Çayınızı Kahvenizi Alın Gelin: Tarihi Değiştiren ve Hitler'in Sonunu Başlatan Stalingrad Savaşı

Stalingrad Savaşı, II. Dünya Savaşı sırasında Almanya ve Sovyetler Birliği'ni karşı karşıya getiren ve Sovyetler'in kazanarak Hitler'in de yenilebileceğini gösterdiği, 17 Temmuz 1942 ile 2 Şubat 1943 tarihleri arasında yaşanmış ve 199 gün sürmüş büyük bir tarihi olay. 20. yüzyılın geri kalanını şekillendirdiği söylenen savaşı inceliyoruz. Nedir Stalingrad Savaşı?
Çayınızı Kahvenizi Alın Gelin: Tarihi Değiştiren ve Hitler'in Sonunu Başlatan Stalingrad Savaşı
Bir Sovyet askeri, 1943 yılında Stalingrad Merkezi plaza üzerinde Kızıl Bayrağı sallarken.


hitler 1942 yılında avrupa'nın büyük bir kısmını ele geçirmişti

doğuda da müttefikleri zor durumda bırakan japonya vardı. artık hitler'i avrupa da doyurmuyordu ve rusya'ya açılmak istiyordu. hitler'in generalleri yazın rusya'ya saldırılması için planlara başlamıştı. operasyona fall blau adı verilecekti. hitler'in hedefi rusya'yı kış mevsimi gelmeden dizleri üzerine getirmekti. rusya'nın büyük bir kısmı kıştan önce alınmalıydı çünkü bölgede kış aylarının ne kadar sert geçtiğini bilmeyen yoktu. hitler'in ilk hedefi voronezh şehriydi. planlara göre burayı ele geçiren almanlar daha sonra stalingrad ve volga'yı ele geçirecekti. eylül ayında kafkas dağları naziler'in kontrolüne geçecekti ve volga'nın etrafına kurulacak kordon ile ruslar'ın bu bölgeden batıya geçmesi engellenecekti.

28 martta almanlar japonlar'a anlaşma önerdiler. buna göre almanya rusya'ya saldırdığında japonya da doğudan saldıracaktı. japonya'nın amacı sovyetler'den toprak almak olmayacaktı. aksine amaç burada mümkün olduğunca sovyet askerini doğuya çekerek naziler'in yükünü hafifletmekti. japonlar ise bu tarihte böyle bir anlaşmayı kabul etmediler ve sessiz kaldılar.

hitler daha sonra karargahını vinnitsa şehrine taşıdı. burada rusya'ya karşı düzenlenecek operasyonu daha iyi yöneteceğine inanıyordu. hitler savaştan galibiyetle ayrılacağından çok emindi. hatta mağlubiyeti bırakın, savaşın 3-4 aydan fazla süreceğine dahi ihtimal vermiyordu. hitler kafkasya ile ilgili planlarını yapmıştı bile. buna göre kafkasya alman devletine katılmayacaktı ama burası doğal kaynaklardan dolayı sömürge ve stratejik bir askeri bölge olarak kullanılacaktı.

1942 avrupa haritası.

24 haziran'da almanlar rus topraklarından 200 km kadar içeri girmişlerdi

bu sırada da rus askerleri sürekli geri çekilmek zorunda kalmıştı. çatışmalarda ön binlerce rus askeri öldürülmüş ve yüz bine yakını esir düşmüştü. o dönemde stalin iktidarı kaybetme paranoyası yüzünden binlerce rus subayını görevden almıştı ve rus ordusu komuta olarak çok zayıflamıştı. stalin bu yüzden ülkesini ikinci dünya savaşının dışında tutmak istiyordu ama bu mümkün olmamıştı. 29 haziran'da almanlar litvanya ve belarus'u da ele geçirmişti. hitler'in düşünceleri arasında "komünizmle nazizm aynı gezegende bir arada bulunamaz" vardı ve ona göre komünizm'i yok etmek için rusya'ya saldırıp rusya'yı zayıflatmak gerekiyordu.

17 temmuz'da avrupa'da hala canlı kalmayı başarabilen tüm yahudilerin toplanıp öldürülmesi emri çıktı

buna göre yılbaşında avrupa'da hiçbir yahudi kalmaması gerekiyordu. bir çok sağlıklı yahudi alman ordusu tarafından köle ve alman bilimadamları tarafından denek olarak kullanılacaktı ve işleri bitenler infaz edilecekti. ayrıca çatışmalarda yaralanan alman askerlere hastahanelerde yer açmak için durumu ölümcül veya yatalak olan bir çok alman hasta infaz edilecekti. almanlar rusya topraklarında yavaş yavaş ilerlerken önlerine çıkan yahudileri toplayıp öldürmeye devam ediyorlardı. ayrıca almanya'daki toplama kamplarına her gün trenlerle yahudiler taşınıyordu.

20 temmuz'da hitler kartal operasyonunun başladığını duyurdu

buna göre almanya'nın işgal ettiği rus topraklarındaki rus isyancılar temizlenecek ve bölge almanlar'ın tam hakimiyetine girecekti. aynı tarihte naziler'in saldırdığı bir yahudi köyünde, köylüler teslim olmak yerine köylerini ateşe verip direnişe geçince makineli tüfeklerle tarandılar. buradan kaçmayı başaran az sayıda yahudi, ormanlık alana geçerek moshe fish liderliğinde örgütlendiler ve rus direnişçilere katıldılar.

