dur [39].

707 yılına geldiğimizde, sargon'un dur şarrukin'in on yıllık inşası son bulur. bunun üzerine, sargon, yeni başkentine yerleşmek ve açılışı yapmak için babil'den çıkış hazırlıklarına başlar. teşrit'in (ekim) 22. gününde, ki kutsal bir gündür, tanrıları şehrin tapınaklarına davet edip yerleştirir, fakat muhtemelen bunu yaparken dur şarrukin'e henüz yerleşmemişti[40]. bu sırada elam yakınlarındaki ellipi'de de yeni bir problem baş gösterir; sargon'un en güvenilir vasalı olarak da bilinen talta ölür ve nibê ile aşpabara arasında bir taht kavgası söz konusu olur. nibê, elam kralı şutruk-nahhunte'den destek almaya çalışırken, aşpabara da sargon'dan destek almaya çalışır. sargon bunun çözümlenmesi için yedi görevlisini(muhtemelen vali) yollar. nihayetinde nibê bozguna uğratılır ve tahta aşpabara geçer. bu sırada, şabaka'nın tahtına geçen firavun şabatka da, iyi niyet göstergesi olarak aşdod isyancısı yamani'yi bizzat kendisi sargon'a teslim eder [41].

706 yılında, 9 adar'da (mart), sargon'un orada olmadığı bir vakitte, dur şarrukin'de küçük bir deprem olur. 6iyyar`'da(mayıs), açılışın ikinci kısmına geçilir. sargon da muhtemelen yeni sarayına taşınma işlemlerini bu vakitte tamamlar. dur şarrukin'deki bir rölyefde ve saray yazıtlarında betimlendiği üzere, sarayda kutlamak için bir şölen gerçekleştirmiş. şölene katılanlar dört kategoriye ayrılmış: (1) asurlular, (2) öteki ülkelerin hükümdarları, (3) dur şarrukin memurları, (4) şehrin inşasına katılan yerel halk [42].

gizemli 705 yılı, sargon'un hükümdarlığının son yılıdır

bu yılla ilgili elde pek bir belge yoktur. sadece, sargon'un yaz mevsiminin başlarında bir sefere çıktığı ve bu seferde öldüğü söylenir. bir hipoteze göre, tabal krallarından biri olan gurdi isyan çıkarmıştı ve sargon da isyanı bastırıp onu cezalandırmak için sefere çıkmıştı. gurdi, muhtemelen önemli bir tehdit olarak değerlendirilmediği, hafife alındığı için sargon'u şaşırtıcı bir saldırıyla bozguna uğratmıştı. işin ilginç yanı, kralın cesedi de savaş alanında bulunamamıştır[43].

kaymağını yediklerim (kaynakça)