Bankada Çalışmış Bir Sözlük Yazarının Anılarından: Bankaya Gelen En Garip Müşteri Tipleri

Sözlük yazarı 'albastropos' bankaya gelebilecek en garip müşteri hikayelerini paylaşmış.
Bankada Çalışmış Bir Sözlük Yazarının Anılarından: Bankaya Gelen En Garip Müşteri Tipleri
iStock.com

şu ahir ömrümde kitap yazsam bitiremeyeceğim kadar çok hikayem var elbette. ama bazılarını paylaşayım stres atmak bab'ında. eminim benim gibi tecrübelerini paylaşmak isteyen başka totoşlar da vardır.

* bu ay bir yaşlı teyze girdi içeri. kapıdan girer girmez "burda kız var mı" diye yüksek sesle bir soru sordu çalışanlara. çalışma arkadaşım buyur etti kalabalığa rağmen. teyze de "torunum var, kız bakıyorum, sizin şubede çalışan kız var mı" dedi. hepimiz şoke olduk amk. "bana güzel kız lazım" diye söylendi hepimize salça oldu kadın. sonra da hummalı arayışlarla herkesi süzdükten sonra, 2 çalışandan evliyim yanıtı da aldıktan sonra gitti.

* bir gün emekli yaşlı bir teyze maaşını çekiyordu. yeni bankacıyım o zamanlar. gişedeyim. teyzem ne kadar saf, ne kadar temiz bir anadolu kadını anlatamam. çok tatlı kadın. alt tarafı bankacıyız diye bir saygısı bir sevgisi var inanılmaz. daha doğrusu okumuş insana saygısı bu. o sırada şubeye bir lavuk girdi çuvalla. gençten bir şey. bankoya geldi. kadını hafif iteledi. masaya bir çuval para bıraktı. teyzemin suratı öyle üzdü ki beni. bir çuval paralı adam geldi diye kendini mazlumca geri attı, konuşmaya hakkı yokmuş tavrıyla sustu. 

lavuk da güneş gözlüğünü çıkardı masaya atarcasına "say bunları, bir hesap açıp yatıracağım" dedi ukalaca. 


adama dedim ki: "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz.
teyzeye seslendim, "teyze sıra senin, senden başka kimseyi alamam" dedim.

önündeki parayı görmedin mi diye söylendi ukalaca. ben de "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz." diye sakin bir ses tonuyla tekrarladım.teyzeye tekrar seslendim. kaç para maaş alıyorsun gibi abuk konuşmalara başladı. "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz." diye sakince tekrarladım. bu kadar paralı adama sıra mı aldıracaksınız deyince, "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz. paranız fazla ise limit üstü işlemlerden numara alırsınız" dedim. şefime yöneldi ukalaca. şef de geliyordu zaten yanımıza. şefe anlattı bana sıra aldırıyor, parayı almıyor vs gibi. şef de tamı tamına aynı benim cümlemle "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz." dedi ve ekledi, "başkasının sırasını alma hakkınız yok, paraya göre değil, sıraya göre muamele yapıyoruz" dedi. yaşlı teyzemin gözleri doldu kendisinin hakkını korumamızdan. o sırada müşteriler adama kahkahayı bastı falan. müdüre çıktı herif. müdür de aynı şeyi söyledi sanırım. numara aldı. ilk onunki yandı zaten. limitüstü işlem yani :)


bu kadar tantanaya ne gerek var. numarası limitüstü gişede yanınca "ben şu gözlüklüde yatırmak istiyorum" dedi beni işaret ederek. şef hemen müdahale etti. limitüstü gişenin geldiği gişe olduğunu, isterse yatırabileceğini, isterse yatırmayabileceğini söyledi. lavuk mecbur yatırdı. gel zaman git zaman aradan sanırım 3 ay falan geçti. genel merkezden yazı geldi. hesaplarında şüpheli hareketler tespit edilmiş. hesabının kapatılmasını istiyorlar. dedim bırakın ben arayayım bunu:) aradım. gelin hesaplarınızı kapatın diye. koşa koşa geldi:) direk benim bankoya girdi. dedim ki: "karşıdan bir numara alıyorsunuz, sıranızı bekliyorsunuz, sıranız yanınca işleminizi yaptırıyorsunuz." ahahhaha. parasını çekti, götüne bakarak gitti. asla bir vatandaşın ezilmesine izin vermedim böyleleriyle, sicilim pahasına da olsa izin vermem.

