Ay'a Ayak Basılmasıyla Sonuçlanan Apollo 11 Görevinde Yaşanan Teknik Sıkıntılar

16 Temmuz 1969, insanoğlunun Dünya dışı bir cisme ilk defa ayak bastığı tarihti. Peki bu yolculukta her şey yolunda mı gitti? İşte Apollo 11 görevinde yaşanan aksaklıklar.
Ay'a Ayak Basılmasıyla Sonuçlanan Apollo 11 Görevinde Yaşanan Teknik Sıkıntılar
Fotoğraf: NASA

apollo 11 görevinin uzay serüveni ve aya iniş esnasında ay modülü lem'in (lunar excursion module) verdiği 1202 ve 1201 program hataları ufkunuzu açabilir. aslında iniş oldukça heyecanlı ve zor yapılmış.

insanoğlunun ay'a ayak basışının 50. yılının kutlandığı şu günlerde, 1960'ların sonlarındaki teknolojik imkanlarının el verdiği ölçüde bu denli zor bir işin 10 yıl gibi kısa bir sürede başarılması gerçekten çok önemli bir olay. diğer taraftan apollo 11 görevi için doğrudan-dolaylı 400.000 kişinin çalıştığı söyleniyor ki işin ehemmiyetini siz düşünün.


apollo 11 görevinin en önemli bileşenlerden birisi saturn v roketidir. alman wernher von braun tasarımı olan bu devasa roketin uzunluğu 110 metre ve ağırlığı 3000 tondur. saniyede 3 ton yakıt harcayan 5 adet v-1 roket motorundan oluşur ve toplam 33,000 kn thrust uygular. amacı roketin en tepesinde bulunan apollo 11 mürettebatını ve diğer bileşenleri, dünyanın yer çekiminden kurtarıp uzaya çıkartmaktır. saturn v üç kısımdan oluşur. ilk iki kısım yakıtını tamamen yakıp atmosfer sınırları içerisinde ayrılırlar. dünyanın atmosferinden çıktıktan sonra üçüncü kısmın, içerisinde mürettebat neil armstrong, buzz aldrin ve michael collins' in bulunduğu yolculuğun devamını ve dünyaya geri dönüşü sağlayacak komuta ve servis modülü (csm) columbia, bunun hemen altında da aya iniş modülü olan eagle vardır.

saturn v üçüncü ve son aşamasıyla birlikte atmosferden çıktıktan sonra bu kısımda bulunan j-2 motoru ateşlenerek translunar injection manevrası (tli, orbital maneuver) yapılıyor. yörünge fiziğine çok fazla girmeden şu şekilde açıklamaya çalışayım. ay'ın dünya'nın etrafında bir yörüngesel dönüşü vardır. csm'nin ay'a doğru zamanda varabilmesi için dünya'nın etrafında turladıktan sonra kendisini dünya ile ay arasında belirli bir yörüngeye oturtarak belirlenen zamanda (3 gün sonra) ay ile buluşması lazım. bu manevranın ardından aktarma ve yerleştirme denilen başka bir transposition & docking işlemi ile saturn v'in bu son kısmından ayrılan komuta ve servis modülünün olduğu araç (csm) 180 derecelik dönüş yaparak hemen altındaki ay modülüyle birleştikten ve stage-3'ü de arkasında bıraktıktan sonra belirlenen yörüngede aya doğru yoluna devam eder.


buradan söylemesi kolay tabi. her şey komuta modülü pilotu michael collins'in maharetli elleriyle yaptığı manevralara bağlı. bu işlemler için astronotlar binlerce saatlik teorik dersler ve simülasyon denemelerinden geçiyorlar. yani her şey 2-3 dakikalık birleşmelerin ve ayrılmaların doğru yapılabilmesi için. nihayetinde herhangi bir sorun çıkmadan gerçekleşen transposition & docking işlemi sırasında nasa csm ile olan iletişimi kaybetmiş. iletişim demişken kapsül iletişimini yöneten (capcom) apollo 16 mürettebatından astronot charlie duke ve apollo 13'ün kahramanlarından uçuş direktörü gene kranz'ı da unutmayalım. tüm ekipleriyle beraber apollo 11 görevinde inanılmaz zor ve meşakkatli bir süreci çok iyi yönetmişler. ikisi de hala hayattadırlar.

manevrasını başarıyla tamamlayan csm yüksek bir süratle ay'a doğru yol almaktadır. 380.0000 km'lik mesafeyi kat edip 19 temmuz 1969'da ayın yörüngesine girer. bu aşamada ayrı bir yavaşlama manevrası yapılması gerekmektedir. csm'nin ters duran motoru ateşlenir ve bu şekilde hız saatte 5000 mph'den 3700 mhp'lere kadar indirilir. yarın büyük gündür.

