Cinsel Yolla Bulaşan En Yayın Hastalık: HPV Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

HPV (İnsan papilloma virüsü) virüsünün yol açtığı HPV enfeksiyonu, dünyada cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık. Rahim ağzı kanserine dahi neden olabilen bu hastalığı atlatan kadın bir Ekşi Sözlük yazarı, bilgilendirici bir yazı yazmış. HPV nedir, nasıl bulaşır, tedavisi nasıldır, belirtileri nelerdir?
Cinsel Yolla Bulaşan En Yayın Hastalık: HPV Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

eğer buraları okuyorsanız muhtemelen hpv kaptınız veya sevdiğiniz birinde olduğunu öğrendiniz. süreç internette yazılanlar kadar korkunç değil.

baştan söyleyeyim, uzun bir yazı sizi bekliyor. son 2 ayda bu virüsün bana yaşattığı stresten sonra bugün yeni hayatımın ilk günü. önce kendi sürecimden bahsedeceğim. sonrasında bu virüsle ilgili dikkatli olmanız gereken her şeyi anlatacağım. okumadığım makale kalmadığından hepsinin anlaşılır bir özetini çıkartmak istiyorum. tek bir insana bile faydası olsa bana yeter.

genel bilgilerle başlayalım

25 yaşında bir kadınım. polikistik over sendromum var ve 5 yıldır doğum kontrol hapı kullanıyorum. jinekolojik muayenelerimi aksatmasam da bir türlü geçmeyen bir enfeksiyonum vardı. bu yüzden smear testi hiç yaptıramadım. ta ki 2 ay öncesine kadar.

her şey reglim bittikten 3 gün sonra ara kanama yaşamamla başladı. son birkaç seferdir de ilişki sırasında lekelenmeler yaşıyordum. bunların normal olmadığını düşünüp sabahına bir özel hastaneye gittim (devlette yaş sınırına takılıyorum).

doktor oldukça rahat görünüyordu. smeari 30 yaşından önce yapmıyoruz aslında dedi. ben yine de ısrarcı davrandım. içimde kötü bir his vardı ve kuruntu yapmadığımdan neredeyse emindim. 1 hafta sonra sonucum çıktı. negatif yerine asc-us yazısını gördüğümde kanser oldum sanıp ağlayarak hastaneye gittim. doktorum rahat tavrından ödün vermemeye devam etti. "muhtemelen enfeksiyondan dolayıdır. 3 ay sonra smeari tekrar etsek yeter. ama yine de istersen hpv testi yapalım için rahat etsin dedi." 3 ay beklemek istemeyip 1500 tl ödedim testi olmak icin. 2 hafta sonra hastaneden arandım.

hpv 16 pozitif olduğumu öğrendim. ek tetkikler gerektiğini ve biyopsi yapılacağını söyledi doktor. gerisini hatırlamıyorum. telefonu kapattım ve sadece ağladım o gün. başka hiçbir şey yapmadım. sonra uyuyakalmışım zaten.

kalktığımda ilk işim internette beni nelerin beklediğini okumak oldu. girdim google'a rahim ağzı kanseri yazdım. her yerde aynı şeyler vardı:

- hpv 16/18 pozitifliği
- ilişki sonrası lekelenme
- regl dışı ara kanamalar

bunları ayrıntısıyla anlatıyorum. çünkü psikolojik olarak sağlam kalabilmek işin en zor kısmı. ben kendimi çok yıprattım bu araştırmaları yaparken. siz yapmayın. hatta bu entryi okuduktan sonra kapatın ve bir daha hiçbir şeye bakmayın. sadece doktorunuzun dediğine itibar edin.

ben büyük bir hata yaptım ve bulduğum her hikayeyi okudum. ayrıntısıyla anlatmayacağım bunları. ama araştırmalarım neticesinde artık kanser olduğuma gerçekten inandım. kolposkopik biyopsi için iyi bir onkolog bulup, randevu aldım.

o günü pek hatırlamak istemiyorum. herkes çok rahat geçtiğini hiç acıtmadığını söylese de benim için öyle olmadı. yine de kimseyi korkutmak istemiyorum. belki ben hassasımdır. siz yine de lokal anestezi isteyin.

yaklaşık 10 gün de biyopsi raporumu bekledim. kanser çıkarsam kaç yılımın kaldığına kadar hesapladım. sonunda sonuçlar bugün geldi. cin 1 varmış. sadece hafif bir lezyon. operasyona bile gerek yok.

gerçekten çok mutluyum. artık tek yapmam gereken bağışıklığımı yüksek tutup virüsü vücuttan atabilmek.