* geçen sene şubenin yoğun günlerinden birinde bir numara yandı. adam oturdu. 1 saat falan sıra beklemiş. elindeki poşeti masaya koydu. çıkardı içindekileri. avon ürünleri var sürüyle. bana göstere göstere şov yaparak hepsini masaya koymaya başladı. hayret ve ibretle adama bakıp basiretim bağlanmış şekilde konuşamadım amk. sonra "amca napıyorsun" dedim. sana ürün satacam deyip bir ürün seçti ve başladı özelliklerini anlatmaya. amk içeride deli kalabalık var. herkeste aynı şaşkınlık yüzlere yansıdı. kesik kavga çıkacak ama ilk şoku atlatamamış kimse. hemen durumu kontrol altına almam lazımdı. hayırlı işler dileyip alamayacağımı söylesem de elinde birkaç numara daha gösterdi. herkese tek tek musallat olacak yani. kimse almaz amca falan demeye kalmadı birkaç kişi adama salça olmaya başladı. araya daldım. adamı usulca yolculadım. psikopat herif ya. o surat ifadeleri, şovmen hareketleri aklıma geldikçe gülüyorum.

* 5-6 ay evvel 45 dk. falan sıra beklemiş bir adam geldi. adama ne yapmak istediğini sordum. nerde oturduğumu sordu. maaşımı sordu. yükselme durumumu sordu. sanki kızını verecek amk:) adam mal varlığımı falan sordu, bankadaki paramı vs. sordu. adama "kredi mi vereceksin, hayırdır sen" manasına gelecek seviyeli bir soru yönelttim :) "ev verecek bankacı arıyorum" dedi. bizde kimsenin ihtiyacı olmadığını söyledim. sonra evinin adresini söyleyip, kaça kiraya verdiğini söyledi. ihtiyaç olursa aramamı istedi. orada evler dediğinden çok aşağıda kiracı buluyor bu arada. enteresan adamdı. elimi sıkarken de bir okşama hissetmedim değil. :)

* çok yoğun günlerden biri. yeni bankacıyım ve gişedeyim o zamanlar. müşteriler isyanda. yer yine zeytinburnu. sırada 180 dakika bekleyenler var. öyle bir yoğunluk yani. bir tane adam takıldı gözüme. adam belki 30 dakika hareketsiz oturuyordu. arada bakıyordum hareket ediyor mu diye. tık yok. sonra bir gümbürtü koptu ama ne gümbürtü. adam öyle bir avazı çıktığınca bağırarak konuşuyor ki: "amk bu ne biçim sıra bitirdiniz lan beni ......................." ama kimseye hitaben konuşmuyor. yere bakarak bağırıyor. herif delirdi. birileri su verdi falan. sonra bu adam susunca bir eleman bağırmaya başladı. "çekeceğim ulan tüm mevduatımı, bu bankaya para kazandırmam bi daha..." ama adam söylene söylene bekledi 20 dakika daha. herkesi kışkırtmaya çalışıyor falan. yalnız bu arada devletin mernis sisteminde sıkıntı var. bu da tüm bankaları etkiliyordu. aynı anda vergi sistemi de çökmüştü devlette. kalabalığın çoğu vergi için bekliyordu. ve bu yoğunlukta şöyle tipler de var: sırası yanıyor, bankamatiğini uzatıyor, bana 100 tl ver diyor. bu çokça söylenen, sanki yüzbinlerce parası var imajı yaratan adamın sırası yandı bende. herkes bunu izliyor ama. gelirken bile söyleniyor. tüm mevduatımı çekeceğim bu bankadan, para kazandırmak yok artık size vs vs. neyse herkesin gözü bizde. adam yüksek sesle "tüm paramı çek ver, hesapları da kapa". adamın 7 tl'sini verdim hesabını da kapattım. sağolsun şubenin stresi gerginliği dağıldı. herkesin yüzü güldü, rahat nefes aldık.