23 temmuz'da rus kasabası rostov ön don naziler tarafından ele geçirildi

hitler savaşı kazanmak için petrolün ve yakıtların ne kadar önemli olduğunu biliyordu. kullanılan ön binlerce tank ve binlerce savaş uçağının yakıta ihtiyacı vardı. bu yüzden hitler'in bir sonraki emri rusya'nın karadeniz kıyıları ile grozny ve bakü şehirlerinin ele geçirilmesiydi çünkü buralarda bolca petrol mevcuttu. bu ruslar'ın elindeki petrolü de azaltacak bir hareketti. naziler'in hedefleri arasındaki şehirlerden biri de stalingrad'di. naziler'in amacı burayı alıp burada ileri karakol kurduktan sonra leningrad'ı ele geçirmekti.

alman generaller hitler'i uyarmaya çalışıyordu çünkü hitler'in planı eğer başarısız olursa alman ordusunun sonu olabilirdi. çok sayıda askeri rus topraklarına yollayıp risk almak eldeki toprakların da kaybına neden olabilirdi. aynı tarihte ruslar stalingrad'a yedek askerlerinden 3 ordu asker yollamaya karar verdi. bu yaklaşık olarak 150-200 bin askere tekabül ediyordu. bundan önce almanlar'la ruslar'ın karşı karşıya geldiği çoğu çatışmada almanlar ezerek kazanmıştı. bu yüzden hitler askerlerine yine çok güveniyordu ve esir alınacak on binlerce rus askerinin nereye götürüleceğini planlamaya başlamıştı bile...

temmuzda alman kuvvetlerinden bir kare.

25 temmuz'da alman askerleri stalingrad'a 150 km mesafedeydiler

aynı gün ruslar askerlerinin moralini düzeltmek için daha önceden esir alınan birkaç bin nazi askerini leningrad sokaklarında askeri törenle dolaştırdılar. savaştan sonra ruslar şakayla karışık olarak "leningrad'a girebilen tek alman askerler bunlardı" diyeceklerdi.

27 temmuz'da naziler don nehrini geçip bataisk'e vardılar

aynı gün stalin 227 numaralı emrini yayınladı. buna göre askerler bir adım bile geri atmayacaklar, geri çekilen askerler veya orduda panik havası estirenler infaz edilecekti. askerler ne olursa olsun bulundukları alanı koruyacaklardı. stalingrad'dan çekilen veya kaçan ruslar vatan haini ilan edilecek ve idamla cezalandırılacaktı. bu emirden sonra harekete geçen sovyet partizanlar adolf beck adında bir alman memuru öldürdüler. bu memur işgal altındaki toprakların işlenmesi ve bu topraklardan çıkan yiyeceklerin alman ordusuna aktarılmasından sorumlu memurlardan biriydi. bu da ruslar'ın savaşta moral kazanmasına neden olacak bir olaydı.

1 ağustos'ta almanlar kafkasya'ya doğru ilerlemeye başladılar

aynı zamanda kafkasya ile stalingrad'ı birbirine bağlayan tren yolunun bir kısmını da ele geçirdiler. aynı tarihte ingiliz ve amerikanlar da rusya'nın elini hafifletmek için kuzey afrika'daki alman ve italyan askerlerine karşı saldırıya geçme kararı aldılar. amerikalılar'da avrupa'da yeni bir cephe açacak kadar asker yoktu ama naziler'i kandırmak için avrupa'ya saldırılacak ve büyük avrupa şehirleri yeniden ele geçirilecekmiş gibi planlar yapıldı ve bu planlar naziler'e sızdırıldı. bu naziler'de panik ve alarma sebep olacaktı. böylece naziler rusya'ya istediği gibi saldıramayacaktı. o dönemde amerika ile sovyetler'in ortak hedefi naziler'i avrupa'dan atmak olduğu için bu iki ülke müttefik gibi davranıyordu.

3 ağustos'ta almanlar stalingrad'ın güneybatısına gelmişlerdi ama şehre hala 100 km kadar uzaklıktaydılar.

4 ağustos'ta naziler kafkasya'nın bir kısmını ele geçirmişlerdi

bu da ingilizler'i paniğe sevk edecekti. buna göre ingilizler'in pers bölgesinde çıkarları vardı ve naziler buraya kafkasya üzerinden saldırabilirdi. ingilizler kuzey afrika'daki askerlerinin bir kısmını pers topraklarına çekmek zorunda kalabilirdi.

5 ağustos'ta almanlar armavir'e girdiler

buranın alınması kafkasya'nın alınmasından bir önceki hedefti. ingilizler almanların kafkasya üzerindeki niyetinin ciddi olduğunu anlamaya başlamışlardı.


9 ağustos'ta rus topraklarında ilerlemeye devam eden almanlar, karadeniz'e çok yakın olan maikop adlı şehri de ele geçirdiler

ruslar geri çekilirken bölgedeki petrol kuyularını ateşe vermişti. bu da hitler'in buradaki petrolden bir süre yararlanamayacağı anlamına geliyordu. karadeniz kıyılarındaki petrol kuyuları naziler'in ellerine geçmeden önce birer birer ateşe veriliyordu. naziler ele geçirdikleri bölgelerdeki yahudiler'i tutukluyordu ve yahudiler'den kaçabilenler sovyet direnişçilere katılıyordu. direnişçilerin buluşma yeri genelde ormanlardı.

