Çayınızı Kahvenizi Alın Gelin: Tarot Hakkında Bilmek İsteyeceğiniz Her Şey

Tarot nerede, nasıl ortaya çıkmıştır? Zamanla nasıl gelişim göstermiştir? Sadece falcılık mıdır? İşte meraklısına, konu hakkında bilmek isteyeceği her şey.
Çayınızı Kahvenizi Alın Gelin: Tarot Hakkında Bilmek İsteyeceğiniz Her Şey
iStock

tarot falcılık olarak bilinir, fakat işinin ehli tarot okuyucuları tarafından, geçmişten ve gelecekten bilgiler veren bir kehanet sanatı ve/veya okumasını bilene rehberlik sunan bir bilgelik kitabı olarak tanımlanır. insanın bilinmeyene olan merakını fırsat bilip kolay yoldan para kazanmak isteyenler tarafından da kullanıldığı için "şarlatanlık" olarak adlandıranlar da vardır. diğer taraftan, (ilginçtir ki) hoşça vakit geçirmeye yarayan bir iskambil oyunu olarak da bilinir.

tarot, pek farkında olunmasa da sağlam bir tarihî, kültürel ve sanatsal geçmişe sahiptir. dolayısıyla, yukarıdaki tanımların hangilerinin (daha) doğru olduğu konusunda bir fikir sahibi olmadan önce, tarihsel geçmişine, etimolojisine ve kartların gelişimine yakından bakarak bilgi sahibi olmak daha doğru olabilir. bu bağlamda, kaynaklar eşliğinde ayrıntılı bir tarot tarihi okumak isteyen meraklıları çaylarını/kahvelerini alıp buyursunlar:

tarot denince akla gelen ilk deste olan raider-waite'in yaratıcısı arthur edward waite tarotu şöyle tanımlar: "gerçek tarot bir sembolizmdir; başka bir dil konuşmaz ve başka hiçbir işaret kullanmaz."

ünlü alman astrolog, yazar ve tarot uzmanı hajo banzhaf'a göreyse tarot "kaderi falcılıkla bir tutulmak olan kehanet sanatı"dır.

kökeninin nerelere uzandığını anlayabilmek için kelimenin etimolojisine de bakmak faydalı olabilir. bu konuda -kesin ve ispatlanabilir olmamakla birlikte- pek çok teori vardır. bunlardan birinde, tarotun italyanca tarocchi (tarocco kelimesinin çoğul hali) kelimesinden türetildiği ve ilk kez 1505 yılında italya'nın ferrara kentinde kullanıldığı iddia edilir. (tarocco kelimesinin yanlış, sahte, çakma, yalan gibi anlamları vardır.)

bu çerçevedeki başka bir teoride, tarocchi kelimesinin çıkışının daha eski olduğu ve bonifacio bembo isimli bir ressamın, 1442-1444 yıllarında hazırladığı kartlarla oynanan bir oyuna verilen isim olduğu söylenir. kartlar, milan dükü flippo maria visconti için hazırlanmıştır ve visconti-sforza destesi olarak bilinir.

italya bağlantılı bir diğer teoriye göreyse, tarot, italya'nın parma şehri yakınlarındaki taro nehri civarında ortaya çıktığı için bu ismi almıştır.

Kader Çarkı

kelimenin fransızca kökenli olduğu yönünde görüşler de mevcuttur. kanıt olarak da, tarot kelimesinin telaffuzunun taro şeklinde olması gösterilir. bununla birlikte, sondaki t harfinin de söylendiği haliyle, yani sözcüğün tarot şeklindeki telaffuzunun da, (kader çarkı kartında da görülebilecek olan) hayat döngüsüne / çarka yapılan sözlü bir atıf olduğu da rivayet edilir.

tarotun eski mısır'a kadar uzanan bir geçmişi olduğu ve dolayısıyla isminin oradan günümüze ulaştığı da iddialar arasındadır. buna göre eski mısır dilindeki tar (yol) ve ro (kral) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir kelimedir ve bu bileşik kelime kral yolu/kraliyet yolu anlamına gelir.

