Beyin Loblarının Tedavi İçin Ayrılmasıyla Oluşan Korkutucu Zihin Bölünmesi: Split Brain

Epilepsi tedavisi için beynin sağ ve sol loblarını bağlayan corpus callosum isimli yoğun sinir ağları bağlantısının kesilmesiyle insan bedeni içinde iki ayrı zihin oluşmasına meydan veren bu korkutucu durumu inceliyoruz.
Beyin Loblarının Tedavi İçin Ayrılmasıyla Oluşan Korkutucu Zihin Bölünmesi: Split Brain
iStock


psikolojide şu güne kadar bunlardan daha ilginç olduğunu düşündüğüm tek vaka yok

"içimizde iki kişi mi yaşıyor, yoksa bu sayı artar mı?" gibi bambaşka felsefik diyarlara götürmeye muktedir bir konu.

kısaca olay şu, epilepsi beynin bir lobunda başlayıp sonra diğer lobuna atlıyor. bu arada epilepsinin tam açıklaması da uyarıcı olmadan aktivasyona geçen nöron grupları, tamamen rastgele. bir nevi beyinde deprem olması gibi, uyarıcı yok ama öbek öbek nöronlar yanıp sönüyor, sonuç epilepsi. neyse, corpus callosum denen 200 bin nöron içeren bir sinir bağı beynin sağ ve sol lobunu birleştiriyor.

60'ların sonlarında corpus callosum'u keserek epilepsinin bir lobdan diğerine atlamadan durdurulacağına inanılıyor, ve bingo, sonuç gayet başarılı; hastalarda epilepsinin kendini tekrarlamaması bir yana, hiçbir araz da yok, hatta şu an adını hatırlamıyorum, bunu ilk gerçekleştiren doktorlardan biri "demek ki corpus callosumun bu loblar sarkmasın diye tutan bir bağdan pek de farkı yokmuş" gibi bilimselliğin babasını ağlatmış açıklamalar yapıyor.

neyse, gel zaman git zaman derken bu hastaların bir kısmında şöyle haller beliriyor, diyelim adam süpermarkette alışverişte, sağ elinin market arabasına koyduğu sebzeyi sol eli tutup geri çıkartıyor. bismil. ya da adam amerikalı olduğuna göre oh sviit cisis. bir başkası gömleğinin düğmelerini tek eliyle iliklerken, diğer el düğmeleri çözmeye başlıyor. buna da naçizane yeah beybi diyelim diye düşündüm. sonuçta hastalar bu şikayetlerle geri dönünce testlere başlanıyor.


şimdi bu testlere geçmeden önce şunu belirtelim

beynin sol lobu vücudun sağ tarafını kontrol ediyor ve konuşma merkezi sol lobda.

sağ lobsa, vücudun sol tarafını kontrol ediyor ve uzaydaki yerimiz gibi dalgalardan sorumlu devlet bakanı da sağ lob. mükemmele yakın. gazanığa ve öğrencileri şöyle bir deney yapıyorlar, ekranda tam ortada bir nokta var, buna odaklanın deyip bir saniyeliğine şunu gösteriyorlar: he.art yani, noktanın solunda "he" sağındaysa "art" yazıyor.

burda hemen hatırlatalım, "he" solda belirdiği için bu beynin sağ lobuyla algılanıyor. "art" sa sağ görsel alanda belirdiği için beynin sol lobu, yani konuşmayı kontrol eden tarafıyla algılanıyor. corpus callosumu canavar gibi çalışan insanlara ne gördüğü sorulduğunda "heart" diyor, malum.