12 ağustos'ta churchill ile stalin toplantı halindeydi

stalin ingilizler'den avrupa'da yeni bir cephe açıp nazi askerlerinin bir kısmını başka bir bölgeye çekmelerini istiyordu. churchill ise "avrupa'da yeni bir cephe açmak çok riskli olur, hedefimiz kuzey afrika'da bir cephe açmak" deyince stalin yüzünü buruşturdu ve "siz almanlar'dan niye bu kadar korkuyorsunuz anlamıyorum" dedi. o günlerde her ne kadar rusya ile batı avrupa beraber hareket etse de, ikinci dünya savaşı bitince bu iki kutbun karşı karşıya geleceğini herkes iyi biliyordu. bundan sonra alınan bir başka karar da müttefiklerin almanya'yı taş üstünde taş kalmayıncaya kadar bombalamasıydı. almanlar'a anladıkları dilde cevap verilecekti.

13 ağustos'ta almanlar elista şehrini de ele geçirdiler

stalingrad'ın yakınındaki rus şehirleri birer birer düşüyordu ve hitler'e göre sıra çok yakında stalingrad'a gelecekti. hitler bu tarihte ilk kez rusya'ya düzenlenen operasyonun başarısız olabileceği ihtimalini aklına getirmişti. bu da aynı anda iki cephede savaşmak demek olacaktı. bu yüzden hitler'in bir sonraki emri avrupa'nın sahillerine siperler kazılması ve 15 bin alman askerinin sahillere yerleştirilmesiydi. böylece batıdan gelecek olası bir tehlike için önlem alınacaktı.

12 ağustos moskova konferansından: churchill ve stalin.

14 ağustos'ta almanlar griffin operasyonuna başladılar

bu operasyonun amacı örsha ve vitebsk bölgelerinde direniş gösteren rus partizanların temizlenmesiydi. aynı gün ingilizler almanlar'ın kullandığı iletişim kodlarının büyük bir kısmını çözmüşlerdi ama almanlar'ın bundan savaşın sonuna kadar haberi olmayacaktı.

15 ağustos'ta almanlar kafkasya'daki ellerini sağlamlaştırdı

aynı zamanda stalingrad'a ilk saldırıyı başlatmaya karar verdiler. aynı gün stalin churchill'den askeri madde yardımı sözü aldı. aynı günlerde kanadalılar ve ingilizler batı avrupa'da naziler'e karşı saldırı düzenlediler ve çatışmalar iki taraf için de kanlı geçti.

19 ağustos'ta elbruz tepesini ele geçirip nazi bayrağı diken almanlar'la grozny arasında 200-250 km mesafe kalmıştı

almanlar kafkasya'nın büyük bir kısmını ele geçirmişlerdi ve stalingrad'ın etrafındaki çember de giderek kalınlaşıyordu. aynı tarihte leningrad yakınlarında ruslar almanlar'a karşı saldırıya geçmiş ve iki taraf da kayıplar vermişti.

22 ağustosta almanlar rus kasaba ve köylerini ele geçirmeye devam ediyordu

bu dönemde bölgedeki çingeneler direnişçilere yardım ve yataklık ediyordu ve direnişçilere yiyecek ve giyecek sağlıyordu. naziler bu tarihte bir askeri emir çıkarttılar. buna göre "eğer çingenelerin bir kısmını öldürürsek geri kalanlar bize karşı intikam için bilenecektir, bu yüzden çingenelerin tamamını öldürmeliyiz ve onlara en ufak bir merhamet göstermememiyiz" emri geçiyordu.

23 ağustos sabahı naziler volga nehrinin batısına gelip beklemeye geçtiler

almanlar stalingrad'ın dış mahallelerine ulaşmıştı. planlara göre gün boyunca uçaklar stalingrad'ı bombalayacaktı ve akşama da askerler şehri ele geçirecekti. ilerleyen saatlerde gökyüzünde nazilere ait 600 savaş uçağı görüldü ve bu uçaklar şehrin sanayii ve askeri bölgelerini bombardımana tuttu. stalingrad rusya ile avrupa arasında bir köprü görevi görüyordu ve stratejik olarak büyük bir öneme sahipti. almanlar gün boyunca şehri yoğun bir şekilde bombaladılar ama kara hücumuna geçmediler.

ağustos 1942, stalingrad.

31 ağustosta hitler karargahında ilginç bir emir verdi

buna göre stalingrad alındıktan sonra şehirdeki 1 milyon erkeğin tamamı öldürülecek ve şehirdeki tüm kadınlar başka yerlere gönderilecekti. bu şehirde rus rejimine bağlı kimsenin kalması istenmiyordu. hitler şehri aldıktan sonra en ufak bir direniş istemiyordu ve şehri yeniden kaybetmek de istemiyordu. bu şehir onun için çok önemliydi. almanlar'ın kafkasya'daki ilerlemesi yavaşlamıştı ama bu onları pek endişe etmiyordu. almanlar'ın kafkasya'da petrol kuyuları hariç pek gözü yoktu. onların amacı stalingrad'ı almaktı.

2 eylülde stalingrad'daki kara çatışmaları başlamıştı

askerler karşı karşıya gelmişti ve almanlar karşılarında umduklarından daha sert bir direniş bulmuşlardı. almanlar bölgedeki partizanları yok etmek için askerlerini küçük gruplara bölüp çeşitli operasyonlar düzenleyeceklerdi.

3 eylülde almanlar volga nehrinin batı sahilini ele geçirdiler

aynı zamanda stalingrad'a bakan bu bölgede harekat üssü kurdular. aynı tarihte stalin generallerinden zhukov'a ulaşarak "stalingrad'ın kuzeyi ve kuzeybatısına yığabildiğin kadar asker yiğ ve hiç vakit kaybetmeden oradaki naziler'e karşı hücuma geç. senin için vakit kaybetmek su andan itibaren emre itaatsızlık kabul edilecektir. çok hızlı hareket et" mealinde bir telgraf çekti.