20 ağustos 1969'da lunar module pilotları neil armstrong ve buzz aldrin eagle'a yerleşip ayrılma için yerlerini alırlar. "biz hazırız" diyen armstrong'a collins "tamam gidebilirsiniz, görüşürüz" diye yanıt verir. biraz sonra ay modülü kendi ekseni etrafında tam bir dönüş yapar ve collins ay modülünün ayaklarının hasar görüp görmediğine bakar. sonuçta 380.000 kilometre ayakları açıkta gelen (yalın ayak) bir ay modülü vardır. collins komuta modülü'nde kalıp ayın yörüngesinde dolaşarak tekrar birleşme işlemleri için onları bekleyecektir. tabii bu esnada yaşadığı bir yalnızlık serüveni var ki kendisi bazı röportajlarında bunun o kadar da korkunç olmadığını sürekli söylüyor.

Michael Collins

başarılı bir şekilde csm'den ayrılan eagle için neil armstrong "eagle has wings" anonsunu geçer. kartal kanatlanmıştır ve işin en zor kısmı olan iniş için hazırdır. ardından "ignition" komutu ile birlikte eagle'ın alçalma motorları çalıştırır. 500000 ft'den alçalmaya başlayan lunar modül'ün 3 dakikanın biraz üzerinde yakıtı vardır. işte tam bu noktada lem'in uçuş bilgisayarı 1202 program alarm uyarısı verir. bas bas bağıran program hatasını gören neil ve buzz şaşırmıştır. neil armstrong mission control'e "program alarm" uyarısını geçer.

ne olduğunu anlamayan neil ve buzz yardım talep ederler. tabii bu nokta houston'un çok fazla zamanı yoktur. yakıt giderek azalmaktadır. hemen nasa'daki yazılım mühendisleriyle iletişime geçerler. onlar da inişe devam ettirmelerini belirtir. program hatasının sebebi basitçe şudur. çok fazla veri alan ve bu verileri işlemeye çalışan o zamanın ilkel iniş bilgisayarının kapasitesi buna yeterli olmadığından aşırı yüklenir ve bu verileri gerçek zamanlı olarak işleyemez. hemen ardından 1201 hatasını alırlar. bu da aynı tür hatadır ve capcom bir sorun olmadığını alçalmaya devam etmelerini söyler.

1202 ve 1201 program hataları hasebiyle iniş bilgisayarı radar değerlerini de yanlış okumuş ve eagle'ı olması gereken yerden farklı bir yere yönlendirmiştir. alçaldıkları yerin oldukça kayalık olduğunu ve devasa bir kratere doğru gittiklerini görev armstrong hemen manuel flight'a geçer. buzz aldrin de uçuş enstrümanlarındaki hız, irtifa ve yakıt değerlerini eş zamanlı olarak neil armstrong'a okumaktadır. capcom son 60 saniye uyarısını yapar. 60 saniyelik yakıtları kalmıştır. bu noktada bir anekdottan bahsedeyim. neil armstrong aya inişi simüle etmek için üretilmiş bir araçla (lunar landing research vehicle) yaklaşık 4 sene boyunca manuel iniş için dünyada denemeler yapmış.

LLRV deneme sürüşü


hatta bunların bir tanesinde aracın stabilitesini kaybederek eject etmek zorunda kalıyor. sözün özü eagle'ı manuel olarak indirmeye alışık. manuel flight ile devam eden neil armstrong 60 saniye içerisinde aracı daha düz bir alana indirmeyi başarır ve şu anonsu geçer:

"tranquillity base here. the eagle has landed"

daha sonra houston'a rapor veren armstrong radar hatasını doğrular. otomatik saptamanın (auto targeting) onları futbol sahası büyüklüğünde bir kratere götürdüğünü, bu yüzden manuel olarak kayalıklı bölgeyi geçip daha uygun bir yer bulmaları gerektiğini belirtmiştir.

Apollo 11: The Complete Descent


iniş sırasında astronotların vücutlarından gelen verilere göre armstrong'un kalp atış hızı ateşleme başladığında 110, inişin son anlarında ise 156 imiş. varın nasıl bir heyecan gerisini siz düşünün. buzz aldrin için ise herhangi bir biomedikal veri alamamışlar. neil armstrong ve buzz aldrin 2.5 saati ay'ın yüzeyinde olmak üzere yaklaşık 22 saat ay'ın yüzeyinde kaldıktan sonra başarılı bir şekilde komuta modülüyle birleşmiş, ay modülü'nü uzayın derinliklerine salmış (kim bilir nerede...) ve hizmet modülünü son kez ateşleyerek sağ salim dünya'ya dönmüşlerdir. döndükten sonra ay yüzeyinden dünyaya farklı mikroorganizmalar taşıyabilecekleri ihtimaline karşı 21 gün karantinada kalmışlardır.

neil armstrong 2012 yılında geçirdiği bir kalp ameliyatı sonucu hayata gözlerini yummuştur. buzz aldrin ve michael collins 89 yaşındalardır ve halen twitter'ı aktif bir şekilde kullanmaktadırlar.


Stanley Kubrick, The Shining Filminde Apollo 11 Görevine Dair Pişmanlığını mı Anlatıyor?