Bizans'ın En ilginç İsimlerinden I. Basileios'un İbret Alınası Hayat Hikayesi

Doğu Roma İmparatoru I. Basileios'un (MS 811 - 886) oldukça ilginç bir hayat hikayesi var.
Bizans'ın En ilginç İsimlerinden I. Basileios'un İbret Alınası Hayat Hikayesi

makedon hanedanının kurucusudur. bedenen çok güçlü biriymiş, istanbul'a makedonya'dan göç eder ve imparator mihail'in dayısı bardas'ın bir akrabasının yanında seyis olarak işe başlar. seyislik yaparken fiziki gücü, onu dul yaşlı kadınların mirasını yemeye ve güreş müsabakalarına kadar götürür. bu müsabakalardan birinde imparator iii.mihail, basileios'un güreşini seyrederken basileios’un gücünden etkilenir ve onu saray’a aldırır. bazı varyantlara göre ise basileios seyisliği sırasında bir sabah atların tezeğini temizlerken, imparator mihail’e düzenlenen bir suikast girişimini önler ve imparatorun hayatını kurtarır. asıl mevzu da burada başlar zaten.

iii.mihail’in prenslikten kalma, vareg muhafızlarından birinin kızı olan eudokia ingerina ile ilişkisi vardır ama mihail’in annesi bunu onaylamamaktadır. anasını geçin, imparatorluğun geri kalanında da eudokia ingerina ile imparator mihail'in evlilikleri hoş karşılanmayacaktır. dahası imparator mihail, bir imparatordan çok sefahate düşkün, alkolik davarın tekidir. mihail imparatordur imparator olmasına, ama imparator olmanın getirdiği sorumluluklarla imparatorun kendisinden ziyade dayısı bardas ve annesi imparatoriçe theodora (theofilos'un eşi) ilgilenmektedir. zaten mihail, 2 yaşında tahta çıkmıştır. naibelik ve asıl güç annesi theodora ve dayısı bardas'tadır.

bu imparatoriçe theodora da bizanslı kösem sultan'dır. oğlu mihail'in eğitimini, imparatorluğu perde arkasından yönetmeye devam etmek için hep ihmal eder. bardas ile theodora zaten kardeştir. dolayısıyla saltanatı bölüşmekte pek sorun yaşamazlar, bir süreliğine tabii. bardas da yeğeni mihail gibi sefahate düşkün bir adamdır ve yeğeninin gözünde giderek yükselir. bu yükseliş, imparator yeğeni tarafından verilen unvanlarla taçlanır ve bardas giderek sarayda yükselir. hatta bir süre sonra rakibi ve kız kardeşi, imparator anası theodora, "anasına bak kızına al" diyebileceğimiz yeğeni thekla ve diğer kız yeğenlerini manastıra rahibe olarak yollar, imparator mihail ile de anlaşarak theodora'nın sevgilisi theoctistus'u da tutuklatıp idam ettirir ve "caesar" unvanını bardas alır. theodora'nın rahibe olarak manastıra giden kızlarından birçoğu ömrünü rahibe olarak tamamlar. kızlardan thekla ise manastırdan geri çağrılıp tekrar saraya gelir ve basileios'un metresi olur (bizzat abisi imparator mihail'in emriyle) diğer kızlar ise ilerleyen zamanlarda envai çeşit komutan, bürokrat vs. ile evlendirilir.

bu arada kahramanımız basileios da sarayda dallama imparator (zaten sefahate düşkünlüğünden "sarhoş" olarak anılır) mihail ile iyice bir samimi olmuştur. hatta imparator çok sevdiği eudokia ingerina ile evlenememesi ve mevcut eşi evadakia dekapolitissa ile olan mutsuz evliliğine oldukça enteresan bir çözüm getirir. "aşık olduğu" eudokia ingerina'yı basileios ile evlendirir ve metresi ingerina ile olan münasebetine, sevdiği kadın basileios ile evliyken de devam eder. basileios'a ise kendi kız kardeşi ve yukarıda bahsettiğimiz "anasına bak kızını al" thekla'yı metres olarak ayarlar.

bu arada basileios, kendi yükselişini ilmek ilmek işlemektedir. imparator mihail ise artık eğlenceden, içkiden, karı kızdan, hipodrom'daki at yarışlarından başını kaldıramamaktadır. basileios da imparator olan yakın arkadaşı üzerindeki etkisini daha çok artırır ve imparatoru, dayısı bardas'ı "kendisini tahttan indirmek için bir komplo hazırladığına dair" ikna eder ve basileios, araplara karşı yapılan bir seferde imparatorun bilgisi dahilinde bardas'ı bir ziyafet sırasında bizzat öldürür. bu arada zikini gevreten imparator da basileios'u aklamakta hiç gecikmez ve bardas'ın ihanet içinde olduğunu, bu yüzden ölümünün meşru kabul edildiğini duyurur ve böylece basileios "caesar" makamına yükselir. imparator mihail'in ise artık yaşam amacı eğlence olmuştur. o kadar ileri gider ki, basileios'u bardas'ı öldürdüğü seferden dönüşünde ayasofya'daki bir törenle "ortak imparator" ilan eder. bütün bunlar olurken basileios da saraydaki nüfuzunu artırmış ve hatta torpille akraba kayırarak sarayı kendi kuzenleri, akrabaları ile doldurmuştur. basileios, artık imparatorluğun en güçlü adamıdır. ordu, saray, halk, basileios'un yandaşlarıyla doludur. bu arada artık oğlu mihail'i kontrol edemeyen imparatoriçe theodora, hanedanının gelmekte olan sonunu izlemektedir.