4-5-6 eylülde şunlar oldu

4 eylülde naziler'e ait bin tane savaş uçağı stalingrad'ı ağır bir bombardımana tuttu. şehirdeki bir çok bina alevler içinde, birçoğu da yıkılmış haldeydi.

5 eylülde ruslar toparlanarak şehrin dışındaki almanlar'a karşı hücuma geçtiler. birkaç saat süren çatışmalar sonunda almanlar ruslar'ı şehrin içine geri püskürtmeyi başardılar.

6 eylülde şehre rus uçakları tarafından paraşütlerle çok sayıda takviye asker indirildi.

eylülde alman birlikleri.

7 eylülde almanlar şehre saldırdılar ama hiçbir ilerleme kaydedemediler

aynı tarihte kafkaslar'da alman askerleri yahudileri bulup öldürme işiyle çok vakit kaybedince bölgedeki alman ilerlemesi yavaşladı. bunun üzerine hitler bölgedeki alman generali wilhem list'i görevden aldı. aynı tarihte amerikan başkanı roosevelt "görünüşe göre milyonlarca alman askeri bu kişi rus topraklarında sert kış koşullarında telef olarak geçirecekler" mealinde bir açıklama yaptı.

8 eylülde ingilizler alman şehri düsseldorf'u yoğun bir şekilde bombaladılar

almanya'nın bombalanması stalin'a churchill tarafından daha önce verilmiş bir sözün tutulmasıyla alakalıydı.

13 eylül günü geldiğinde almanlar şehrin merkezine doğru ilerlemeye başlamıştı

almanlar'ın saldırısının şiddeti gittikçe artıyordu. gece saatlerinde şehrin dışlarındaki minina bölgesi de almanlar'ın hakimiyeti altına girecekti.

14 eylülde şehirde çok şiddetli çatışmalar yaşanıyordu

şehrin belli mahalleleri bir almanlar'ın bir ruslar'ın kontrolüne giriyordu. almanlar hücum edip bir bölgeyi ele geçiriyor, bir saat sonra ruslar karşı saldırıya geçip orayı geri alıyordu. ruslar yaralı ve sivilleri şehirden taşımak için volga nehri üzerinde küçük gemileri kullanıyordu. almanlar ise nehrin kıyılarına kadar gelmiş ve bu gemilere ateş açıyordu. aynı gün içinde iki rus gemisi batırılmıştı ve birinde yüzlerce yaralı asker, diğerinde de şehri terk etmeye çalışan çok sayıda sivil telef olmuştu.

15 eylülde stalingrad'da göğüs göğüse çatışmalar yaşanıyordu

ve her iki taraf da çok sayıda ölü ve yaralıya sahipti. mamayev kurgan mahallesini önce almanlar ele geçirmişti ve daha sonra ruslar ele geçirmişti. daha sonra savunma pozisyonu alan ruslar, almanlar'ın birkaç üst üste saldırısına rağmen mahalleyi savunmayı başarmışlardı.


18 eylülde rus deniz piyadeleri volga nehrinden gemiyle geçip stalingrad'ın kuzeyinde gemiden inip mevzilenmişlerdi

bölgedeki büyükçe bir tahıl ambarının etrafında mevzilenen rus piyadeler savunmaya geçmişti. aynı gün içinde almanlar buraya 10 defa saldırmışlardı ve her seferinde geri püskürtülmüşlerdi. aynı gün hitler'in karargahındaki bir toplantıda alman generallerden biri "rus şehirlerini almak istiyorsak onları önce tamamen yıkmalıyız ki direniş kalmasın" fikrini ortaya atacaktı. bu da direnişin ne kadar şiddetli olduğunu göstermeye yetecektir.

22 eylülde çatışmalar büyüdü

22 eylülde günlerce süren ve her iki taraftan binlerce askerin canına malolan çatışmalar sonunda almanlar stalingrad'ın şehir merkezine ulaşmıştı. burada rus askerlerine seslenen ve uçaklarla broşür atan almanlar, tüm rus askerlerinin teslim olmasını istiyordu. ruslar ise teslim olmayı kabul etmemişti. stalingrad'ın bir çok bölgesi hala ruslar'ın kontrolü altındaydı. hitler bu işe sinirlenip genelkurmay başkanı franz halder'i görevden alacaktı.

23 eylülde ruslar şehrin kuzeybatısındaki kenar mahalleleri geri almak için saldırıya geçti

bu saldırıya katılanlar arasında sibirya'dan gönderilen ve şehre nehir üzerinden feribotla giren 2 bin taze rus askeri de vardı. saatlerce süren çok şiddetli çatışmalar sonunda almanlar bu bölgeden geri çekilmeye zorlandı. almanlar aynı gün karadeniz sahillerindeki rus şehirlerine saldırdılar ama birçok şehirden geri püskürtüldüler.

24-25 eylülde olanlar ise şunlar

24 eylülde nazi üniforması giymiş 600 rus partizan nazilerin mevzilerine sızarak toplarla ve ağır silahlarla ateş açtıktan sonra geri çekildi. olayda almanlar'ın askeri tedarik bölgesi ve deposunda yangın çıktı.

