Bir Zamanlar Varlığını Dibine Kadar Hissettiren Enteresan İnsan Modeli: Kabadayı

Kabadayılığın kökeni sanılandan daha da eskiye gidiyor ve öğrendikçe şaşırtıyor. Sözlük yazarı "songulyabani", kabadayılığın ne olduğunu ve tarihini güzel güzel açıklamış.
Bir Zamanlar Varlığını Dibine Kadar Hissettiren Enteresan İnsan Modeli: Kabadayı


Nedir bu kabadayı?

maffios gelenekte kırsal bölgelerde ön plana çıkan efeler, zeybekler misali, şehirlerde genel olarak bilek nitelikleriyle ön plana çıkan, yürek veya akıl durumuna göre yükselen kaldırım kurtlarıdır.

içlerinden mahalle kültürüne sahip çıkıp ırz namus koruyup hamam oğlanı ve it kopuk taifesine kök söktürmüş olanları kadar, türlü rezilliği yapıp gaddarlığıyla etrafındakileri sindiren tipte olanları, makbul sayılmayanları da görülmüştür. bunlar maffios yapılanma sayılır ama mafya değillerdir. maffios yapılanmalardır çünkü merkezi otorite ve ahlak anlayışına karşı kendi otoritesini ve vicdanını merkez alır. mafya değillerdir çünkü organize suç kavramına uzaktırlar. güçlerini bağlantılarından ziyade cesaretlerinden ve kendi güçlerinden alırlar.

İstanbul'un eski kabadayıları / Görsel: eskiturkiye.com

günümüze doğru maffios yapılanmalar ön plana çıktığından kabadayılık ya gangsterlikle eş tutulmuş ya da romantik tarihçilerin aktardıklarıyla bir tür şehir şövalyesi gibi anlatılmışlardır ama aslında en iyi sayılabilecekleri, hareketleriyle çevrelerine olumlu manada örnek teşkil etmişleri, onların deyimiyle "harbi delikanlılar"ı sayılıdır. yine de bir kaç tanesi hariç hiç biri körü körüne gaddarlık, acımasızlık yoluna gitmemiştir. çünkü bunlarda da efeler gibi halkla dayanışma halinde olması durumu vardır.

kabadayılık, yeniçeriler ve sipahiler gibi ocak-sınıf odaklı bir gayri resmi kurumken hakikaten "kabadayı" anlamında kabalıklarıyla zalimlikleriyle ön plana çıkmışlardır. çünkü bu dönemde istisnalar hariç yegane dayanakları halk değil ocaktır (hatta mahalleler bile bu ocaklara dayanır, "falanca orta bizim mahallededir" diyerek arka çıkar, savunur). ocakların kaldırılmasının ardından kabadayılık mahalle kültüründe yeniden şekillenmiş ve kabadayılar kendilerini semtlerinin bağlılığı üzerinden tanımlamışlardır. günümüzde de bu şekilde devam etmiştir. halen mahalle kavramı, mahallemizin insanı, kızı anlayışı bu düşüncenin bir uzantısı olarak mevcuttur.

Bir yeniçeri alayı.

Kökeni nerden geliyor?

kabadayılık tarihin hemen her döneminde varolmuş olabilir. nitekim bu isimlendirme en erken 1500'lere 1600'lere kadar inse diyelim (çünkü dayı tabiri yeniçerilerin ileri gelenlerine denilirdi, yeniçerilerde bu kültürün temellerini atmışlardır dolayısıyla bu tarihlere dek inmesi ihtimali olabilir) bu tarihlerden önce de bu tip kişiler feta, gazi, alp hüviyetinde benzeri şekilde görülmüşlerdir. her alp, feta-fütüvvet, gazi kabadayı değildir elbet bunlar çok farklı yapılanmalar, ancak kabadayılık köken olarak kendisini bunlara dayandırmaktadır. yeniçeriler sadece bektaşilik, hz. ali ve zülfikar üzerinden değil aynı zamanda hz.ali üzerinden onun gösterdiği "karşılıksız yiğitlik" anlayışını temsilen, kabadayılığı ve delikanlılığı bu düşünce üzerinden tanımlamışlardır. uzantısı olsa bile kabadayılık çıkış olarak yeniçerilerin zorbalığı ve mahallenin namusu üzerinden şekillendiğinden çıkış noktası dini dayanağa dayansa bile bu sadece yiğitlikle kendilerini ilişkilendirmeleriyle alakalıdır. zaten bıçakla kapışmadan tutun haraç sistemine bir çok uygulamanın kökü yeniçerilere dayandığından bu geleneği ilk onlar şekillendirmiştir ve ilk yeniçeri kabadayılarına bu yüzden daha ziyade "zorba" denilmiştir.

batıda vardır elbet ama bugün kabadayı kelimesinin karşılığı kavgacı manasında bully olmaktadır. kelimenin çıkışı zorba ama sonradan sonraya olumlanan bir sıfat haline gelmiştir (yeniçerilikten mahalle abiliğine giden süreç) ve medyanın gangster yakıştırmasına rağmen delikanlı, özü sözü bir anlamlarına gelmektedir halen. kavgacılık yönünden çok duruş olarak olumlanmaktaysa da (yerel ağızdaki "en büyük kabadayılık efendiliktir" ve "evine ekmek götürüp ele güne muhtaç olmadan ailesini geçindirebilen kişi en muteber kabadayıdır" türevinden deyişler) genel olarak özellikle genç kuşak arasında vurdu-kırdı yönleriyle algılanmaktadırlar. psikolojide ve hukukta ise bullying yani kabadayılık kavramı, zorbalıkla çevresini sindirme, daha üstün durumdakinin daha zayıf olanı ezme vakası olarak kullanılmaktadır. bu nedenle tıpkı zeybek gibi hayduk gibi kendine özgü bir sıfat iken iş modern hukuk ve psikoloji çerçevesinde bullying olarak anlamlandırılmaktadır.

Dündar Kılıç

Kabadayı örnekleri

tarihte bilinen manada kabadayı her dönem varsa da bu alt-kültürün en renkli örneklerinin görülebileceği yerlerden olan istanbul'un ilk kabadayısı tahminen kara davut'tur. bunun nedeni bileğine ve yüreğine kuvvetiyle önplana çıkan bir muharip olarak fatih sultan mehmed'in kendisini kara gümrüğünün başına geçirmesi ve bu semtin de eski tarihe dek uzanan kabadayılık alt-kültürünün görüldüğü yerlerden biri olmasıdır. en azından bu yönde bir halk rivayeti söz konusudur bu nedenle tahminen yazdım. son tanınan istanbul kabadayısı ise 1999 yılında vefat eden abi lakaplı dündar kılıç olarak kabul edilir. (belli şehirlerde de eski kuşaktan bu tip kimseler vardır) adana, izmir gibi semtlerde de bu isim altında kişiler görülmüş, batı anadolu'ya doğru zeybekler, efeler, seymenler görülürken, konya'da kabadayı yerine kıran ve efe kelimeleri kullanılmıştır. batı anadolu'daki efeyle konya'daki efe kavramı farklıdır.

bir dönemler kaldırımlarda sürtüp ona buna bela olanı olmuş, mahallenin namusunu koruyanlar da olmuş ama her biri o tek, birey halleriyle tutunamayıp kaybolup gitmişler ceketlerini alıp. günümüzde ise daha ziyade baba'lık kavramı egemen olup, kabadayılık tarihsel bir figür olarak kalmıştır.

Paranın Evriminin Son Halkası Bitcoin'in Yükselişi Neden Durdurulamaz?