Beyin ve Sinir Cerrahisi, TUS'ta Neden En Son Sırada Yer Alıyor?

Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümü, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda (TUS) en son sırada yer alıyor. Yani Türkiye'de en az tercih edilen bölüm diyebiliriz beyin cerrahisi için. Bu durum neden böyle?
Beyin ve Sinir Cerrahisi, TUS'ta Neden En Son Sırada Yer Alıyor?

bundan yıllar önce bu durum tam tersiydi. cerrahi bölümlerin alt sıralara, dermatoloji ve mikrobiyoloji gibi "risksiz" bölümlerin üst sıralara taşınmasındaki temel sebep, doktorların artık risk almak istememesi. çünkü riskli her ameliyat, doktor için de bi risk oluşturuyor. hasta yakını tarafından darp edilebilir veya daha kötüsü dava edilebilir. sonuç çıkmasa bile adam işini gücünü bırakıp o stresi yaşayıp ifadeye çağrılacak, derdini anlatacak. sırf bu dava işleri için hastanelerde dolaşan avukatlar olduğu söyleniyor. 

amerikan tarzı bu sistem yüzünden yıllar içinde önemli ameliyatları yapabilecek doktor bulmak da zorlaşacak. bizde sağlık sistemi ile gündemden düşmeyen tek şey doktorların maaşı fakat bu çarpıklığı anlayabilmemiz için de hemen her şeyde olduğu gibi yıllar geçmesi gerekiyor.

riskli ve uzun süren ameliyatların yapılmak istenmemesindeki bir diğer etken de kazanç. basit bir cerrahi girişim ile saatler süren bir operasyonun sonunda kazanılan para da neredeyse aynı. dolayısıyla önemli bir ameliyatı yapmak yerine daha risksiz daha az zaman ameliyatları yapmak ve sürümden kazanmak daha mantıklı bir hal almış.

bir düşünsenize; hastanın masada kalma ihtimali olan 4-5 saatlik bir ameliyatı yapmak mı mantıklı yoksa güzellik için gelen birine botoks yapıp durmak mı? kim neden daha az para kazanarak dava edilme riskini alsın? dolayısıyla tus'a giren kişiler de risk içermeyen ve daha fazla para kazanabileceği bölümlere yöneliyor. 

velhasıl, sağlık sistemini iyi irdelemek lazım. tıpkı eğitim sistemi gibi sağlık sistemi de düşünüldüğü gibi olmayabilir. yaşanmakta olan ve yaşanan olayları bir bütün olarak ele almak gerekir diye düşünüyorum.

Beyin cerrahı bir Ekşi Sözlük yazarının görüşü

ben beyin cerrahıyım dostlar. beyinden tümör çıkaran, beyin kanaması geçiren insanların hayata tutunmasına vesile olan bizler tıp fakültesini bitirip üzerine 6 senelik ultra hardcore eğitim sonrası kendi güzel memleketimizde almanya’da asgari ücretli kadar maaş almayacaksak, olası bir malpraktis davasında tüm birikimimizi kaybetme veya hasta/yakınları tarafından saldırılma riskine maruz kalacaksak neden seçelim?

eğer bulunulan hastanede 2 beyin cerrahı varsa her ayın 15 günü, yoksa da 24-26 günü 24 saat boyunca çevre tüm ilçelerden kendi şahsi cep telefonumuzdan aranıp hasta danışılan bir branş beyin cerrahisi. (bkz: icapçı) karşılık olarak da 1000 tl ücret. parası pulu da değil mesele. evde hanımla oturup kafan rahat şekilde çay/kahve içemezsin. hafta sonu icapçısın diye dışarı çıkamazsın. her ay en az 10 gece acil ameliyata gidersin. yukarıda dediğim gibi, avrupa’daki asgari ücretli kadar para kazanamaz, sıradan vatandaş gibi “kafa rahat” yaşayamazsın.
bu durumda yeni mezun arkadaşlar neden seçsin?

1 haftadır devlet baba ödeme yapmıyor diye medikalciler malzeme tedariğini de durdurdu. ameliyatlar da durdu dolayısıyla. bu kadar gerginliği bir ömür boyu neden çekelim? şaşırtıcı değil yani. ben bile şu yaşımdan sonra yurt dışı hayalleri kuruyorum. acı ama gerçek. ileride tedavi olacak doktor bulamayacaksınız dostlarım…