Bornova ve Bayraklı Neden İzmir Depremi'nden En Çok Etkilenen Yerler Oldular?

6,9'luk İzmir Depremi'nden en çok etkilenen ilçeler Bornova ve Bayraklı oldu. Elbette ki bu durum tesadüf değil.
Bornova ve Bayraklı Neden İzmir Depremi'nden En Çok Etkilenen Yerler Oldular?

izmir'i bilmeyenler için yıkımların yoğun olduğu bölgeyi tarif edeyim. izmir'i yoğun yerleşimin olduğu ve şehrin merkezi olarak sayabileceğimiz şekilde körfezin etrafında 3 ana bölgeye ayırabiliriz:

1. körfezin kuzeyinde karşıyaka, bostanlı ve onun kuzeyinde de sırasıyla çiğli ve menemen.

2. körfezin doğusuna doğru sırasıyla bayraklı, bornova, kemalpaşa.

3. körfezin güneyinde alsancak, konak, güzelyalı daha da güneye gidersek buca, karabağlar.

Bornova'nın eski halini gösteren bir kartpostal.

yıkımın yoğun olduğu bölge bayraklı ve bornova. bayraklı, izmir adliyesi'nin olduğu ve bir 5-10 yıl öncesinde yeni kent merkezi olarak tanımlanmış, kentsel dönüşümün ve gökdelenlerin ve gökdelen inşaatlarının bulunduğu ve dolayısıyla insan yoğunluğunun olduğu bir bölge. bornova ile birleşik sayabileceğimiz bir yer. bu kısımlar daha çok körfeze yakın alanlar. bu kısımların arkasında da 5-10 katlı apartmanların olduğu bornova'ya doğru uzanan büyük bir alan var. bu apartmanlar da bi hayli eski, 20 yaş üstü olduğunu sanıyorum. çöken binalar da bu alanda. bu alanın kuzeyi ve güneyinden birisinin kaynağı homeros vadisi olmak üzere ayrı ayrı dereler geçmekte. hatta jean baptise camille corot'nun 19. yy'da yaptığı bornova resmine bakarsanız bu alanın teknelerin yüzdüğü sulak bir arazi olduğunu görürsünüz:


yani 200 yıllık bir periyotta alanın alüvyonlarla dolduğunu ve aslında verimli bir tarım arazisi olacakken kentleşmeye kurban gittiğini anlıyoruz. arazinin böyle bir tarihi varken üzerine bir de bizim müteahhit tayfası saldırınca, zaten deprem bölgesinde olan şehrin böyle bir dram yaşaması kaçınılmazdır. 99'un bir versiyonunu yaşadığımız da söylenebilir.

eğer bir yerleşimin sonu “ova” diye bitiyorsa orası adı üzerinde tarım arazisidir yani alüvyonal zemindir. allah bize orayı tarım yapalım diye vermiştir. oraya bina dikeceksen maliyeti olur. çünkü buralar genelde gevşek siltli zemindir ve sıvılaşmaya açıktır. çoğu raporda bu sıvılaşma es geçilir “bilerek ve isteyerek” çünkü peşinde zemin ıslahını gerektirir. sıvılaşma dediğimiz şey oldukça tehlikeli bir durumdur. deprem dalgası geçtiği zemini titreştirir ve zemin olarak gördüğümüz toprak ayrışarak dibe göçerken açığa çıkan su yüzeye çıkar ve sizin binanınız ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yoktur artık. çoğu bina bu yüzden sapa sağlam bir şekilde yan yatarak hatta takla atarak aniden çöker.