amerikalı ünlü okültist paul forster case'in doğruluğunu savunduğu başka bir görüşe göreyse, tarot kelimesinin kökeni tora'ya dayanır (tora, tevrat veya musa'nın beş kitabı gibi isimlerle de bilinen yahudi kutsal metinlerine verilen isimdir). case, bu teorisine kanıt olarak, tora kelimesinden anagram metoduyla oluşturduğu sözcükleri ve bunları biraraya getirerek elde ettiği cümleyi gösterir. buna göre tora (ibranice-yasa/kanun) kelimesinden rota (latince-çark), orat (latince-ilan eder/bildirir) ve ator (mısır inisiyasyon tanrıçası) kelimelerini türetir ve şöyle bir cümle elde eder:

rota taro orat tora ator= tarot çarkı uyumlanma/inisiyasyon yasasını bildirir.

banzhaf da, case'in görüşü çerçevesinde tora ile tarot kelimeleri arasındaki benzerliğe dikkat çeker.

tüm bu teorilere rağmen, yukarıda da belirtildiği gibi kelimenin kökeni hakkında kesin bir bilgi yoktur.

deste

tarot destesi 78 karttan oluşur. bu kartların 22'si büyük arkana (büyük sırlar), 56'sı ise küçük arkana (küçük sırlar) kartları olarak adlandırılır. arkana (= arcana) kelimesi latince arcanum kelimesinin çoğul halidir ve sırlar anlamına gelir.

büyük arkana kartları 0 numaralı deli/joker kartıyla başlar ve 21 numaralı dünya kartıyla biter. bir görüşe göre bu kartlar ilk kez 1428 yılında milan'da ortaya çıkmıştır.

amerikalı tarot uzmanı stuart r. kaplan'a göreyse, ilk kartların ortaya çıkışı yukarıda da sözü edilen visconti-sforza destesiyle olmuştur. kaplan'a göre 15. yüzyılda hazırlanan bu kartlar, bugünkü büyük arkana kartlarının ilk örneğidir ve bugünkülerden tek farkı, üzerlerinde herhangi bir isimlendirme veya numaralandırma yapılmamış olmasıdır.

Visconti-Sforza kart destesi.

fransız yazar, diyakoz ve okültist éliphas lévi zahed (gerçek ismiyle alphonse louis constant), büyük arkana kartlarının kabalayla ve 22 harften oluşan ibrani alfabesiyle bağlantısı olduğu görüşündedir, lâkin bu düşüncesi ispatlanamamıştır.

protestan kilisesi papazı, mason locası üyesi ve ezoterik tarotun babası kabul edilen fransız teolog antoine court de gébelin ise, tarotun kökeninin ta antik mısır'a dayandığına inanır ve bu sebeple de ezoterik bir tarafı olduğu fikrini ortaya atmıştır.

buna benzer başka bir görüş, kartların mısır'lı rahipler tarafından, herhangi bir felaket durumunda bilgeliklerinin sonraki nesillere aktarılabilmesi için yaratıldığı yönündedir.

büyük arkana kartlarının hindistan kökenli olduğunu söyleyen araştırmacılar da vardır, ilk kez jacquemin gringonneur tarafından 1392 yılında hazırlandığını (fransa kralı 6. charles için yapıldığı söylenir) söyleyen de waite, yazdığı the pictorial key to the tarot kitabında (bkz: pdf) bu iddialara katılmadığını ve kartların tarihinin 14. yy'dan daha geriye gitmediği düşüncesinde olduğunu belirtir. başka bir kaynağa göre waite, kartların ilk kez 15. yy'da venedik'te ortaya çıktığı görüşündedir.

küçük arkana destesi

küçük arkana ise toplamda 56 karttan meydana gelir. bu kartlar kendi içlerinde dört gruptan, her grup da 14 karttan oluşur. değnekler, kılıçlar, kupalar ve tılsımlar'dan oluşan grupların her birinde, as, 2'den 10'a kadar sayı kartları ve prens, şövalye, kraliçe ve kral'dan oluşan saraylı kartları vardır.

