Beynin Zamanla Eskiyen Bilgileri Yok Etme Becerisi: Sinaptik Budama

Eski, unutulması gereken, artık işe yaramayan anıları ve bilgileri silerek bunların yerine yenisini koymamızı sağlayan sinaptik budama gerçekten hayranlık uyandırıcı.
Beynin Zamanla Eskiyen Bilgileri Yok Etme Becerisi: Sinaptik Budama

beynimizdeki bir nöral devreyi ne kadar çok çalıştırırsak, devre o kadar güçlenir. bu durum bize eski bir deyişi de hatırlatır: “işleyen demir ışıldar.” pratik yaptığımız bir el becerisi veya daha sık konuştuğumuz bir yabancı dil, daha da güçlü nöral devre demektir.

bu, yeni şeyler öğrenmek için yıllardır hep odak noktası olmuştur. ama görünen o ki, öğrenme yetisi nöral bağlantıları geliştirmek ve güçlendirmekten çok daha fazlasıdır. eski bağlantıları yıkabilmek de bu çalışmanın önemli bir parçasıdır. 

“sinaptik budama” denen bu yıkım işlemine yakından bakalım

bakınız beynimiz bir bahçe gibidir. mesela beynimizi bir bahçe gibi hayal edelim:

burada çiçekler, meyveler ve sebzeler yetiştirdiğimizde, nöronlar arasındaki sinaptik bağlantıları üretmiş oluruz. bunlar, dopamin, seratonin ve diğer nörotransmiterlerin yolculuk ettikleri bağlantılardır. glia hücreleri de beynimizin bahçıvanlarıdır. nöronlar arasındaki sinyalleri hızlandırmak için hareket ederler. bazı diğer glia hücreleri; atık temizleyiciler olarak görev yapar, ölü yaprakları süpürüp yabani otları çekip alarak zararlıları yok ederler. beynimizin bu budama bahçıvanlarına da “mikroglia hücreleri” denir. sinaptik bağlantılarımızı budarlar.

asıl soru: hangisini budayacaklarını nereden biliyorlar?

araştırmacılar bu gizemi çözmeye yeni başlıyor olsalar da, daha az kullanılan sinaptik bağlantıların, c1q gibi proteinlerle işaretlendiğini biliyorlar. mikroglia hücreleri işareti tespit ettiğinde proteinle bağ kurup sinaps yok ediyor veya buduyorlar. böylece beynimiz yeni ve güçlü bağlantılar için fiziksel alan açmış oluyor. bu şekilde daha çok şey öğrenebiliyoruz.

peki bu aşamada uyku niçin önemlidir?

örneğin; yeni bir işe başlarken veya bir projede derinlemesine çalışırken, hiç beynimizi tamamen dolu hissettiğimiz olmuyor mu? yeteri kadar uyumuyor olsak bile sürekli yeni bilgiler almaya devam ediyoruz. yani bir şekilde beynimizi tamamen dolduruyoruz.

yeni şeyler öğrendiğimizde, beynimiz yeni bağlantılar oluşturur. ama bu bağlantılar pek verimli olmayan amaca özel bağlantılardır. beynimiz bu bağlantıları budamaya ihtiyaç duyar ve daha elverişli ve verimli yollar inşa etmek ister. bunu da biz uyurken yapar.

beynimiz kendi kendini biz uyurken temizler. beyin hücrelerimiz, çöpleri temizlemek ve sinapsları budamak için gelen glial bahçıvanlarımıza yer açmak için, %60’a kadar küçülebilirler.

mesela gece şekerlemesinden uyanıp net ve hızlı şekilde düşünebildiğimiz zamanlar olmuştur. işte bunun sebebi, gece yapılan bütün budama ve etkin yol oluşturma işleri sonucunda, yeni bilgilerin alınabileceği ve sentezlenebileceği, bir başka deyişle öğrenebileceğimiz, boş yer oluşmasıdır.

kaynak: fast company