Bir Çiftin Boşanacağını Gösteren Ciddi Belirtiler

Bir çiftin boşanacağını nereden anlarsınız? İşte konuya dair fikir verecek olan anı ve tecrübeler.
Bir Çiftin Boşanacağını Gösteren Ciddi Belirtiler
The Squid and the Whale (2005)

amerika'da yıllarını bu işe harcamış bir psikolog var: john gottman

wikipedia

adam diyor ki yıllardır boşanma konusunda hangi faktörlerin etkili olduğunu anlamaya çalışıyoruz. sadece 1 faktör 90% başarıyla kişilerin boşanıp boşanmayacağını çok iyi gösteriyor diyor: o da contempt, yani çiftlerden bir tanesinin diğerini küçümsemesiymiş. bunu da bu çiftlerle konuşurken çiftlerin birbirlerine bakmasından anlıyorlarmış.

adam yıllardır evli insanlarla mülakat yapıyor, sonra da 20 yılı aşkın bir süre sonra bu çiftleri takip ediyor hayatları nasıl diye. sorulan sorulara cevap verirken kişiler, eşine bakıyorsa bu çiftlerin boşanmadığını görmüş. tam tersi şekilde de, cevaplarken öteki kişiye bakmayan çiftler boşanmışlar.

araştırmanın özetinin bulunduğu blog: link

16 yıllık meslek hayatım göstermiştir ki...

taraflardan biri eğer "ev dışındaki" mesaisi bittiği halde kendisini bekleyen eşinin yanına dönmüyor, sürekli "dışarlıklı" iş ve ilişkilere vakit ayırıyor ise o evlilik için tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.

sorunları kendileri çözemeyip, yakın akraba veya ailelerine çözdürmeye çalışmaları

bu olduktan sonra ise artık çok geçtir. genelde bu davranışları birey olamamış ve başkalarının ağızına bakan insalarlar yaptığından, o yüzden ya içinize gömün yada kimseye bişey demeden bu işi bitirin.

evlilik bir güç savaşı değil, karşındakini olduğu gibi kabul etmekten başka. hani o 70 aşamalı ve çok masraflı evlilik prosedürlerini yaptığınızda her şeyin çok farklı olcağına yalanına inanıp, çok küçük şeyden boşanıyorsunuz ya, siz sadece bu müesseseyi kirletip düzgün insanların bile evlenmemesine sebep oluyorsunuz.

cinsel isteksizlik

gün içerisinde ne yaşanırsa yaşansın, gece yatağa yatınca taraflar birbirini istemez hale geliyorsa, “bana ilişmesin de n'olursa olsun” düşüncesi sürekli kafada dönüyorsa, ilişki teşebbüslerinde sertleşme/ıslanma gerçekleşmiyorsa, geçmiş olsun kardeşim, o iş bitmiştir.

boşanmanın geldiğini vıcık vıcık, gösteriş amaçlı yapılan instagram paylaşımlarından anlıyorum

evinde mutlu, ilişkiside huzurlu olan insan önemsemez bunları. insanların ne düşündüğünü. aksine evinde mutsuz insan bunu saklamak için ekstra bir mutlu görünme çabasına girer çevresine karşı.

geçenlerde yine denk geldim böyle birine. aşırı fotoğraf paylaşırdı eşiyle. şöyle seviyorum, böyle mutluyum, #aşk #sevgili #ömrüm bilmem ne... boşanmışlar. e dedim çok iyiydiniz? "öyle mi görünüyordu?"dedi. evet dedim hep instagram'da paylaşım aşkım canım vs? "iyi saklamışım demek ki"dedi. "15 yıldır mutsuzdum ben, darp raporum bile var, eve ben bakıyordum, sokaklardan topluyordum sarhoşken her gece..."

anlatabiliyor muyum gençler? kimse o kadar aşık, o kadar mutlu olmuyor bir süre sonra ilişkisinde. aşk gösterişi sevmez. ihtiyaç da duymaz buna eğer gerçekse.

yalnız kalma isteği

beraberken tek başınıza olduğunuzdan daha da yalnız ve gergin hissediyorsanız, aynı evde olmanıza rağmen sürekli kendinizle yalnız kalma isteği dürtmeye başlar zamanla. hep bir bahane bulunur; diğer odada ya oyun oynanır, ya kitap okunur, ya da boş boş uzanılır. söylenecek her kelime aman yanlış anlaşılmasın, aman altında bir şey aranmasın, gereksiz açıklama yapmak zorunda bırakmasın, gün yine mahvolmasın kaygılarıyla tek tek özenle seçilmeye çalışılır, o da zaten o kadar yorar ki zamanla hiç konuşmamaya, paylaşmamaya, kabuğuna çekilmeye bırakır kendini. sonrası zaten kabullenme ve karar verme süreci.

bu sebepler, ayrılığın artık kaçınılmaz olduğunu gösterir

biz dışarıdan bakanlar sosyal medyayı takip ederek, arkadaşlarımızsa bir araya geldiğimizde birbirlerine olan davranışlarını yorumlayarak o çiftin artık boşanma aşamasında olduğunu üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliriz. ama ortaya şöyle bir soru çıkıyor. o çift acaba boşanma aşamasına geldiğinin farkında mı?