25 eylülde alman tankları şehrin güneybatısındaki sanayii bölgesine girerek bazı fabrikaların alanlarını ele geçirmeye başladı. almanlar vargüçleriyle saldırıyor, ruslar da var güçleriyle direniyordu. şehrin çok kısa süre içinde ele geçirilemeyeceği anlaşılmıştı ve almanlar kişi burada geçirmeyi hiç mi hiç istemiyordu.

27 eylülde şehirdeki komünist partinin ana binasında nazi bayrağı dalgalanıyordu ama binadan geriye pek bir şey kalmamıştı

ruslar için bu bina bir prestij unsuruydu ve binanın geri alınması çok önemliydi. feribotla nehirden çok sayıda asker getirilmiş ve almanlar'ın ağır bombardımanı ve top atışı arasında bu askerler karaya çıkartılıp binanın yeniden alınması için karşı saldırı başlatılmıştı. hitler aynı gün şehrin ele geçirildiğini dünya'ya duyurmak için berlin'e geçmişti ama henüz almanlar şehri ele geçirmekten çok uzaktılar. şehrin birkaç yüz km kuzeyinde saldırı başlatan ruslar da nazilerin ellerindeki köylerden 25 tanesini geri almayı başarmıştı.

ekime girildiği günlerde alman birlikleri.

3 ekime girildiğinde şehrin bir kısmına almanlar, bir kısmına ruslar hakimdi

almanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, rus direnişçileri şehirden atamıyorlardı. üstelik şehre dışardan takviye asker gelmesini de engellemiyorlardı. ruslar hala volga nehrinde feribot çalıştırıyor ve bu sayede şehre asker taşıyordu. yaralı askerler de şekilde şehirden taşınıyordu. naziler bunun önüne bir türlü geçemiyordu. son 10 günde 160 bin rus askeri volga nehri üzerinden takviye olarak şehre girmeyi başarmıştı.

5 ekimde stalin şehrin tamamının alman işgalinden kurtulunması emrini verdi

ayrıca ingilizler ruslar'a bir çok savaş uçağı bağışlayacaktı çünkü ruslar'ın elinde yeterince savaş uçağı kalmamıştı. amerikanlar da ruslar'a çok sayıda silah ve telsiz satacaktı.

11 ekimde almanlar şehre son bir saldırı yapıp tüm ruslar'ı şehirden atmak için hazırlıklara başladı

hazırlıklar üç gün sürecekti ve saldırı 14 ekimde başlayacaktı. bu sırada rus partizanlar bölgeye kafkasya'dan giden demiryollarını bir çok yerden havaya uçurmuşlardı ve almanlar'ın trenle bölgeye takviye göndermesi imkansızlaşmıştı. almanlar 14 ekim'de saldırıya başladığında saldırıda 300 tank görev alacaktı. bunların görevi şehrin altını üstüne getirip hayatta kalan kaç rus askeri varsa hepsini imha etmekti. şehirde bir çok bina yıkılmış ve harabeler kalmıştı ama buralar bile bombalanacaktı. özellikle şehrin sanayii bölgesine yoğunlaşan alman askerleri fabrikalarda saklanan ve direnen rus askerlerine bomba yağdırıyordu. bu fabrikalardan biri traktör fabrikasıydı. almanlar önce fabrikayı tamamen çember içine aldılar, sonra da saldırıya geçtiler. saldırıdan sonra fabrikanın dış kapılarına ulaşan almanlar yine saldırmaya devam ediyordu. fabrikanın her yeri alevler içindeydi ve çatışmalar hala bitmemişti. ruslar bir türlü pes etmiyordu. hatta bazen ruslar karşı saldırıya geçip almanları dışarı atıyorlar, sonra almanları geri gelip fabrikaya yeniden giriyordu. fabrikanın her katında, her odasında çatışma vardı. yıkılan binaların temellerinde bile çatışmalar sürüyordu. gün boyunca yaralanan 4 bine yakın rus askeri feribotla volga nehrinden taşınacaktı.


15 ekimde almanlar şehri bombalamaya ve saldırmaya devam ediyordu

ama şehirde kalan rus askerlerinin pes etmeye hiç niyeti yoktu. almanlar 15 ekimin sonunda saldırıyı sona erdirip 3 günlüğüne mola vermeye karar vermişti. şehir hala düşmemişti ve alman askerleri yorgun düşmeye başlamıştı.

18 ekimde almanlar şehre yeniden saldırdı

aynı gün şehirde çok şiddetli bir yağmur vardı. bir yandan yağmur, bir yandan mermi ve bombalar şehre yağıyordu. şehirdeki traktör fabrikası daha fazla direnemeyecekti. zaten geriye fabrikadan pek bir şey kalmamıştı. şehrin harabelerinde alman ve rus askerleri göğüs göğüse çarpışıyordu ve yıkılan binaların arasında binlerce ceset vardı. bölgedeki 4 fabrikada almanlar ne kadar uğraştılarsa ruslar'ı atamamışlardı. ayrıca bir çok mahallede rus kontrolü devam ediyordu.

21 ekimde almanlar şehri hala ele geçirememişti ama hitler "ruslar'ın şehirdeki son birkaç gününü yaşadığına" inanıyordu. kimse ruslar'ın daha fazla dayanacağına inanmıyordu.

kasım ayı geldiğinde ruslar şehri hala bırakmamıştı

almanlar şehri hala ele geçirememişti. almanlar ikinci dünya savaşının başından beri ilk kez bu kadar aciz durumdaydılar ve ilk kez insanların kafasında soru işaretleri dolaşmaya başlamıştı. bu belki de almanya'nın savaşı kaybedeceğinin ilk işaretiydi.