zaten mihail de zıvanadan çıkmıştır. gecelerini karı kız ve şarapla geçiriyor, ayık olduğu vakitler ise hipodrom'daki at yarışlarıyla filan ilgileniyor, yeni yaptırdığı ve hiçbir israftan kaçınmadığı sarayının ayrıntılarıyla ilgileniyordur. bu arada yalakalıktan hoşlanan imparator, istanbul'da ne kadar serseri, berdüş, ayak takımı varsa sırf ona yağ çektikleri için hepsini makam, mevki ve paraya boğmaktadır. theodora olan biteni üzüntüyle izlemekte ve devlet işlerinin tamamıyla, mihail'in iktidarının ortağı basileios ilgilenmektedir.

bu arada basileios, hem iktidar hırsı, hem de imparatorun etrafına topladığı ayak takımının yükselip kendisini makamından etmesinden korktuğundan dolayı kendisini tarihe geçirecek komployu hazırlar. zaten basileios'un imparatorluk içerisindeki nüfuzu herkesin malumudur.

mihail, bir gece yeni yaptırdığı sarayında bir at yarışıyla birlikte bir ziyafet verir. ziyafete basileios ve eşi eudokia ingerina da (mihail'in metresi ve basileios'un karısı) katılır. gecenin sonunda imparator mihail, körkütük sarhoş olur ve odasına bırakılır. gecenin ilerleyen saatlerinde ise basileios, tamamı akrabaları ve yandaşları tarafından oluşan 7 kişilik grubuyla imparator'un odasını basar. imparator'un ilk önce ellerini kestirir, daha sonra basileios'un kuzeni imparatoru öldürecek son kılıç darbesini indirir. basileios imparator ve bir zamanlar çok yakın arkadaşı olam mihail'in katledilişini seyreder. böylece bizans tarihi'nde frigya hanedanı son bulup basileios'un "makedon hanedanı" başlar.

basileios imparator ; eşi ve eski imparator mihail'in metresi eudokia ingerina ise imparatoriçe olur. ama tarihçiler, basileios'un eşi eudokia ingerina'ya ve oğlu (ölümünden sonra tahta geçecek olan) vi.leo'ya (bilge leo) çok soğuk davrandığını, bilhassa oğlu leo ile hiç geçinemediğini yazarlar. bu durumda da basileios'un eudokia ingerina ile evliliği sırasında, imparator mihail'in ingerina yengeye kayması ve dolayısıyla leo ile imparatorun ismini hatırlamadığım bir çocuğunun daha mihail'in çocuğu olması şüphesi etkili olur.

basileios ise en fazla konstantinos adındaki oğlunu sevip sayar. çocuğu yetiştirir, sevgi gösterir, eğitir. gel gelelim konstantinos da zamansız bir şekilde ölünce imparator yasa boğulur. konsantinos'un ölümünün yarattığı boşluğu ise bir diğer oğlu aleksandros (aleksandros dayı da kardeşi leo'nun ölümünden sonra imparator olacaktır) ile doldurmaya çalışır.

gel gelelim, basileios daha sonra bir geyik avına çıkar. su içen yalnız bir geyik görür ve geyiği avlamaya çalışırken geyik gaza gelip kaçacağına koskoca bizans reis-i cumhuruna saldırır boynuzlarını tam midesinden geçirir ve imparatoru sürükler. imparatorun muhafızları da boynuzlarında imparatoru taşıyan geyiği atlarla takibe koyulurlar. nihayetinde geyik durunca muhafızlar, kılıçla geyiğin işini bitirip imparatoru kurtarırlar.

gel gelelim imparator basileios, feci biçimde yaralanmıştır. sarayda 9 gün boyunca çok acılı ve yavaş bir şekilde can çekişir. bu arada bu geyik mevzusunun suikast olduğundan şüphelenerek (bilmiyoruz tabii, bana biraz zorlama gibi geldi) kendisini sürükleyen geyiği öldüren muhafızını ölüm döşeğindeyken idam ettirir ve daha sonra mide kanamasından dolayı acı içinde ölür. bu olayın bir komplo olduğunu savunan tarihçiler de vardır, imparatorun ölümüne sebep olan basit bir kaza olduğunu savunanlar da. gerçeği asla bilemeyeceğiz, ama bunun komplo olduğunu savunan tarihçilerin en büyük dayanağı, imparatorun ölümünün hiç mi hiç sevmediği oğlu leo'ya tahta çıkması dolayısıyla yaradığıdır. ama dediğim gibi, sadece iddiadır bunlar. o veya bu şekilde, gerçeği artık asla bilemeyeceğiz.

velhasıl hayatı tam bir hayat dersidir. bir arkadaşın arkadaşa ihaneti mi, bir annenin sırf kendi saltanatı uğruna oğlunu cahil bir zamparaya dönüştürmesi mi, bir yeğenin dayıyı öldürmesi mi, koca imparatorun bardas, theodora ve basileios'un elinde oyuncak olması mıdır, ne ararsanız vardır. her halükarda bizans tarihinin en enteresan ve hayatı en aksiyonla dolu karakterlerindendir.