bu kartların en eski örneğinin, bugün topkapı sarayında sergilenen memlük kartları olduğu kabul edilir. 14. yy'da avrupa'ya ulaştığı düşünülen ve sayı ve saraylılardan oluşan bu kartlarda, her grup/renk 14 karttan oluşur. sonraki yıllarda üretilen kartlara esin kaynağı olduğu yaygın kabul gören bir görüştür.


küçük arkana kartlarının tarihsel gelişimi "raider-waite'den (r-w) önce ve sonra" diye ikiye ayrılabilir. r-w'den önce üretilen destelerin sayı kartları (memlük kartlarındaki gibi), ait oldukları grubun sembolünün (kılıç-kupa-tılsım-değnek), kartın numarasını gösterecek adette çizilmesiyle hazırlanmıştır. yani küçük arkana kartları, yüzyıllar boyunca, kılıç 2'lisi kartında iki adet kılıç, kupa 4'lüsü kartında dört adet kupa vb. olacak şekilde resmedilmiştir.

r-w ile birlikte, küçük arkanada devrim niteliğinde bir yenilik gerçekleşmiştir. kendini belli sayılarda tekrar eden geometrik şekillerin yerine, daha fazla sembol içeren ve dolayısıyla büyük arkana gibi yorumlanması gereken tasarımlar gelmiştir.

bununla birlikte, her ne kadar r-w küçük arkananın gelişiminde bir dönüm noktası olarak kabul edilse de, sanıldığı gibi ilk değildir. 15. yy. italya'sında üretilen sola-busca destesi bu alanda bilinen en eski kartlardır. r-w bile bu kartlardan esinlenilerek hazırlanmıştır.

oyun kartları

tarotun bizim topraklarda neredeyse hiç bilinmeyen bir diğer yönü ise, bazı ülkelerde bir çeşit iskambil oyunu olarak da kullanılmasıdır. bu açıdan bakıldığında, avrupa'da 14. yy'da ortaya çıkan oyun kartlarının kökeninin hindistan'a kadar uzandığı düşünülür. bu düşüncenin sebebi, bir hint tanrısında (ardhanarishvara (şiva'nın yarısı kadın yarısı erkek tanrı formu)) sembolize edilen bazı şekillerin, desteyi oluşturan dört grubun her birinin simgesi olarak kullanılmış olmasıdır: kupa, kılıç, değnek, tılsım. (destelerin çin kökenli olduğu da rivayetler arasındadır.)

bu teori doğru mudur bilinmez, fakat 14. yy'da (güney) avrupa'da oyun kartlarının yaygın bir şekilde kullanıldığı kesin kabul görür. çünkü 1377 floransa'sında oyun kartlarının resmî olarak yasaklandığına dair bir belge bulunmaktadır. 1423'te de "şeytan icadı" olarak adlandırılmışlıkları vardır.

zaman içerisinde bu semboller şekil değiştirmiş, değnekler sinek'e, kılıçlar maça'ya, kupalar kalp'e (=kupa) ve tılsımlar karo'ya evrilmiştir. (kupaların maça'ya, kılıçların kupa'ya (kalp) dönüştüğü görüşünde olanlar da vardır.)

bugün fransa'da"fransız tarot federasyonu" (fédération française de tarot) bünyesinde 78 kartlık bir desteyle "tarot" turnuvaları düzenlenmektedir (bizdeki batak benzeri bir oyun). bu oyunun oynandığı deste, sayı kartlarından (1'den -as- 10'a), onların devamı olan saraylılardan (vale = prens / şövalye / kız-dam = kraliçe / papaz = kral) ve 22 adet koz kartından (büyük arkana) meydana gelir. sadece fransa'da değil, almanya, avusturya, isviçre, italya gibi avrupa'nın pek çok ülkesinde ismi tarot veya tarock olan, farklı oyun kurallarına sahip, 78'lik, 54'lük ve hatta 36'lık destelerle oynanan buna benzer oyunlar mevcuttur. tüm bu versiyonlarla, bizde tarot denince akla gelen kehanet kartları arasındaki tek ortak nokta, isimlerinin tarot olmasıdır. 36'lık desteyi hariç tutarsak, bir diğer benzerlik ise destelerde 22 adet koz (büyük arkana) kartının bulunmasıdır. oyun kartları ile kehanet kartlarının kullanım amaçları ve tasarımları ise birbirlerinden tamamen farklıdır.


