Atomların En Derinlerinde, Titreşen Küçük Sicimler Olduğunu İddia Eden Süpercisim Teorisi

Bir türlü birleştirilemeyen klasik fizik ve kuantum mekaniği sorunsalı düşünülürse önemi artan bir fizik kuramı bu. İnceleyelim.
Atomların En Derinlerinde, Titreşen Küçük Sicimler Olduğunu İddia Eden Süpercisim Teorisi

Nedir?

madde-atom-elektron-proton-notron-quark diye sıralanan ve atomun daha da küçülen parcalarının daha da altında, sürekli titreşip, eğilip bükülen sicimcikler olduğunu söyleyen kuram.

Detaylandırırsak

evrendeki bütün maddelerin özünde bulunduğu iddia edilen superstring'ler üzerine kurulmuş bir teoridir bu. söz konusu superstring'lerin boyutu bir protonun yaklaşık olarak 10^20'de biridir. sonuç olarak böyle bir teoremin ispatlanması veya geliştirilmesi için insanoğlu daha çok başlardadır.

bu kuramın tutarlı olabilmesi için, bildiğimiz 3 uzay boyutu ve 1 zaman boyutunun dışında 6 tane uzay boyutu daha olması gerekiyor. yani evrende en az 10 boyut olması lazım. ve kurama göre bu boyutlar çok küçük ölçeklerde olduğu için algılamamız imkansızlaşıyor. kuramın amacı en kısa haliyle, kuantum mekaniği ile einstein’in genel görelilik kuramını birleştirme gayretinde. bu gayret sonuç bulursa her şeyin teorisi bulunmuş olacak.

Felsefi yönü

bunun bilimsel bir teoriden çok felsefenin alanına giren bir paradigma olabileceği yönünde iddialar vardır. şöyle ki; bir sorunun bilimsel araştırmaya konu olabilmesi için ölçülebilir ve tekrarlanabilir (deneysel) olması gerekmektedir. "tanrı var mıdır?", "evrenin dışında ne var?", "ruh nedir?" vs. gibi sorularla bilimin alakadar olmaması merak eksikliğinden, bilim insanlarının inançsızlığından ya da bilgi beceri yetersizliğinden değil, yanlışlanamaz/kanıtlanamaz olmasından kaynaklanmaktadır. bu bağlamda süpersicim teorisi ya da her şeyin teorisi de planck uzunluğundan küçük olan şeylerle (ne demekse) uğraşma ya da bir nevi her şeyi kapsayan (her ölçekte her zaman geçerli olmuş olacak olan gibi bir şeyler), ondan yola çıkılarak her şeyin türetilebileceği iddiasında olma gibi nedenlerle bilimsel olarak kabul edilmemek istenmektedir.

günümüz biliminin eriştiği nokta göz önüne alındığında hak vermemek elde değildir. fakat tarih, bilimin kolunun asla uzanamayacağı iddia edildiği halde bilim kitaplarının tozlu sayfalarında yerlerini almış, bu gün her kesçe kabul edilen açıklanmış ve kanıtlanmış olay ve olgularla doludur; (bkz: atomaltı parçacıklar), (bkz: dna), (bkz: bilgisayar) hatta (bkz: bakırı altına dönüştürme)...

kaynak