Bugün Dünya'daki Yaşamı Borçlu Olduğumuz Gaz Devi: Jüpiter

Tamamı gazdan oluşan ve üzerine ayak basmanın mümkün olmadığı dev gezegen Jüpiter, Dünya'daki yaşamın oluşmasında büyük pay sahibi.
Bugün Dünya'daki Yaşamı Borçlu Olduğumuz Gaz Devi: Jüpiter

jüpiter, dünya'daki yaşamı mümkün kılmış bir gaz devi gezegen. adını boyutuna yakışır şekilde roma mitolojisinden; tanrıların tanrısı jüpiterden alıyor. yani yunan mitolojisindeki zeustan.

jüpiter gökyüzünde çıplak gözle görülebilir gezegenler biri. özellikle alacakaranlıkta yani sabah ve akşam olmadan evvel çok rahat bir şekilde görülebilir. en parlak gözüken venüs'ü bulduğunuzda jüpiter için biraz daha göz gezdirmeniz yeterli.

geçmişte jüpiter ve venüs birer gezegen oldukları bilinmediği için güneş gibi birer yıldız sanıldı. ancak yanlış bir bilgiyle de olsa varlıkları çok eski zamandan beri insanlarca bilinmekte.


jüpiter'in 60'tan fazla uydusu var. bunlardan en ünlüleri galileo uyduları olarak da bilinen io, europa, ganymede ve callisto. ganymede, merkür'den daha büyük olan boyutuyla güneş sistemimizin en büyük uydusu. europa ise bugün dünya dışı yaşam için araştırmalara ev sahipliği yapıyor. çünkü uydunun buzla kaplı yüzeyinin altında dev bir okyanus var.

jüpiter bir gaz devi. büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşuyor. yani jüpiter'e ayak basmak diye bir şey mümkün değil. hızı saatte 800 km olan fırtınalara sahip. zaten jüpiter'e baktığımızda gördüğümüz şey jüpiter değil jüpiter'in üstündeki fırtına bulutları. bu fırtınalar binlerce yıldır devam ediyor. bunun sebebi jüpiter'in çok hızlı dönmesi. kendi etrafında 9 saat 50 dakikada dönüyor. hızı saatte 45.000 km kadar. bu yüzden merkezkaç kuvveti çok yüksek ve oluşan fırtınalar bir türlü dinmiyor. iki fırtına kuşağının kesiştiği noktalarda ise dev burgaçlar oluşuyor. bu burgaçlardan en önemlisi büyük kırmızı nokta adıyla biliniyor. bu nokta, içine 3 adet dünya sığacak kadar büyük bir fırtına gözü.


jüpiter dünya'daki yaşamın filizlenmesine ortam hazırlayan gezegendir. bugün mars ile jüpiter'in arasında bir noktada oluşmaya başladı. oluşum esnasında ve daha sonrasında hızla yörüngesindeki artık uzay parçacıklarını temizlemeye başladı. arkasından gelen satürn de aynı işlemi yapmaktaydı. bu parçacıklar jüpiter'in hızını yavaşlattığı için giderek güneş'e yaklaştı. bu esnada mars'ın yörüngesinde bulunan enkazı da süpürdü. jüpiter'in bu hareketi marsın bugün kendisi küçük, çekirdeği büyük olan bir gezegen olmasını sağladı. marsın çekirdeği boyutuna göre büyük çünkü aslında bugünkünden 10 kat daha büyük bir gezegen olmalıydı. lakin jüpiter onun malzemesini çaldı. jüpiter'in bu enkaz süpürme hareketi güneş'e yaklaştıkça devam etti ve dünya yörüngesindeki enkazın da büyük bir bölümünü temizledi. bu da dünya'yı oluşum esnasında kendi gibi oluşmaya çalışan bebek gezegenlerle çarpışmaktan büyük oranda kurtardı. ancak dünya yine de bu çarpışmalardan bazılarından kurtulamadı ve bu çarpışmalardan birinde dünya'dan o kadar çok enkaz uzaya doğru yayıldı ki biricik uydumuz ay oluştu.


dünyanın oluşumu devam ederken jüpiter hem kendi hem de marsın yörüngesindeki enkazı büyük oranda temizlediği için hızlanmaya başladı. bu hız, jüpiteri güneşin çekim etkisinden biraz olsun kurtararak şu an bulunduğu yörüngeye yerleştirdi. tabi aynı şekilde satürn de jüpiterle beraber biraz uzaklaşmıştı. bu iki dev gezegenin güneşten uzaklaşması onların arkasında bulunun neptün ve uranüsü de itti. neptün güneşe uranüsten daha yakınken bu itilme esnasında uranüsü geçerek güneş sisteminin en dış gezegeni oldu. neptün, bu uzaklaşma esnasında kuiper kuşağı ile karşılaştı. kuiper kuşağı gezegenlerin bittiği yerde başlayan bir asteoit kuşağı, bir enkaz alanı. neptün ile kuiper kuşağının bu karşılaşması esnasında triton neptün'ün çekimine kapıldı ve onun en büyük uydusu oldu. en önemlisi ise neptün, bu kuşaktaki parçacıklar tarafından bir asteroit yağmuruna tutuldu. büyük oranda buzla kaplı olduğu için bu buzlar parçalanarak uzaya saçıldı. bu buzların bir kısmı güneşe olan yolculukları sırasında dünyaya ulaştı ve dünyadaki su kaynaklarını oluşturdu. tüm su bu şekilde gelmiş olmasa da suyun bir kısmı dünyaya bu şekilde geldi.


işte jüpiter bu şekilde tüm güneş sistemini etkileyerek dünya'ya ilk suyu getirmiş oldu. bunun yanında geçmişten beri özellikle boyutu büyük olan asteroitleri kendine doğru çekerek dünya'yı bir nevi koruyor. uzay araştırmaları için fırlattığımız nesnelere yön vermek ve hızlarını arttırmak için jüpiter'in çekim kuvvetini kullanıyoruz. jüpiter bu yüzden gezegenlerin babası.

Neredeyse Tamamı Gazdan Oluşan Jupiter'in Yüzeyine Ayak Basarsak Ne Olur?