kehanet kartları

kehanet amaçlı kullanılan tarot kartlarını diğerlerinden ayıran en büyük özellik, kartların sembollerle dolu olmasıdır. küçük arkana kartlarının kişileri, olayları ve günlük yaşamı sembolize ettiği; büyük arkana kartlarının ise daha psikolojik, felsefî ve spiritüel yönlerle ilgili olduğu düşünülür.

gébelin, 1781'de tarotun ezoterik bir öğreti olduğuyla ilgili görüşünü paylaşır. banzhaf'a göre, tarotun kehanet sanatı olarak da kabul görmesinin temelinde bu açıklama yatar. devamında banzhaf, 1800'leri tarotun gelişiminin hızlandığı yıllar olarak tanımlar; çünkü bu dönemde lévi, tarotu kabala ile ilişkilendirmiştir; birbirinden bağımsız araştırmacılar tarot ve astroloji arasında bağ kurmuşlardır; ve tarotta ilk kez küçük ve büyük arkanadan bahsedilmiştir.

bütün bu gelişmelerden dolayı 19. yüzyılı "okültizm çağı" olarak adlandıran araştırmacılar da vardır. tarot sembolizmine alâkanın arttığı ve bunun da bir sonucu olarak oswald wirth'in 1889'da wirth destesini çıkardığı zamanlardır. çoğalan bu ilgi, 1909'da tüm zamanların en bilinen destesi r-w'nin hazırlanmasının, 1930'da marsilya tarotu'nun kadim marsilya tarotu (ancien tarot de marseille) ismiyle yeniden basılmasının ve 1944'te (sahibinin gizemli kişiliğinin ve destedeki sembolizmin de etkisiyle) tarotun kehanet sanatı olarak kabul edilmesinde önemli rolü olan "crowley-thoth tarot"un yayınlanmasının temellerini atmıştır. 1970'lerle birlikte bu destelerin yavaş yavaş yeniden yayınlanması, (üzerlerinde taşıdıkları gizemin de etkisiyle) dikkatlerin yeniden tarota çevrilmesine sebep olmuştur, ki bu da günümüze kadar (yeniden ve artarak) gelen ilginin başlangıcıdır.

desteler


marsilya destesi

bugün tarot okuyucularının kullandığı yüzlerce deste olsa da, en ünlü ve klasik olarak adlandırılan desteler aslında yukarıda adları geçenlerdir. bunlardan marsilya destesi, bütün bu gelenekselleşmiş destelerin temel taşı olarak kabul edilir. aslında marsilya destesi ile kastedilen tek bir deste değildir. üretilen kartlarıyla ünlü bir şehir olduğu için, "marsilya destesi" terimi bu alanda gelenekselleşmiş bir yapıyı, bir markayı ve aynı zamanda birbirinden farklı desteleri ifade eder.

bu destenin bilinen en eski sürümlerinden biri olan conver destesi, 1760'ta nicolas conver tarafından yaratılmıştır ve sonraki yıllarda tasarlanan bütün tarot kartları da bir nevi görseldeki bu destenin türevidir.


bunun haricinde, ezoterik kabul edilen şuradaki wirth destesi ve buradaki kadim marsilya tarotu da yine bu gruba ait diğer önemli destelerdir. kartlarda tasvir edilenler genel anlamda aynı olmakla birlikte, sanatçısına göre renginden çizimine çeşitli farklılıklar göstermiştir. 


marsilya tarotu, her ne kadar kendisinden sonra ortaya çıkan destelerin atası sayılsa da, büyük arkana kartlarının tasarımında 1440'larda üretilen visconti-sforza destesinden esinlenildiği görülmektedir:

(aslında conver destesinden daha eski desteler olduğu bugün bilinmektedir. fakat kadim marsilya tarotu'nun conver destesi temel alınarak hazırlanması, bu desteyi diğerlerine kıyasla daha bilinir hale getirmiştir.)

