Bazı İnsanlara Şans Bile Vermeyen Bir Takıntı: İmla Hataları Yüzünden İnsanlardan Soğumak

Hayatımızdaki insanların diğer özelliklerini bir seferde görmezden geldiğimiz bir takıntı aslında imla. Herhangi bir yanlışlık görüldüğü an rahatsız olunur. Özellikle en bilinen yanlışlar yapıldığında... Mesela bağlaç olan -de'leri ayrı yazmaları gerektiğini hemen söylemek isteriz.
Bazı İnsanlara Şans Bile Vermeyen Bir Takıntı: İmla Hataları Yüzünden İnsanlardan Soğumak
iStock.com

takıntı.
gerçekten. bende de var bu takıntıdan. flört ettiğiniz biri, ya da yeni tanıştığınız bir arkadaşınızı sırf -de, -da ekini ayırmadı diye, sırf üç nokta yerine iki nokta (..) kullandı diye silebiliyorsunuz kafanızdan. hatta ''bir şey yazsa da baksam'' diye düşünmeye kadar gidebiliyor bu durum. tabi bazen herkesin yanlış bildiği, yazdığı kelimeler olabilir. ama sürekli aynı şekilde yazanlardan bahsediyorum. bazen saçma mı düşünüyorum diye kendime kızsam da, bu kurallara uymayanlar bana çok salaklarmış gibi geliyor. bildiğin salak yani. itici. ne bileyim, garip.

edit: de da ek değil, bağlaç bağlaç!

her şeyi geçtim, -de,-da 'yı bitişik yazanları geçtim, -ki'yi bitişik yazanları geçtim. en çok bitişik yazılması gereken -ki'yi ayrı yazanlardan soğuyorum! aşağıda ki nedir arkadaş? karşımda ki falan? hiç mi garip gelmiyor acaba?

okumadığını, dolayısıyla kültürel olarak gayet ortalama ya da ortalama altı olduğunu kanıtladığından olabilir.

daha ana dilini doğru düzgün konuşamayan/yazamayan kişilere karşı beslenmesi gereken hissiyattır. hele de anlatımda bozukluğa yol açıyorsa (bittabi alışkanlık haline de getirilmişse).
misal verelim;

+ben en çok yüzmesini severim, bir de müzik dinlemesini.
- kimin?

iStock.com


fevkalade kulak tırmalayıcı.


- eylenmeyi cok severimde oğle diskoda barda deyil arkadas arasında ..
- bye
- sende mi ?

özel hayatta değil de iş hayatında oluyor. kişiyi nedense ciddiye almıyorum bu durumla karşılaşınca. müdürün müdürü, yani ciddi üstlerde pozisyonu olan bir adam, imlayı geçtim, türkçe kelimeleri yazamıyor ve bu adam bir dolu mail atıyor gün içinde. biz de ne dediğini anlayana kadar sancılar içinde ekrana bakıyoruz. her seferinde yazdığını, kendi mailime ekleyip, bu kısımda bunu mu demek istediniz diye geri dönüyorum hatalarını düzeltip. sanırım bir gün "çıkışını al demek istedim" diye dönüş maili yapacak bana, hazırladım kendimi.

bundan seneler önce bir kızla takılıyordum. yani flörtleşme dönemi işte. neyse bu bir gün me-se-ne'den yazdı,

- yarın sabah kavaltı yapalım mı şöyle deniz kenarı bir yerde?

dedim herhalde yanlışlık oldu hızlı yazarken, garibim heyecanlandı herhal!

dedim yapalım, nerede diye sordum;

- ortaköy'de güzel bir kavaltıcı biliyorum oraya gideriz.

ben şok! bir şey de diyemedim. ertesi sabah koştum gittim, meraktan ölüyorum. yazı dilinde "kahvaltı" yazamıyor ama ya konuşma dilinde ne durumda diye kafamda deli sorular.

buluştuk, hemen saldım oltayı, "önce bir kahve içelim mi yoksa direkt kahvaltı mı?"

- kavaltı tabi şapşik:>

iStock.com


o an nasıl soğudum o güzelim kızdan anlatamam. bir daha görüşmedim, en son "sorun sende değil bende" bile dedim hatta niye soğuduğumu irdeleyince.

geçenlerde nikahlanmıştı biriyle, sosyal medyadan fotoğraflar paylaşıyor filan, bir de baktım ne göreyim, "aşkitomla kavaltı keyfi:)))" diye foto paylaşmış!

kalktım bir boy abdesti alıp iki rekat şükür namazı kıldım.

bakınca, gerçekten de sorun bendeymiş ama, kabul.

edit: imla (alma mazlumun ahını demişler tabi)

tek sorun iki harfin yanlış yazılmasından kaynaklanmadığı için fazlasıyla geçerli olan bir soğuma sebebidir. imla hatalarındaki ciddi ve "sürekli" yaşanan sorunlar kişiyle ilgili bazen çok uzun sürede anlayabileceğiniz gerçekleri bir çırpıda çıkartabilir... böyle birinden ayrılıp herifin nice öküz tarafı olmasına rağmen en çok mesajlardaki imla hatalarından dem vuran, tüyleri diken diken olan bir arkadaşım var.*

benim de; herkez, yada, yapmağa, gelmişmiler(bu da oluyor mu demeyin oluyor) tabirlerini kullanan tanıdıklarımı hafızama kazımışlığım vardır...

geri donusu olmayan yoldur. "insanlarla iletisim kurarken ozen gostermeyen insanlarin daha kimbilir nelere ozen gostermedigi" dusuncesi dolasir beyin kivrimlarinda... yer adami, bitirir.

yaşadığım durumdur. sen ilkokuldan beri türkçe eğitimi al, eşek kadar adam ol, gel soru eklerini birleşik yaz... de, da, ki bağlaçlarına değinmiyorum bile! hele ki üniversite mezunu isen soğumak ne kelime! ağız burun dalasım var sana bebeğim! yani bazen düşünüyorum da eğitim sistemimiz anadilimizi bile öğretemezken "kahrolsun bağzı şeyler!"

koca bir gunu "aynen" ile geciren bir tanidigimin facebook'ta paylastigi baslik.