Chelsea'ye Giderek Hayatının Hatasını Yapan Shevchenko'nun O Dönem Yaşadıkları

1999-2006 yılları arasında AC Milan ile birlikte kariyer zirvesi yapan Andriy Shevchenko, 2006-2007 sezonunda Chelsea'ye transfer olmuş ancak bu ayrılık ona hiç mi hiç yaramamıştı.
Chelsea'ye Giderek Hayatının Hatasını Yapan Shevchenko'nun O Dönem Yaşadıkları

shevchenko'nun chelsea'ye transferi sonrası o zamanki asbaşkan adriano galliani: "bu ingiltere ligi'nin italya ligi'ne karşı kazandığı bir zaferdir. kalması için onu son dakikaya kadar ikna etmek için uğraştım. bu kesinlikle milan dönemimin en acı verici ayrılığı."

inanılmaz sevdiğim bir oyuncuydu sheva. ne de olsa benim için en özel takımlardan birinin en büyük yıldızıydı kendisi. tıpkı galliani gibi ben de kendisinin ayrılmasına üzülmüş ve şaşırmıştım. bazı yıldızları başka formayla düşünemezsiniz, sheva da milan ile kalmalıydı hep sanki. eminim o da öyle düşünmüştür sonrasında.

transferin sebebi o zamanlarda da açık açık konuşulmuştu zaten: eşi. zira roman abramoviç, sheva ile daha önce defalarca iletişime geçmiş, hepsinde de olumsuz yanıt almıştı. 2003'te şampiyonlar ligi şampiyonu olmuş, serie a'da fırtına gibi esen bir takımın süperstarını yerinden etmek için nasıl bir sebep olabilirdi ki hem?


aslında sheva ile abramoviç'in ilk görüşmesi tesadüfen gerçekleşmiş. 2004 yılında milano'da four seasons hotel'de inter milan'lı yetkililer ile görüşmeye giden chelsea'nin sahibi, orada başka biriyle buluşmaya gelen shevchenko'yu görünce tabir-i caizse ayaküstü yoklamış yıldızı ama az önceki sebeplerden ötürü 5 dakikalık kısa görüşme orada öyle kalmış.

daha sonra 2005 yılında boston'da oynanan ac milan - chelsea sezon öncesi hazırlık maçında saha kenarında yine aklını bulandırmaya çalışmış. sheva burada biraz daha yumuşamış olsa da (şampiyonlar ligi finalindeki efsanevi mağlubiyetin de etkisi var deniyor), cevabı yine değişmemiş.

bu sırada jose mourinho tarafı büyük bir transfer peşinde koşuyor. the athletic'in haberine göre o sezon hedefinde 5 büyük yıldız var. listenin başında ise barcelona'nın efsanesi (o zamanlar henüz efsane dönemin başlamasına 1 sezon var) samuel eto'o bulunuyor. - yıllar sonra eto'o chelsea'ye gerçekten gelecek.


öte yandan takımda hernan crespo gibi bana göre çok büyük bir efsane ve 2000 yılından beri kadroda olan eidur gudjohnsen de var. sezon sonunda crespo, inter'e kiralık; gudjohnsen de barcelona'ya bonservisi ile gönderilince didier drogba'nın yanına kesinlikle bir forvet ihtiyacı doğuyor ve işin içine başka parametreler girmeye başlıyor.

başka parametreler: kristen pazik (eşi)

pazık, abramoviç'in gelecekteki eşi irina ile 2005 yılının sonlarında christmas'tan hemen önce londra'da birlikte alışverişe çıkıyorlar ve muhtemelen orada da ip kopuyor. yanlış hatırlamıyorsam zaten yıl sonundaki transferde de shevchenko eşi ve çocukları için londra'ya taşındığını söylemişti. yani aslında andriy'i yıllar içerisinde ikna edemeyen abramoviç, irina üzerinden kristen'den işi bitiriyor.


chelsea'deki günleri için john obi mikel: "o benim idolümdü ve tesislerde ilk gördüğümde çok sevinmiştim. ancak kendisi hiç konuşkan değildi. size eşlik ederken cana yakın olurdu ama normal zamanlarda başını öne eğip idmanını tamamlardı sadece" diyor. dil problemi yüzünden takımdakilerle sıcak ilişkiler kuramamış pek. italyanca bildiği için carlo cudicini ve rusça bildiği için de branislav ivanoviç ile yakınlaşabilmiş sadece.

yine de takım arkadaşlarıyla olan en büyük problemi bu ilişkileri değil, saha içinde drogba ile olan uyuşmazlığı olmuş. drogba, sheva'nın bonservisi ve isminden dolayı oluşan büyük beklentilerin altında ezildiğini ve maç içerisinde yeterli paylaşımı yapmadığından şikayetçiymiş: "rekabete açığım ve korkmuyorum ama önce takım gelmeli" demiş hatta, shevchenko'nun bencil oynadığına vurgu yaparak.

tüm bunlarla birlikte birkaç kez geri dönüş sinyalleri verse de beklenen patlamayı hiç yapamadı maalesef. yıl içerisinde yaşadığı sakatlıklar, takıma uyum sağlayamaması derken 2008 yazında corriere della sera'ya sadece %40 fit olduğunu bile söylemiş.

takımdan ayrılmayı kafaya koymuşken üstüne bir de chelsea, nicolas anelka'yı transfer edince sheva, abramoviç'i bizzat ikna ederek ayrılmak istediğini bildirmiş ve sezon başlamadan milan'a kiralanması da böyle gerçekleşmiş.


ikinci milan dönemi maalesef ilkinin yanından bile geçmedi. daha yaşlı olması doğal olarak bir sebep ancak kendisinde de ekstra bir formsuzluk olduğu seziliyordu zaten. ben de izlerken ilk dönemindeki patlayıcı no 7'yi göremiyordum. o sezon milan'a ronaldinho, gianluca zambrotta, david beckham ve thiago silva gibi isimler de katılmasına rağmen takım ligi inter'in 10 puan gerisinde, juventus ile aynı puanla 3. sırada kapattı. zaten takım olarak kendisinin de değişime gitmesi gereken ac milan da eski efsanesine yardımcı olamadı bu şekilde.

son deneme de çok olumlu olmayınca efsane doğduğu yere (dinamo kiev) bedelsiz bir şekilde geri dönerek elit seviyeye son noktayı koymuş oldu.

bir futbolsever olarak böyle bir efsaneyi canlı izleyebildiğim için kendimi şanslı sayıyorum bugün bile.