rider-waite destesi

tarotla ilgilenmeyenlerin bile illâki bir yerlerde bir görseline denk geldiği, günümüzün en ünlü tarot destesi rider-waite ise 1909'da (bazı kaynaklara göre 1910'da) ortaya çıkmıştır. ingiliz okültist yazar arthur edward waite tarafından taslakları hazırlanan destenin çizeri, pamela colman smith isimli bir sanatçıdır. destenin isminin smith-waite değil de, r-w olmasının sebebi, destelerin william rider & son ltd. isimli bir yayınevi tarafından basılmasıdır. (aynı şekilde kadim marsilya tarotu destesinin diğer ismi  grimaud destesi'dir. paul marteau tarafından hazırlanmış ve sahibi olduğu grimaud yayınevinde basılmıştır).


r-w destesindeki büyük arkana kartları da marsilya destesi kaynaklı olsa da, waite kartlarda eksik olduğunu düşündüğü sembolleri tamamlamak adına değişiklikler yapmıştır. ayrıca 8 numaralı adalet kartı ile, 11 numaralı güç kartlarının yerlerini değiştirmiştir. tüm bu değişiklikler kartlardaki sembol çeşitliliğini, kartların anlamlarındaki derinliği ve dolayısıyla içerdiği gizemi arttırmış, bu da ilginin bu deste üzerinde yoğunlaşmasını sağlamıştır. fakat bu desteyi kendisinden önceki tüm destelerden farklı kılan en büyük özellik, küçük arkana kartlarının -aynı büyük arkana kartları gibi- bol sembollü hazırlanmış olmasıdır.

daha önce de belirtildiği gibi, waite ve smith kartların yaratılması sırasında, 15. yy. sonlarında hazırlanmış olan sola-busca destesinden etkilenmişlerdir. bazı kartlar arasında dikkat çekici benzerlikler vardır:


tahminen 1491 yılında venedik'te hazırlanan ve milan'lı sahiplerinden dolayı sola-busca destesi olarak bilinen bu kartlar, kaybolmadan günümüze ulaşan -bilinen- en eski destedir. buna ek olarak, kartların isimlendirildiği, numaralandırıldığı ve aynı zamanda küçük arkana kartlarının (r-w kadar olmasa da) çeşitli sembollerle resmedildiği ilk deste olduğu da söylenir. waite'in, kartların ilk kez 15. yy'da venedik'te ortaya çıktığına dair görüşüyle de tutarlılık göstermektedir bu bilgi.


crowley destesi

günümüzün en bilinen klasik destelerinden bir diğeri de görseldeki crowley - thoth tarot'tur. ingiliz okültist, büyücü ve yazar aleister crowley tarafından hazırlanan bu deste, thoth kitabı olarak da bilinir. bu isim bizzat crowley tarafından konulmuştur, fakat esin kaynağı fransız okültist ve tarot araştırmacısı etteilla'dır. etteilla'ya göre tarotun eski mısır tanrısı thoth ile bağlantısı vardır ve bu sebeple tarot demek yerine thoth'un kitabı ismini kullanır. crowley de ettellia ile aynı görüşte olduğundan, destesine bu ismi verir. hazırladığı taslakları lady ünvanlı bir ressam olan marguerite frieda harris resmeder.

Crowley-Thoth

bazılarınca kara büyücü olarak da adlandırılan crowley'nin destesini diğerlerinden ayıran özelliklerden biri -bir iddiaya göre- 80 karttan oluşmasıdır. buna göre, ilk kez 1969 yılında, yani crowley ve harris'in ölümlerinin ardından kart şeklinde basılan çizimlerde üç farklı büyücü vardır. bir diğer iddia ise, bu destenin de diğerleri gibi 78 karttan oluştuğu ve harris'in çizdiği şu üç büyücüden sadece birine (bugün hâlâ kullanımda olana) crowley'nin onay verdiği yönündedir.