8 kasım'da olanlar şuydu

hitler "şehri ele geçirdik, şu anda ufak direniş cepleri var ve onları temizledikten sonra şehir tamamen bizim olacak" açıklamasını yapacaktı ama bu tam olarak gerçekleri yansıtmayacaktı. almanlar ellerindeki zırhlı ve hava araçlarını kuzey afrika'ya kaydırmaya başlamıştı. bu da stalingrad'a olan alman baskısını azaltacaktı.

11 kasımda topçu ve hava bombardımanını arkasına alan alman tankları sanayii bölgesine yine girip 2 fabrikayı daha ele geçirdi

ama şu ana kadarki gelişmeler hala almanlar'ın istediğinden çok uzaktı. aynı gün ruslar'ın pek sevmediği bir olay olmuştu. yaklaşan kış nedeniyle volga nehri donmaya başlamıştı. bu da volga nehrini feribotlar vasıtasıyla asker taşımak için kullanan ruslar'ın pek seveceği bir gelişme değildi. ayrıca yoğun rüzgar nedeniyle gün boyunca rus uçaklarından rus askerlerine paraşütle atılan yiyecek ve cephaneler de alman tarafına düşmüştü. şehrin tam ortasında alman tankları vardı ve şehirdeki rus savunması ikiye bölünmüştü. yine de ruslar pes etmeyecekti.

taaruzun genel şeması

19 kasımda işler almanlar'ın istediği gibi gitmemeye başlamıştı

şehirdeki rus askerleri ellerinde kalan tüm gücü birleştirip almanlar'a karşı saldırıya geçecekti. bu da köşeye sıkışan bir kedinin son gücüyle saldırması gibi birşeydi. bu saldırı sonunda ruslar ağır kayıplar vererek şehri kaybedebilirlerdi veya almanlar'ı şehirden atabilirlerdi. kelimenin tek anlamıyla rus ruleti oynanıyordu. bir anda 3,500 havan topu ve roketatar almanlar'ın bulunduğu mevziye bomba yağdıracak ve almanlar ne olduğunu anlayamadan ruslar saldırıya geçecekti. ruslar'ın ilk hedefi almanlar'ın yanında getirdiği romanyalı askerlerdi. bu askerlerin arasında macar ve italyanlar da vardı ve bunların pek savaş tecrübesi yoktu. ruslar'ın ilk saldırısında bu askerlerden 65 bini kuşatıldı ve esir alındı. 24 saat içinde 65 bin düşman askerini esir alan ruslar böyle bir şeyi beklemiyordu.

20 kasımda ruslar turan taktiğine benzer bir taktik geliştirmeye karar verdiler

şehrin etrafında kuşatma halinde duran alman askerler çember içine alınacaktı. böylece çember içinde çember olacak, almanlar ironik bir şekilde ele geçirmeye çalıştıkları şehirde çemberin içine düşecekti. almanlar bunu anlamıştı ve alman generallerden von paulüs askerleri şehrin dışına çıkartmaya karar vermişti. olay hitler'in kulağına gittiğince çok kızan hitler, askerlerin şehirde kalıp sonuna kadar savaşması gerektiğini söyleyince almanlar kuşatmayı yarma fikrinden vazgeçtiler.

22 kasımda 250 bin alman askeri ruslar'ın kuşatması içinde kalmıştı

savaşın başında kuşatan almanlar'dı ve şimdi kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşmüşlerdi. general von paulüs yeniden kuşatmayı yarmak için hitler'den izin istedi ama telgrafına cevap alamadı. hitler çoktan berlin'i terk etmişti ve trenle yolculuk etmekteydi.

kasımın geri kalanında olanlar ise şunlardı

24 kasım'da hitler yeniden general von paulüs'a ulaşarak "bu şehri zar zor ele geçirdik, kesinlikle geri çekilmeyeceğiz, sonuna kadar savaşın, kuşatmayı yarmak gibi bir planımız yok" mesajını iletti. artık almanlar'ın bir çaresi kalmamıştı. ruslar'ın kuşatması da gittikçe daralan bir çember şeklindeydi.

28 kasımda ruslar'la almanlar arasındaki şiddetli çatışmalar devam ederken hitler stalingrad'a takviye asker yollayıp kuşatmayı dışardan kırmaya karar verdi. aynı zamanda ruslar da kafkasya'yı geri almak için karşı saldırıya geçmeye başladı.

kasımda stalingrad'dan bir görüntü.

8 aralık'ta almanlar'ın tüm çabaları sonuçsuz kalmıştı

şiddetli çatışmalar devam ediyordu. almanlar hava kuvvetlerini kuzey afrika'ya kaydırdığı ve iki cephede mücadele ettiği için stalingrad'daki askerlerine dışardan pek yardım gönderemiyordu. kafkasya'da da ele geçirilen yerler birer ikişer yeniden kaybediliyordu. alman askerleri rusya'nın sert kısına pek hazırlıklı değillerdi. zaten yazın buraya geldiklerinde kısa kadar burada kalacaklarına ve çatışmaların hala devam ediyor olacağına kimse ihtimal vermiyordu.


17 aralığa gelindiğinde alman askerleri hala çemberin içindeydiler

çemberin içindeki askerleri kurtarmak için bölgeye gelen alman askerleri de sovyet çemberini kıramamışlardı. işin ilginç tarafı bu iki grubun birbiriyle iletişimi de çok azalmıştı ve ruslar bu iki grubu birbirinden uzak tutmak için mücadele ediyordu.