neyse, bu hastalara "ne gördün" diye sorulduğunda "art" diyor (çünkü "art" sağ görsel alana yansıtılandı ve konuşma merkezinin olduğu sol lob tarafından algılandı) "peki sol elinle bize hangi kelimeyi gördüğünü göster" denildiğindeyse, "he" yi gösteriyor. zira "he" sol görsel alana yansıtılmıştı ve sağ lob tarafından algılanıyordu. sağ lob vücudun sol tarafını kontrol ettiği için sol elini kullanarak göster denildiğinde, sol lobun kontrolünde olan konuşma merkezi de devrede olmadığı için cat diye "he" yi gösteriyor. en acısı "neden art dedin ama he gösterdin denildiğinde, bu hastaların dumur olup "bilmem, bilmem ki, siz mi dediniz acaba bana göster diye" gibi kafa karışmalarına koşması. sağ lobla algılanacak şekilde sola çıplak kadın resmi koyup hastaya "niye kızardınız" soruları yönelten çalışmalar da var da, artık o raddede ben hay bilime koyayım demek isterim. adamlar zaten iki bilinçli yaşıyorlar, iyice çıldırtmak neden?

sonuçta corpus callosumu gözlerinden öpüyorum, kendine iyi baksın. doktor elinde maymun olmamak için, daha bize çok lazımsın sen corpus gibi yalakalıklar da yaparım gerekirse, yalan değil.

ilk ayrık deney çalışmalarını 1950'li yıllarda nörobiyolog roger w. sperry kediler üzerinde bir deney ile yaptı

kedilerin sağ ve sol beyin yarım kürelerini corpus callosum dan keserek ikiye ayırdı ve gözlerden gelen sinirlerin sadece bir yarım küreye gitmesini sağladı. çünkü sağ gözden gelen sinirler ikiye ayrılmakta ve iki yarım küreye birden ulaşmaktaydı. gözden gelen uyarıların sadece bi göze ulaşması için sinirlerin ikiye ayrıldığı yerde sinirlerden biri kesildi ve sadece diğer sinirin uyarıyı beyne iletmesi sağlandı. aynı işlem diğer göz-beyin bağlantısı için de yapıldı. böylece sol gözden gelen uyarının sadece sol göze, sağ gözden gelenin sadece sağ göze ulaşması sağlandı.

bu deney için şöyle bi düzenek hazırlandı

iki odacık ve bu odacıkların önüne iki kapı kondu.(kapılar kedilerin iterek açabilicekleri şekildeydi.) kapılardan birine v harfi çizildi ve bu kapının ardına yiyecek kondu. diğerine ise ^ çizildi ve arkasında yiyecek yoktu. kedi her seferinde bırakıldı ve rastgele odalardan birine girerek yiyeceğe ulaştı. her seferinde odalar yer değiştirdi, yani v işaretli kapı ve oda bi sefer sağdayken diğer sefer sola kondu. ama kedinin sürekli sağ gözü açık bırakıldı ve kedinin yiyecek olan odanın üzerinde ki işareti tanıması belli bi deneme yanılma süresi aldı. belli bi süre sonra kedi artık bırakılır bırakılmaz v işaretli kapıya gidip yiyeceği alıyordu. böylece beynin sol tarafı bu işareti tanımıştı.

ayrık beyin deneyleriyle tanınan roger w. sperry

daha sonra kedinin sağ gözü kapatıldı ve beynin sağ tarafına sinyal götürür hale geldi. aynı zamanda yiyecek konan odalarda değişti yani bu sefer yiyecek ^ şekilli kapının ardındaydı. kedi sanki bu düzeneği hiç görmemiş gibi davrandı ve aynı deneme yanılma süresini sergiledi.
yiyeceğin bulunduğu yeri öğrenmek için gereken süre birinci düzenektekiyle yanıydı. oysa böyle bi operasyon geçirmemiş bi kedi bu deneye tabi tutulsa, beklenen tepki, kedinin hemen yiyecek olan v işaretli odaya koşması olurdu. böylece kedi çok fazla deneme yanılma süresine gereksinim duyacaktı. önceden öğrendiği yolun doğru olmadığını, daha sonra da yeni durumu anlaması gerekirdi. 

oysa böyle bi durum yaşanmadı. sol beynin öğrendiği şeyden sağ beynin haberi bile yoktu.

her iki taraf düzeneği kendileri öğrendiler.

Bu içerik de ilginizi çekebilir