Avcı ve Koşucu Kimliğinin Yanı Sıra Güzelliğiyle de Yunan Mitolojisinde Can Bulmuş Yarı Tanrıça: Atalante

Yine Yunan mitolojisi ve yine ilginç bir hikaye diyerek farklı hikayesiyle yarı tanrıça Atalante'yi inceliyoruz.
Avcı ve Koşucu Kimliğinin Yanı Sıra Güzelliğiyle de Yunan Mitolojisinde Can Bulmuş Yarı Tanrıça: Atalante


yunan mitolojisinde, atalanta, avcılığa ve atletizme yatkınlığıyla ünlü bir bakiredir. kimilerine göre babası arcadialı iasus, annesi de clymene'dir. maalasef, atalanta'nın doğumu, bir oğlan çocuk arzulayan babasını hiç memnun etmemiştir. öyle ki hikayeye göre bebek, doğduktan sonra bir dağ başında vahşi hayvanlara yem olmak üzere, kendi haline bırakılıp terk edilir. bunun üzerine atalanta, doğa ve avcılık tanrıçası artemis'in (diana) gönderdiği bir dişi ayı tarafından emzirilir. daha sonra bir grup avcı, yavrucağı bulur ve onu usta bir avcı genç kız oluncaya kadar da büyütür.

her ne kadar bir erkek çocuk gibi yetişmiş olsa da, atalanta, sonraları çok çekici bir güzelliğe sahip olur ve özellikle koşmak için elbiselerini çıkardığı zamanlar pek çok erkeği büyüleyip baştan çıkarır. fakat bu güzel bakire, "atalanta, evlenme! evlilik senin yıkımın olacak." kehanetini duyduktan sonra, çevresindeki erkeklerden tamamıyla uzaklaşır ve kendini avcılık sporlarına adar. kendisiyle evlenmek isteyen taliplilerine de şunu şart koşar: "kim ki bir koşu yarısında beni geçecek, işte ben onun olacağım; ama beni geçmeyi deneyip de başaramayanın cezası ise ölüm olacak!" anlatıldığına göre böyle çılgınca bir şartı kabul eden, kendinden geçmiş pek çok genç aşık, atalanta'yla yaptıkları amansız yarışların sonunda, merhametsizce telef olup gidecektir.

atalanta'nın cesaretine ve güzelliğine aşık olan bir başka kahraman, hippomenes, en sonunda çetin cevizi kıracak ama onun sonu da pek hayırlı olmayacaktır. şöyle ki hippomenes, aşk tanrıçası afrodit'e (venüs) akıl danışacak, o da kıbrıs'taki mabedinin bahçesindeki elma ağacından kopardığı üç altın elmayı hippomenes'e verecektir. hippomenes de bu elmaları, atalanta ile yaptığı yarış sırasında, birer birer yere yuvarlayacak; altın elmalara hayran kalan meraklı kızımız atalanta da elmaları toplamak için durunca, hippomenes yarışın galibi olacak ve böylece güzel kızın elini kazanacaktır.

ne yazık ki, evlendikleri an her şeyi unutan iki aşık, afrodit'e olan teşekkür borçlarını ödemeyi ihmal edeceklerdir. genç çifti birbirlerine kavuşturan aşk tanrıçası, bu vefasızlığa çok içerleyecek ve şöyle bir plan yapacaktır. birbirlerini çok arzulayan sevgililer, ormanda zeus'un tapınağına girecekler, bu kutsal yerde afrodit'in hippomenes'in erkekliğini uyandırması sonucu, çılgınca sevişmeye başlayacaklardır. bunu tanrılara karşı bir saygısızlık olarak addeden tanrıçaların tanrıçası kibele de, o hışımla iki sevgiliyi, birer aslana dönüştürecektir...(yunanca ismi rhea olan kibele, kronos'un karısı ve zeus'un annesidir. doğa ve bereket tanrıçasıdır.)