çünkü evlilik içinde alışkanlıkların da olduğu bir kurum. bu alışkanlıklara kendimizi kaptırdığımızda evliliğin hangi yöne doğru gittiğini pek de fark edemeyebiliriz. hele çocuk varsa, vaktimizin çoğunu da alıyorsa, evliliğimizi sorgulamak aklımıza bile gelmez.

oysa ayrılık bağıra bağıra gelir. mesela...

* kırıcı bir tartışmadan sonra ilişkiyi tamir etmek için çaba harcanmıyorsa
* taraflardan biri çaba harcarken diğeri oralı bile olmuyorsa
* basit şeyler büyütülüp bunlar ilişkinin en önemli sorunu haline getiriliyorsa
* kızgınlık ve öfke sıkça dışarıya vuruluyor ve hatta incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden şiddetli kavgalar çıkıyorsa
* her tartışmada boşanmadan söz edip sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ediliyorsa
* taraflar birbirlerinin daha önce beğendikleri fiziksel özelliklerini artık beğenmez hale gelmişse ve hatta bu özellikleri eleştirmeye başlamışsa
* kıskançlık konusunda bitmek bilmeyen tartışmalar yaşanıyor ve taraflar birbirini baskı altında tutuyorsa
* bireysel alanlara el uzatmalar, sosyal arkadaşlıklara karışmalar, cep telefonu karıştırmalar, e-maillere sosyal medya adreslerine gizlice girmeler başladıysa
* sürekli gizemli bir ruh haliyle dolaşılıyor, bazı şeyler saklanıyor, hatta ortaya çıkması halinde aşırı tepkiler gösteriliyorsa
* birlikte geçirilen zamanın miktarı azaldıysa, gidilen yerlerden artık daha çabuk kalkılıyorsa, ortak bir şeyler yapmaktan kaçınılıyorsa...
* cinsellik konusunda bencillik başladıysa, hatta cinsellik ilişkide geri plana atıldıysa...
* daha önce, gülüp geçmek için anlattığınız hatalarınız, zaaflarınız, aptallıklarınız artık size karşı silah olarak kullanılıyorsa
* özel günler unutuluyorsa, unutulmasa bile basit organizasyonlarla geçiştiriliyorsa
* önem sırasındaki yeriniz değiştiyse, yani artık siz onun için birinci öncelikli değilseniz.
* en önemlisi artık konuşulmuyor ve baş başa kalındığında bile sadece susuluyorsa

geçmiş olsun, evliliğiniz bitmiş demektir. sizin görmediğiniz bu gerçeği herkes görmektedir. yapılması gereken tek şey, alışkanlıkları terk edip kendinize daha mutlu olacağınız bir hayatın kapısını açmaktır. ertelemek sadece süreci uzatacak bu da acınızın fazlalaşmasına yol açacaktır.

sahte sahte "çok seviyorum"lar ve "ruh eşim" gibi tabirler ile evlenen tüm arkadaşlarım boşandı

bakın bir tane bile şaşmadı, yok. en az 20 çift geçti önümden hikaye şeklinde. hepsinde en az birini tanıyorum. hatta 2 tanesini ben tanıştırdım.

yaş farkı büyük sorun bence. 5 den fazlaysa çok sıkıntı olduğunu gördüm.

zeka inanılmaz önemli. inanılmaz. zeki taraflar dayanamıyor karşı tarafın aptal olmasına. 1 susuyorlar 2 susuyorlar bazen 40 susuyorlar ama illa ki o patlayış geliyor. zeka seviyelerinin birbirine yakın olması mühim bir konu.

aile. ailenin ne kadar karıştığı ve ailenin sosyal ve ekonomik durumları müthiş bir etken. kapalı bir ailenin evladı asla açık bir ailenin evladı ile anlaşamıyor. bir noktada kopuyor iletişim. kesin kavga gürültü ve gerginlik çıkıyor. e bu etkenlerde illa ki tartışmayı ve uyumsuzluğu ön plana çıkartıyor. yaralanıyor iki tarafta. iyileşirlerse eyvallah. yoksa o izler zaten kalıyor. evlilik kurumu güçsüzleşiyor.

iki taraftan birinin aşırı sosyal medya kullanımı da büyük sorun bence. kıskançlık - ilgisizlik - millete bir şeyler ispat etme ihtiyacı - kendini güzel/yakışıklı hala gideri var gibi göstermek gibi çeşit çeşit sorunlara yol açıyor. en çok ayrılma sebeplerinden biri bu hatta bence.

düzgün bir eş için, sizin zekanıza yakın, aynı inanca sahip, ailelerin kesinlikle karışmadığı, sosyal medya bağımlısı olmayan biri ile birlikte olun. bunun üstüne seks, siyasi yaklaşım falan da geliyor ama bunlar her zaman değişebilen düzelebilen şeyler olduğundan ötürü süper önemli konular değil ama yukarıdakiler, kesinlikle halledilmesi gereken konular.