Bir Yargıcın, Suçsuzluğuna İnandığı Bir Sanığın En Ağır Cezayı Almasına Engel Olamayışının Hikayesi

Çaresizliğin en üzücü hallerinden birini içeren bu hikayeyi Sözlük yazarı "justinianus" anlatıyor.
Bir Yargıcın, Suçsuzluğuna İnandığı Bir Sanığın En Ağır Cezayı Almasına Engel Olamayışının Hikayesi
iStock.com

çaresizlik, ölüm cezasını gerektiren bir davada suçsuzluğunu bildiğiniz bir sanık hakkında hiç bir şey yapamamaktır.

hakkâri'de işlenen bir cinayette, baba-oğul sanıkların karşı aşiretten iki kişiyi öldürdükleri iddiası ile dava açılır. dava, kamu güvenliği nedeniyle iç anadoluda bir ağır ceza mahkemesine nakledilir.

duruşma boyunca sanık baba suçsuzluğunu savunur. sanık oğul suçun tamamını üstlenir. suç, pusu kurularak işlendiğinden cezası (şimdi kaldırılmış bulunan) idamdır. toplanan delillere göre sanık oğulun yarı otomatik tüfekle iki kişiyi öldürmesi mümkündür. mermiler vücudu delip geçtiği için balistik inceleme yapma olanağı kalmamıştır. ancak görgü tanıkları baba-oğulun birlikte ateş ettiğini söylemişlerdir. sanık müdafii, ifadeleri türkçeye çeviren tercümanın karşı aşirete mensup olup tanık anlatımlarını kasıtlı olarak yanlış ve suçlayıcı şekilde çevirdiğini iddia etmiştir. tanıklar hakkâri'dedir. iç anadolu'ya gelme olanakları yoktur.

yeniden istinabe yazısı gönderilir ve "her iki aşirete de mensup olmayan bir tercüman bulunarak, tanık ifadelerinin yeniden alınması" istenir. bir süre sonra tanık ifadeleri gelir.tercüman tarafsız biri diye bildirilmiştir.ancak tanıklardan, sanık babanın karısı dahi eski ifadesini tekrar ile her iki sanığın da ateş ettiğini bildirmiştir. ifadeler yasa gereği okunur. baba duruşma salonunda -ifadeyi duyunca-bayılır...

bu delillere göre baba-oğul sanığa idam cezası vermek gerekir. mahkeme kurulundaki yargıçlar (hiç olmazsa birisi), sanık babanın suçsuz olduğuna inanmaktadır.

karar hazırlanır. tck 59. maddesi uyarınca ceza müebbet ağır hapis cezasına çevrilir. karar açıklanırken önce temel ceza idam, sonra indirim sebebi söylenerek ömür boyu hapis denecektir. fakat sanık baba "idam" sözünü işitince tekrar bayılır.

15 yıldan yukarı hapis cezaları kendiliğinden yargıtay'a gideceğinden ve sanık avukatı da esasen kararı temyiz edeceğinden, umutlar yargıtaya bağlanır. yargıç bile kararın bozulmasını istemektedir. çünkü o babanın suçsuzluğuna inanmıştır.

sonuçta dosya yargıtaydan döner. karar tasdik edilmiştir. bu çaresizliği anlatmak imkânsızdır. bir insan ömür boyu hapis yatacaktır. yargıcın saçları o gece bembeyaz olur. yargıç o tarihte 39 yaşındadır...