şimdi gelelim işin bilimsel boyutlarına. öncelikle hpv'den başlayalım

herkes biliyordur, bu virüsün düşük ve yüksek riskli tipleri var. 6/11 siğil yapar, 16/18 kansere sebep olabilir. diğerlerini pek anlatmaya gerek yok çünkü tüm rahim ağzı kanserlerinin %70'inden bu iki tip sorumlu.

diyelim bu virüs sizin vücudunuza girdi. peki nasıl kanser yapıyor? rahim ağzında ufak bir çatlak varsa burdan içeri sızıyor. bazen uzun yıllar sessizce bekleyebiliyor. bazen de hemen hücreleri etkisi altına alarak kontrolsüzce çoğalmayı başlatıyor. hemen dediysem de bu sizi korkutmasın. yine de çok yavaş bir süreçten bahsediyoruz. 10-15 yılın sonunda bu iş kansere varıyor.

cin dediğimiz olay da aslında bu süreci kapsıyor. hücrelerin invaziv kansere dönüşmeden önce belli bir bazal tabakayı aşması gerekiyor. eğer bu safhada hasta yakalanırsa tedavisi %100 oluyor. lezyonlu bölge temizleniyor ve hayatınıza devam ediyorsunuz. bu yüzden zaten rutin kontroller çok çok önemli. hazır konusu açılmışken ondan da bahsedelim.

artık bilinenin aksine smear testi 21 yaşından itibaren yapılmıyor. sınır 25'e çıkartıldı. çünkü yıllarca yapılan araştırmalar ve gözlemler sonucu, genç yaşta ortaya çıkan cin lezyonları vücut bağışıklığı sayesinde birkaç yıl içinde tamamen temizleniyor. bu yaş grubundaki çoğu hasta gereksiz tedaviler almak zorunda kalıyor. artık smear taramasına başlama yaşı 25. imkanınız varsa hpv testiyle birlikte yapılması tavsiye ediliyor.

diyelim ki smear testiniz pozitif çıktı. sizi şimdi neler bekliyor?

eğer yapılmamışsa önce hpv testiyle hangi tip virüsten dolayı enfekte olduğunuzu buluyorlar. düşük riskli hpv tiplerinde genelde kolposkopiye bile ihtiyaç duymadan 3-6 ay sonrasında tekrar smear aldırıyorsunuz. (bu durum smear testi as-cus veya lsil gelen arkadaşlarım için geçerli.) 16, 18 veya diğer yüksek risklilerden biri varsa da kolposkopi yapılıyor.

kolposkopi de aslında bir çeşit mikroskop. rahim ağzını 40 kat büyüterek çıplak gözle görülemeyen prekanseröz lezyonları tespit ederek biyopsi alınmasını sağlıyor.

biyopsi sonuçlarınız çıktı diyelim. hangi terim ne anlama geliyor?

kronik servisit: rahim ağzı yarası. genellikle kolposkopi sırasında tedavi ediyorlar.

cin 1: hafif dereceli neoplazi. bu gelirse korkulacak hiçbir şey yok. kanser olma ihtimalini geçtim, bu lezyon %70 kendi kendine iyileşiyor.

cin 2: orta dereceli neoplazi. yine çok sıkıntılı bir durum değil. kansere dönme ihtimali %5-10 civarlarında. leep yapılarak tedavi ediliyor.

cin 3: ağır dereceli neoplazi. dikkatli olmak gerek. kansere dönüşme ihtimali %22-40. leep veya konizasyon yapılarak tedavi ediliyor.

bu sonuçların hiçbiri kanser olduğunuz anlamına gelmiyor. hatta kendinizi şanslı sayabilirsiniz. bundan sonra hep takipte kalacaksınız ve rahim ağzı kanseri olmanıza izin verilmeyecek.

son olarak hpv pozitifsek vücuttan atmak için neler yapabileceğimizden bahsedelim

öncelikle zerdeçal kaşıklamak, genital bölgenize elma sirkesi basmak (evet, yapan var) hiçbir işe yaramaz. bu işin çözümü komplike bitkisel karışımlar veya ilaçlar değil. tek yapmanız gereken bağışıklığınızı güçlü tutmak. bunun için neler yapıyoruz;

-sigara kullanıyorsak mutlaka bırakıyoruz. bağışıklığı en çok baskılayan şey budur. sigarayı bırakmadan hpv'den kurtulmanız mümkün değil

- tam kan sayımı yaptırıyoruz. vücudumuzda sadece eksik olan vitaminlerin takviyelerini alıyoruz

- beslenme çok önemli. protein, sebze ve meyve tüketmeye özen gösteriyoruz

- spor yapıyoruz. yürüyüş bile olabilir. yeter ki vücut dinç kalmaya devam etsin.

mesajlarda bana en çok sorulan iki soruyu buradan toplu cevaplamak istiyorum

- ahcc kullandın mı?

ahcc'nin henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir faydası maalesef yok. yine de doktorunuza danışabilirsiniz. benimki gerek olmadığını söylemişti.

- hpv aşısı oldun mu?

haftaya olacağım. eğer maddi imkanınız varsa kesinlikle yaptırmanızı öneririm. çünkü aşı aynı zamanda virüsü vücudunuzdan atmayı da kolaylaştırıyor. ayrıca şu an sizde olmayan diğer türlere karşı da korunmuş oluyorsunuz.