Balıkesir Havalimanına 18 Ayda Neden Tek Bir Uçak Bile İnmedi?

Geçtiğimiz hafta Balıkesir Merkez Havalimanı'na uzun süredir bir uçağın bile iniş yapmadığı haberleri medyaya düşmüştü. Bunu açıklamaya çalışalım.
Balıkesir Havalimanına 18 Ayda Neden Tek Bir Uçak Bile İnmedi?


işte ülkenin en büyük üç şehrine balıkesir'den şahsi araçla gidiş süreleri

balıkesir-istanbul 2,5 saat
balıkesir-izmir 1,5 saat
balıkesir-ankara 5 saat

ilk iki sıradakiler otoban, sonuncusu da karayolunu kullanmak vasıtasıyla gidiş süreleridir.

vaktiyle balıkesir'deki eski havaalanından ankara'ya haftada 2 ya da 3 kez uçuş düzenlenmişti. ne gidiş ne de dönüş uçağı dolmuyordu, yani beyhude masraftı. ardından yeni havaalanı yapıldı ve tamamen atıl vaziyette duruyor.

bir defa her şehre havaalanı yapılması şart değil. dhmi'nin sitesinde istatistikî bilgiler mevcut. insanın içi acıyor. havaalanı adı altında bu kadar çok yatırım yapılacağına, finansal kaynaklarımızı çok daha verimli kullanabiliriz.


balıkesir biraz aydın gibidir: merkezi 2. plandadır, ilçeleri yolcu alır

balıkesir'in merkezine ne ticaret için gelen olur ( zeytin, et, süt vs alayı ilçelerdedir.) ne de gezmeye gelen olur çünkü bildiğin düz şehirdir. balıkesir'in merkezine gelenler bir tek balıkesir'in merkezinin yerlileri ve yakın akrabalarıdır herhalde. onlar da bir tek kışın merkezine gelir, çünkü yazın alayı ilçelerdeki yazlıklarındadır. bu gelenlerden de istanbul ve izmir hayvan gibi yakın olduğu için bu 2 şehir asla uçağı tercih etmeyecektir.

talebin düşük olması bayağı normal yani.

balıkesir havalimanına 18 ayda hiç uçak inmemesi ilginç bir haber

havacılık işine biz çok hatalı bakıyoruz. şimdi bir yere havalimanı yapmak oraya bir anda uçakların yığılması, yolcunun "oh be 10 saatlik yolu 2 saatte geldik, süper" demesi değil. havaalanı yapımı işin yapılması gereken sadece bir noktası.

bu tip küçük şehir pistlerinin verimli bir işletme haline getirebilmek için işletme maliyeti çok düşük olan pervaneli/turboprop uçakların bol bol inip kalkmasını sağlamalısınız. ama şirket ama kişisel uçaklar olsun sektörü ekonomik ve bürokratik anlamda geliştirip insanları bu tip uçakları kullanmaya teşvik ederseniz burası gibi ufak havaalanları işlerlik kazanır. ancak bizde "ya hacı açalım havaalanı, sonra thy buraya gelsin gitsin." derseniz o iş olmaz, elinizde atıl yatırımlar kalır.

Turboprop

ne yazık ki ülkemiz kesinlikle bu tip yatırımlara uygun değil. ekonomik durumu zaten pas geçiyorum. işin bürokrasi tarafı kesinlikle havacılığın bu yönde gelişmesine engel. hadi buyrun alın bir filo atr, cessna ya da piper ve atıyorum eskişehir-istanbul ya da sivas-ankara pırpır seferi yapayım deyin. çıldırırsınız bürokratik engellerden. ticari tarafı geçtim sadece uçaklara meraklı ve biraz da parası olan birinin uçak alıp işletmesi ve bu uçağı kişisel ulaşım amaçlı kullanması bile yığınla bürokrasi ve masraf gerektiriyor ki kimse kolay kolay yanaş(a)mıyor buna.

ticari düşündünüz ve gerekli izinleri alabildiniz diyelim bu sefer de bizim insanımız kullanmaz. çünkü eskişehir-istanbul arası uçakla 1 saat sürer ama saatlerce kıçının dümdüz olmasına, kaba saba muavinlere, hurda otobüslere katlanıp uçak fiyatının 3'te birini verdim diye kar beller. borajet bunu denedi sonra binenler sosyal medyaya geldiler ve yazdılar, neymiş: gargar pervane sesi varmış da bir su bile vermemişler de falan filan!...

evet ... havacılık bir kültür diye boşuna yazmıyorum neredeyse her havacılık konulu yazılarımda. bu kültürü yerleştirecek olanlar işi sadece "havalimanı inşaatı yap - thy sefer koy" ekseninde değerlendirirse neticede elimizde atıl projeler kalır.