19 aralık'ta çemberin içindeki ve dışındaki alman askerleri bir araya gelebilmek için hücuma geçmeye karar verdiler. iki grup da rus askerlerine karşı saldırıya geçecekti ve çemberin içindeki askerler kurtarılacaktı. bundan sonraki hedef de şehri yeniden ele geçirmekti.

20 aralık'ta almanlar'ın çemberi kırmak için yaptıkları saldırı başarısız olmuştu

artık çember içindeki alman askerlerinden umut kesilmeye başlanmıştı. üstelik bu askerlerin tank ve askeri araçlarında çok fazla mazot da kalmamıştı. bu da onların kuşatmayı yarmasını daha da zorlaştıracaktı.

23 aralık zorluydu

23 aralık'ta rus kuşatmasını yarmak için dışardan gelen alman zırhlıları stalingrad'a 40 km mesafeye kadar yaklaşmıştı ve ruslar'a ateş açmaya başlamıştı. çemberin içindeki almanlar'ın araçlarındaki yakıt ise onları en fazla 25 km taşıyacak kadardı. bu durumda almanlar'ın ellerindeki askeri araçlarla kuşatmayı yarması imkansızdı.

aralığın geri kalanında şunlar gerçekleşti

24 aralık'ta çatışmalar tüm şiddetiyle devam ederken ruslar dışardan gelen zırhlıları şehrin dışında tutmaya ve şehirdeki kuşatmayı sağlam tutmaya özen gösteriyordu.

27 aralık'ta almanlar kafkasya'dan çıkmaya karar verdiler çünkü burada işler hiç iyiye gitmiyordu ve kış da sert yüzünü gösteriyordu.

29 aralık'ta stalingrad'a yakın olan ve almanlar'ın kuşatmayı dışardan yarmak için üs olarak kullandığı şehirlerden kotelnikovo ruslar tarafından ele geçirildi ve almanlar'a büyük bir darbe daha vuruldu.

1943'un yılbaşı almanlar için pek iyi başlamayacaktı

fransa'dan gelip stalingrad'a 40 km kadar yaklaşan almanlar, ruslar tarafından pusuya düşürüldü. ruslar almanlar'ı geri püskürtmekle kalmadılar, çatışmadan sonra onları takip edip kovalamaya başladılar. günün sonunda alman konvoyu şehre 250 km uzaklığa itilmişti. şehrin içindeki kuşatma halindeki almanlar da telef olmaya devam ediyordu.

4 ocak'ta mozdok, 5 ocak'ta nalçık şehirleri ruslar tarafından alman işgalinden kurtarıldı. kafkasya'da almanlar'ın pek bir etkisi kalmamıştı.

sovyet kuvvetleri.

8 ocak isteği

8 ocak'ta stalingrad'daki operasyonları yöneten rus general rokossövsky alman general von paulus'a ulaşarak almanlar'ın teslim olmasını istedi. von paulus teslim olmak istiyordu çünkü şehirde artık savaşı kazanmak imkansızdı ama hitler aynı fikirde değildi. hitler inatla stalingrad'daki askerlerin sonuna kadar savaşmasını istiyordu.

9 ocak operasyonu

9 ocak'ta rus general rokossövsky şehirde çember içinde kalmış tüm alman askerlerinin imha edilmesi için ???????? ?o???o (operation ring) başlatıldı. ruslar şehirdeki savaşı bitirmeyi ne pahasına olursa olsun istiyorlardı ve bunun için binlerce alman askerini imha etmeleri gerekiyorsa bunu yapmaktan çekinmeyeceklerdi. son günlerde yüzlerce alman uçağı düşürülmüştü ve almanlar'ın bölgedeki askerlerine havadan tedarik yollaması imkansıza yakındı. ayrıca cephede 12 bin yaralı alman askeri vardı ve bunların da şehirden çıkartılması mümkün değildi. şu anda şehirde her şey almanlar'ın aleyhine işliyordu.

14 ocak'ta ruslar almanlar'ın stalingrad yakınlarındaki iki havaalanından biri olan pitomnik'e saldırdılar

buradaki havaalanı bir daha kullanılamaz hale getirildi. böylece stalingrad yakınlarında almanlar'a ait sadece bir havaalanı kalmıştı ve almanlar'ın şehirde çember içinde kalan askerlerine havadan yardım atması daha da zor hale getirilmişti.

pitomnik saldırısı.

24 ocak'ta von paulüs hitler'e ulaşarak teslim olmak için izin istedi

hitler de "şehirdeki direnişimiz son alman askeri ölene kadar devam edecek" cevabı verdi. aynı gün ruslar almanlar'a ait bölgedeki ikinci havaalanını da ele geçirdiler. böylece almanlar'ın bölgede hiçbir havaalanı kalmamıştı ve şehirdeki askerler kendi başlarının çaresine bakmak zorundaydılar. aynı günlerde almanya seferberlik ilan edecekti ve ülkedeki 15 yasından büyük tüm erkekleri askere alacaktı.

27 ocak'ta churchill ve roosevelt savaşı bu yıl sonuna kadar bitirmeye karar vermişlerdi

bunun için de ruslar'a her türlü maddi ve silah yardımı yapılacak ve almanlar'ın rusya'dan tamamen atılıp avrupa'da köşeye sıkışması için hiçbir masraftan kaçınılmayacaktı. ayrıca almanya'nın havadan bombardımanı hızlandırılacaktı.

