Bursa Şehir İçi Ulaşımında "Kadın Öncelikli Vagon'' Uygulamasına Geçiliyor

Geçtiğimiz günlerde İstanbul için hayata geçirilmesi düşünülen "pembe metrobüs" uygulaması oldukça tepki çekmiş ve yanlış bulunmuştu. Şimdi ise Bursa'da "kadın öncelikli vagon" etiketi istasyonlara yerleştirilmiş durumda. Bakalım Sözlük yazarları bu durum için neler demiş?

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu duruma ilişkin tepkisini yayınladığı video ile dile getirmiş


harikayız ya.

"kadına değer veriyoruz, kadını koruyoruz" kisvesi altında çaktırmadan kadını bu kadar aşağılayabilmek büyük başarı.

tacize uğradığı için şikayetçi olan kadına "bayan vagonuna binmemişsin, şikayet etmeye hakkın yok" deneceği tarih için bahisler açılabilir.

hatta hakimlerin bile bunu hafifletici sebep ya da tahrik sayması uzak bir ihtimal değil.

işte bu ya. tam da ülkeyi refaha kavuşturacak hamleler ne olmalıdır diye arkadaşlarla tartışırken bu haber ilaç gibi geldi. güzel ülkemin güzel insanları artık haremlik selamlık seyahat edecek. oh be. artık bilim adına atılımlar yapmanın tam zamanı. artık sen bana değdin, ben sana değdim, taciz ettin derdimiz olmadığına göre tam yol ileri arkadaşlar.

tüm medeniyetler çağdaşlaşmaya çalışırken geriye doğru gitmek. gidebilmek.

karşı çıktığım uygulamadır. kadın dediğin evinde oturmalı sokakta kocası olmadan da dolaşmamalı. ee şimdi bu pembe metrobüslere, özel vagonlara bir tek kadınlar binebiliyorsa demek ki kocasız sahipsiz kendi kafasına göre dolaşan kadınlar için yapılmıştır.derhal bu zındıklıktan vazgeçmeli kültürümüze milli değerlerimize geri dönmeliyiz. edep ya hu!

bu yere batasıca uygulamayı kerameti kendinden menkul sözlerle ve güya mantık kisvesine sarınmış bir halde savunan kimseler var... bazılarını takip de ettiğim için yazdıklarını sabırla okuyup "birazdan beni ikna edecek" umuduyla boşa zaman harcıyorum... bu bendeki de hüsnüzan falan değil artık, bildiğin ahmaklık... bile bile lades...

sağduyudan ve irfandan uzak böylesi kimselere acil şifalar diliyor, eğer kısa zaman içinde şifa bulamazlarsa bu uygulamadan kaynaklanan bir problem yaşayarak şimdi anlamamayı tercih ettiklerini zor yoldan kavramalarını temenni ediyorum...

kendi toplumdan, bu toplumun dinamiklerinden, eğilimlerinden ve bizatihi yaşadığı çevreden bihaber olup böyle mesnetsiz sallamak ancak gözlüklü şirin edasıyla tespit yumurtlayan kimselerin işi... istisnasız hepimiz sosyolog olmuşuz... nasıl da inanıyoruz söylediklerimize... nasıl da kendinden emin ve keskin cümleler kuruyoruz...

uzun lafın kısası;
bu kadar cehalet ancak çok okumakla mümkün...