crowley, kartları nevi şahsına münhasır denebilecek şekilde tasarlamış olsa da, kartların sıralamasında orijinal marsilya destesine sadık kalmıştır. dolayısıyla büyük arkanada 8 numaralı kart olarak adalet, 11 numaralı kart olarak da güç kartı bulunmaktadır. bununla birlikte bu iki kart da dahil olmak üzere bazı kartların isimlerinde değişikliğe gitmiştir. ek olarak küçük arkana kartlarını isimlendirmiş, büyük arkana kartlarına ibranice harfler ve astrolojik semboller eklemiştir. kartların tasarımından ve yaratıcısının gizemli kişiliğinden olsa gerek, bugün bile kullanıcıları tarafından destenin karanlık bir enerjisi olduğu söylenir. 

tüm bu yazılanları bir sonuca bağlamak gerekirse

tarihsel gelişimleri çerçevesinde oyun kartları ile kehanet kartlarının bir şekilde birbirlerini etkiledikleri, fakat -az sayıdaki benzerliklerinin haricinde- birbirleriyle alâkalarının olmadığı görülebilir. avrupa'da eğlence amaçlı kullanılan bir iskambil oyunu olarak da bilinirken, bu topraklarda sadece ezoterik yönüyle ilgi çekmiştir.

kartların kökeni konusundaysa kesin bir yorumda bulunulamaz. yukarıda yazılanların haricinde atlantis'ten, antik mısır'dan, hindistan'dan gelmiş olabileceği; ibrani veya fars kökenli olabileceği; çingeneler yoluyla avrupa'ya getirilmiş olabileceği gibi görüşler de mevcuttur. bazı uzmanlar, çizimlere ve kartların tarihi gelişimine bakarak, orta çağ italya'sı etkisinin çok olduğu, dolayısıyla kökeninin antik mısır'a, atlantis'e vs. dayandırılamayacağı düşüncesindelerdir. 

nereden geldiği konusunda ortak bir noktada buluşamayan tarot araştırmacılarının çoğunun hemfikir olduğu görüş ise, tarotun karmaşık ve okült bir bilgelik sistemi olduğudur. ortak kabul gören bir diğer konu da, 17. yy'ın başlarından beri aynı isimle ve 78 kartlık versiyonuyla bilindiğidir. 

banzhaf da eserlerinde, tarotun kökeni ile ilgili teorileri ispatlayabilen hiçbir kaynağın bulunmadığını yazar. tarotun rönesansın bir çocuğu olduğuna dair görüşünü belirtir ve şöyle devam eder:

"...ancak tarotun geçmişinden ve tüm bu teorilerden bağımsız olarak söylenebilecek kesin bir şey vardır. tarot bize büyük arkanada, bilinen bütün tarihi kaynaklardan çok daha eski bir bilgelik aktarır. çünkü kartlar bize üzerlerinde taşıdıkları görsel dil ile dünyanın en eski hikâyesini anlatırlar; büyük bir işi başarmak için yola çıkan bir insanın hikâyesini." (bkz: kahramanın yolculuğu

işin içine bilinmezlik girdiğinde, gaipten mesajlar aldığını söyleyen umut tacirleri de illâki ortaya çıkar. fakat bu kişiler yüzünden, tarotla uğraşan herkesin şarlatan diye yaftalanmasının veya tarotun -amiyane tabirle- "keriz silkeleme yöntemi" olduğu yönündeki görüşlerin doğruluğu tartışılır. bilimsel olarak açıklanamasa da, sezgileri gerçekten açık olan ve bu sayede çeşitli yollarla (6. his, rüyalar, ilham, duru görü vs...) bilgiler alabilen insanların varlığı bilinir ve bu kişilerin tarot aracılığıyla da bazı bilgilere ulaşabilmesi pekâlâ mümkündür. bu sebeple, genelleme yapmak yerine, gerçekten yetenekli ve güvenilir olan kişiyi bulup diğerlerinden ayrı tutmak ve kahramana, yolculuğunda hakkıyla rehberlik eden bu kişiye hakkını teslim etmek daha doğru olacaktır.

internet sayfası üzerinden görsellerine ulaşılabilecek bazı desteler

visconti-sforza kartları
sola-busca kartları
sola-busca / rider-waite benzerliği
crowley-thoth tarot

kaynaklar