Bir Osmanlı Şairinin Kurguladığı Dünyanın İlk Yapay Dili: Baleybelen

1528-1604 yılları arasında yaşamış olan Osmanlı şairi Muhyi-i Gülşeni'nin kurguladığı, dilsizlere dil veren anlamı taşıyan dünyanın ilk yapay dili Baleybelen hakkında bilgiler.
Bir Osmanlı Şairinin Kurguladığı Dünyanın İlk Yapay Dili: Baleybelen

dünyadaki ilk yapay dil (1879’da johann martin schleyer'ın volapük & 1887’de ludwik lejzer zamenhof'un esperanto'yu bulmasından asırlar önce) 1574'te muhyi-i gülşeni tarafından itikadî bilgileri avamdan sakınıp sırlamak ve osmanlı'da ortak kültür dili yaratmak üzere kurgulanan ve dilsizlere dil veren anlamına gelen bâleybelen'dir.

bu dilin bulunmasının iki sebebi vardır. ilki, dönemin sufilerinin baskı altında olup, islamı resmi devlet görüşünden farklı yorumlayanların canından olmasıdır. ikinci sebebi ise, o dönemde osmanlı sınırları içerisinde onlarca farklı dil konuşan milletlerin ortak bir dil altında birleştirilmesi hayalidir. muhyî, bu dili ortaya koyduğunda bir gün bütün osmanlı tebaasının bu dili konuşacağının hayâlini de kuruyordu. nitekim yazılarında bu emelini dile getirmiştir.

muhyî, bâleybelen ile 200 eser yazmıştır. öğrencileri bu yapay dili devam ettirmeye çalışır; ancak neredeyse muhyî'nin ölümüyle bu dil de kullanılmaz olur. günümüze bu dille yazılan eserlerden pek azı gelebilmiştir.

fransız araştırmacı rousseau, halep'te gördüğü, tanımadığı dilde yazılmış bir kitabı önce ünlü osmanlı tarihçisi ve o tarihte istanbul'da alman ataşesi olan joseph von hammer-purgstall'e gönderir. hammer, şifreleri çözemez ve paris'teki doğu dilleri okulu akademisyeni sylvestre sacy'den yardım ister. sacy sekiz yıl araştırmasına rağmen bu dili kimin, niçin ve nasıl tasarladığını bulamaz. kaybolmuş bir millete ait olabileceğini düşünür ve bu mealde bir makale kaleme alır.

bâleybelen şifrelerini ilk çözen ise beş yıllık araştırma sonucu dilbilimci mustafa koç olur. mustafa koç, 'bâleybelen / ilk yapma dil' (2006) adlı kitabıyla bulgularını yayımlar.

bu dilde temel gramer arapçadan alınmış, cümlenin ögelerinin sıralanışı ona benziyor ama biraz daha basitleştirilmiş. söz varlığını ise ağırlıklı olarak türkçe ve farsçadan alıyor. kullandığı alfabe ise arap alfabesinin osmanlı versiyonu.

bazı türkçe sözcüklerin bâleybelen dilindeki karşılıkları şöyle:

aşık: set
ekmek: betem
gölge: şal
avcı: girtav
okçu: demcen