Bir Nesle Pazarlama Taktiği ve Hayal Kırıklığını Öğreten Şey: 9999 in 1 Atari Kasetleri

"9999 in 1" isimli atari kasetlerini heyecanla alıp içinden 10 oyunun farklı isimli versiyonlarını görerek hayal kırıklığı yaşayan nesil hatırlayacaktır bu duyguyu. O güzel yıllara Sözlük yorumlarıyla gidelim.
Bir Nesle Pazarlama Taktiği ve Hayal Kırıklığını Öğreten Şey: 9999 in 1 Atari Kasetleri


ben bu kasetlerin bana vadettiklerine inanmayı tercih etmiştim

1.000.000 oyunluk kasedin tersine doğru giderek sonlara doğru gizlenmiş, diğerleri ile aynı olmayan oyunları bulmanın hayalini kurmuştum. pazarlama mantığından habersiz olan ufak bir çocuğun hayaliydi tabi. bu kasetlerin başlı başına bir pazarlama harikası olduğunu kavramak şöyle dursun, bir de küçük çocukları sevindirmek için 512334. sıraya diğerlerine benzemeyen özel bir oyun koyacaklarını düşünecek kadar hayalperest davranmıştım. tabi zamanla jetonum düştü, anladım ki ilk 50 oyunluk sayfanın dışına çıkmak bile boşa enerji kaybı. bu nedenle kaset değiştirmeye gittiğimde bir daha 2 in 1 bile almadım.


bir tane 29 in 1 kasetim vardı, ondaki 29 oyun da birbirinden farklı ve lezzetliydi. üstelik o kaset piyasada satılmıyordu, direkt devre halindeydi ve en güzel oyunların bir toplamasıydı. contra’sıdır, ninja mario’sudur hep onun sayesinde öğrenmiştim. o zamanlar alıştırmışlardı işte bizi kâr mantığı ile üretilmiş ürünler yerine korsan almaya. kim bilir her 10 oyundan birinin tank olduğunu keşfeden kaç çocuk kaseti satan adama küfretmiştir. işte bir nesil de böyle öğrendi hayatın gerçeklerini.


9999 in 1 daha da abartılıp 99.999.999 in 1 şeklinde piyasaya sürülürdü

kasetin üstünde yapıştırmaları vardı. ben daha çok oradaki resimlere ve arkasındaki listeye göz gezdirirdim. "aha soccer var oo uçak of haypır olympics olimpiyat da var süper goal3" gibisinden gaza gelip almıştım bir tanesini... meğerse resimler, listeler falan hep yalanmış. 3 boyutlu resim koyarlardı daha çekici olsun diye. ilk sayfadaki 99luk listede mario bros'un farklı sürümü vardı. bazısı bölüm olarak 8-1'den bazısı 3-1'den başlıyordu. hatta oyunun başlangıcına kardeşi lugi'den başlayan bölümleri de sokarak "lan harbiden farklı oyunlar varmış hee" diye düşünmemize yol açıyorlardı. şerefsizler...


güzeldi lan yine de. tek oyunluk atari kaseti alıp kerizlenmektense böyle kerizlenip satan adama çocukça küfretmek hoştu. "bir daha o adamdan almayacağım ya, gördün değil mi bak resme. nerede lan bu uçak hani, bombaya bak ne güzel bizde bok gibi çıkıyor. senin tsubasa'yı getirsene be. çok güzel o, sırayla oynarız, hadi be..."


hangi oyunlar vardı bu kasetlerde?

super mario bros, tetris, arkanoid, street fighter, popeye, soccer, mortal combat, road, pacman, tilt, king kong, tennis, duck hunt, flintstones gibi pek çok oyun...

final notu

o dönem bir büyüğümüz çıkıp da piyasada 99999 tane oyun olmadığını söyleseydi biz de bunun para tuzağı olduğunu, aldatmaca olduğunu anlar, içinde adam gibi tek oyun olan kasedi alırdık. bizim metro halk pazarında saatçi bir amca vardı, iyi adamdı ama 99999 in 1 kasetleri değiştirirken 250 yerine 500 bin alırdı. çünkü onda daha çok oyun varmışmış.

(bkz: siz saat yapın hep saat yapın sadece saat yapın)

Atiye Dizisi Üzerinden Kendini Aramak Üzerine Yola Çıkanlara Tavsiyeler

Bir Dönem Atari Salonuna Gittiği İçin Bol Bol Azar İşitmiş Efsanevi Nesil