31 ocak'ta hitler von paulus'u mareşal rütbesine çıkarttı ama aynı gün von paulus ruslar'a teslim olmayı kabul etti

şehirdeki alman askerlerinin büyük çoğunluğu ruslar'a teslim olacaktı. o güne kadar şehirdeki 290 bin kadar alman askerinden 160 bini öldürülmüştü. 34 bin asker de bir şekilde şehirden çıkartılmıştı. geriye kalan 90 bin asker de açlık ve donma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. bunların da bir çoğu esir düşecekti veya ölecekti.

2 şubat'ta almanya'da stalingrad mağlubiyeti için 2 gün yaş ilan edilecekti

savaşı kazanan ruslar'a da madalya verilecek ve zafer birkaç gün boyunca kutlanacaktı. bu sadece bir şehrin naziler'den kurtarılması değil, aynı zamanda naziler'in rusya topraklarındaki ilerleyişinin tamamen durdurulması demekti. sonraki birkaç günde ruslar saldırıya geçerek karadeniz kıyılarındaki alman işgalindeki şehirleri de kurtarmaya başladılar.

10 bin kadar alman askeri sovyetler'e teslim olup işkence altında ölmektense savaşmaya karar vermişti. şehirde gerilla savaşı başlamış ve saldıran taraf ruslar, gerilla savaşı yapan taraf da almanlar'dı. bu 10 bin alman 2 ay daha direnişe devam etmişti. mart ayında 3 bine yakını öldürülen almanlar'dan geriye kalanlar esir alınmıştı ve stalingrad savaşı tamamen bitmişti.

savaşın başındaki istatistikler

almanlar:

290 bin asker

3 bin top

500 tank

600 savaş uçağı (sonradan 1600'e cikartıldı)

ruslar:

190 bin asker

2 bin 200 top

400 tank

300 savaş uçağı

savaşın sonlarına doğru istatistikler

almanlar:

1 milyon asker

10,250 top

675 tank

732 savaş uçağı

ruslar:

1 milyon 100 bin asker

15,500 top

1,500 tank

1,100 savaş uçağı

zayiatlar

almanlar:

750 bin ölü ve yaralı asker

91 bin esir

900 uçak imha

ruslar:

500 bin asker ölü

650 bin asker yaralı

40 bin sivil ölü

4,300 tank imha

2,700 uçak imha

Sovyet askerleri.


Savaşın Türkiye için önemi ile bitirelim

stalingrad, gerçekten ii. dünya savaşı'nın dönüm noktasıdır. bizim için de o kadar önemlidir ki, eğer stalingrad savaşından almanya galip ayrılsaydı türkiye cumhuriyeti ile alman reich'i arasında bir müttefiklik olması kaçınılmaz olacaktı. hitler`in planladığı da buydu zaten. savaş sonrası alman dışişleri bakanlığından ele geçirilen yazışmalarda görüldüğü üzere her belgede stalingrad sözü geçiyor, türkiye`den gönderilen yazılarda "stalingrad'ı bitirin, sizinleyiz" temalı mesajlar geliyordu (illa okuyacağım derseniz alman dışişleri bakanlığı 1941-1943 türkiye ile gizli yazışmalar kitabını bulun). özellikle 1942 sonrası 1943 başlarında türkiye`ye bu kadar fazla silah yollamasının bir sebebi de budur. stalingrad'ın alınacağına kesin gözüyle bakan hitler artık operation blau'nun bir parçası olan kafkasya harekatında türkiye`nin aktif bir rol oynayacağını düşünüyordu. bu yüzden türkiye`ye yavaş yavaş modern savaş araç gereçleri gönderilmeye başlanmıştı bile.

bu gönderilen araç gereçler bazılarına (romanya ordusu) öyle bir batmıştır ki, stalingrad`da 6. ordunun kuşatmaya alınmasına sebep olan romen ordusu generalleri (sovyetler stalingrad kuşatmasını zayıf olduklarını bildikleri romen ordularını ezerek gerçekleştirmişlerdir) kendisini bu büyük hezimetten sonra şu şekilde savunmuşutur:

"almanya hali hazırda müttefiği olan bazı ülkelere yardımda bulunacağına müttefik olup olmayacağı henüz belli bile olmayan ülkelere yardım etmeyi daha uygun görmektedir!"

yani kısacası romenler türkiye`ye yapılan yardım o sıralarda bize yapılsaydı sovyetler karşısında savunmamız çökmezdi demek istiyorlar.

türkiye ile ilgili kısma dönecek olursak

almanların stalingrad kuşatması bilindiği gibi başarısız oldu ve de türkiye doğal olarak almanya`ya karşı yeniden tarafsız konuma geçti. yine de türkiye ve almanya müttefikliği 1943 yılında kharkov (bkz: kharkiv/#10182227) ve kursk muharebelerinde de aynı stalingrad`da olduğu gibi gündeme geldi. silah yardımları, toplantılar, türk komutanların doğu cephesine çağrılması, 503. ağır tiger tank tugayının türk subaylara doğu cephesinde gösteriler yapması (bkz: türkenübung), hüseyin erkilet (emekli) ve ali fuad erden gibi komutanların führer ile bizzat toplantı yapmaları... ancak kharkov`da, kursk de hitler in düşündüğü gibi gitmedi ve türkiye'nin artık almanya'nın savaşı kazanacağını düşünenlerin sayısında büyük bir azalma oldu dolayısıyla da almanya ile ilişkiler yeniden tarafsız konuma geçti. artık 1944'ten sonra nasıl bir alman zaferi mümkün değilse türk alman müttefikliği de mümkün değildi.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir