Bugünkü Enerji Tasarruflu Arabaların Üretimine Başlanmasına Sebep Olan 1973 Petrol Krizi

1967 Arap-İsrail savaşından sonra Araplar, batıyı ve İsrail'i siyasi açıdan zor durumda bırakmak için petrol fiyatını 1 yıl içinde tam 4 katına çıkarıyorlar. Gelin, bu olayın detaylarına bir bakalım.
Bugünkü Enerji Tasarruflu Arabaların Üretimine Başlanmasına Sebep Olan 1973 Petrol Krizi


1973 yılında anglo-amerikan petrol firmalarının güdümünde yaratılan petrol krizi sonucu petrol fiyatları 2 $ seviyesinden 11 $ seviyesine fırladı. bu durum dünyada büyük bir dolar açığı yarattı. zira petrol satan ülkelerin sadece amerikan doları’nı kabul etmeleri sebebiyle, diğer ülkelerin petrol satın almak için ciddi miktarlarda dolar sahibi olmaları gerekiyordu. böylece abd, amerikan doları’nın arkasını dayayabileceği kuvvetli bir duvar bulmuş oldu.


bu planın detayları 1971 yılında isveç’in saltsjoebaden kentinde yapılan bilderberger toplantılarında ortaya konmuş ve iki sene içinde de uyarlanmıştı. petrodolar döngüsü aşağı yukarı şöyle işliyordu; petrol fiyatlarındaki anormal yükseliş sonucu petrol ithâl eden ülkelerden petrol üretici ülkelere (opec) ciddi bir dolar akışı oldu. opec ülkeleri dolar akınına uğradı. büyük oranda tek adam diktatörlüğü olan bu ülkeler ellerindeki dolarları londra ve new york’taki bankalara yatırdılar. artan petrol fiyatları almanya, japonya veya diğer avrupa ülkeleri için çok büyük sorun yaratmadı. bu ülkeler yüksek teknolojileri sayesinde uluslararası ticaretteki üstünlükleri sebebiyle yüksek petrol fiyatlarına uyum sağlayabildiler. 


öte yandan türkiye, brezilya, meksika vs. gibi üçüncü dünya ülkeleri ise kabaran petrol faturaları karşısında çok savunmasız kaldılar ve döviz sıkıntısına düştüler. opec ülkelerinden ciddi miktarda dolar mevduatı toplayan anglo-amerikan bankaları bu paraları, gerek nakit kredi açarak ya da bu ülkelerin çıkardığı eurobondları satın almak vasıtasıyla üçüncü dünya ülkelerini finanse ettiler. her ne kadar bu düzen bir süre devam ettiyse de, 1982 ağustos’unda meksika'nın borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etmesiyle döngü kırılmış oldu. bu olaydan sonra imf’nin, üçüncü dünya ülkelerinin borçlarını ödemesini sağlamak hususundaki önemi belirginleşti. imf genel olarak bu devletlerin her türlü sosyal harcamalarını kısmalarını sağlıyor böylece borcun geri ödemesini garanti altına almış oluyordu.