Daha İyi Bir Sonuç Almak İçin İngilizce İş Mülakatlarında Uygulamanız Gereken Taktikler

Sözlük yazarı "compadrito", herkes için gergin sayılabilecek bu mülakatları başarıyla sonuçlandıracak şeyleri anlatmış. Kariyer hayatı boyunca herkesin ihtiyaç duyabileceği bu önemli konuda aydınlanma yaşamak için bu tavsiyelere bakalım.
Daha İyi Bir Sonuç Almak İçin İngilizce İş Mülakatlarında Uygulamanız Gereken Taktikler
iStock


öncelikle ingilizce mülakatlar için altın kural: bi arkadaşın ya da yakınınla, bol bol prova yapmayı sakın ihmal etme.

tell me about yourself diyebilirler

bu sorunun cevabını, şimdiden otur kağıt kalem al eline ve yaz. en az bi sayfa yaz. düşüne düşüne yaz. 5 dakkada şipşak yazma.

yazdığın laflarda ingilizce usage hatası olmasın. emin olmadığın lafları google'la ya da bi amarigalıya sor.

tell me about yourself sorusuna,heyecannamadan, lafı dolandırmadan, aaa, ıııı demeden, tane tane ve kelimeleri tam mânâsıyla telaffuz ederek, yani ağızda yuvarlamadan ve önceden yazmış olduklarından aklında kalan cümlelerle cevap ver.

önceden yazmış olduklarını ezberlemene gerek yok

düşüne düşüne yazmış olacağın için, o sırada aklına gelir zaten. %100 mükemmel olması gerekmiyor ama bâriz hatalar yapma. çuvallama.

iletişimde bir kural var: ne söylediğin %40 etkili, nasıl söylediğin %60 etkili

bir lafı küfreder gibi söylüyosan ama lafın içeriği küfür değilse bile, o laf küfür etkisi yaratıyor karşı tarafta.


dolayısıyla, kendine güvenen bir ses tonu çok önemli. aynanın karşısında, o yazdığın cümleleri yüksek sesle oku. arada bir aynaya da bak. neden ayna? çünkü konuşurken, hafif gülümsemen gerekiyo ki heyecan, korku kalmasın.

ses tonu çok önemli

bi yere kaydet o cümleleri nasıl söylediğini. tekrar tekrar dinle. bak bakalım, kendine yeterince güvenen bir şekilde konuşabiliyo musun?

şunu kafana yaz bi kere: sen herife ya da karıya, şu dünyada, kimsenin senden daha iyi bilmediği bişeyi anlatıyosun. yani neyi anlatıyosun? seni, kendini anlatıyosun. dolayısıyla, şu dünyada kimse senden daha uzman değil bu konuda. o uzmanlığının verdiği bir kendine güven olsun. bu kendine güven eğreti durmasın üstünde. harbiden güven kendine.


kendine güvenerek konuşmak, hem telefonda hem yüz yüze mülakatta, malın %50'sini götürür bi kere. kendine çok güvenen ama asla ukalâ olmayan bi şekilde konuşuyosan, çok çok olumlu bi puan alırsın.

mülakattan 1 saat önce karnını güzelce doyurmuş ol. yemekten kalkar ve yarım saat sonra görüşmeye başlarsan ve geğirme ihtiyacı hissedersen, ne bok yiycen? yutkuna yutkuna bi hâl olursun. ayrıca kafan çok iyi çalışmalı ki, sorulabilecek ultra-ters soruları güzel cevaplayabilesin.

bu insanlar bana ne sorabilirler diye hayâl kur

sen mülakatçı olsaydın, senin gibi bi adaya neler sorardın? hayâlinde bunu canlandır ve o hayâli sorulara da cevaplar yaz. kağıt kalem al ve yaz. sikindirik cevaplar olmasın bunlar. düşüne düşüne, ağır ağır yazdığın cevaplar olsun. güzel cevaplar olsun. içi dolu olsun. bullshit yapma. bi anlamı olsun.


mülakattan yarım saat önce, beynini uyaran ne varsa, çay ya da kahve, onu iç. şekersiz olsun ama. mülakat olacak günün sabah kahvaltısında şekerli şeyler yeme. reçel, bal, meyve suyu filan gibi şeyler. etrafta eczane varsa, omega-3 takviyeleri al sabah onlardan iç. genel olarak omega-3 takviyeleri bütün hayatın boyunca iyi.

genel olarak meraklarını, bu hayatta ne yapmak istediğini, gönüllü bi aktiviten varsa onu, bundan 5 sene sonra ve 10 sene sonra kendini nerede, ne yapıyorken görmek istediğini uzun uzun düşün ve uzun uzun yaz. o yazıyı yazarken, kafanı buna zorlaman, tabii ki ingilizce düşünerek zorlaman, mülakat sırasında çok çok ama çok işine yarayacak!

sevdiğin ders neydi diye sorabilir. sebebini sorabilir. hayatında bir işte çalışmışlığın varsa, yani bu yaz stajı olabilir, geçici bişey olabilir, onlara dair sorular sorabilir. neydi, nası bi ortamdı, neler yaptın?

amariga'da, en önemli şey, tecrübe ve achievement'tır. şimdiye kadar ne accomplish etmiş olduğunla çok ilgilenirler.


mesela, en yaygın sorulardan biri, bana zor bir durum anlat ve o zor durumdan nasıl çıktığını anlat olabilir.

mutlaka hayatında böyle bi şey yaşamışsındır ve mutlaka kafayı çalıştırarak o zor durumdan kurtulmuşsundur.

onu hatırla ve güzelce elabore ederek anlat.

güzel laflar bul, güzel laflar öğren ve o laflarla ifade et kendini

mesela idiomlar. ama nasıl kullanıldıklarından, %100 emin olman lâzım. cuk oturacak deyimler kullanman lâzım.

mesela, sadece amarigalılara has deyimler var.

figure out
get back to you
right off the bat

filan gibi onlarca, yüzlerce deyim var. bunlardan bir kaçını ustalıkla kullan.


senin ne kadar kararlı olduğunu ölçmek isteyebilir.

mesela walking extra mile diye bi laf var. tam doğrusuna ve nasıl kullanıldığına google'dan bak.

determined diye bi laf var. kararlı demek biliyosun. o konuda bişeyler oku. caseler oku. determined olmak önemli.

mülakattan önceki gün güzelce dinlen. uykunu güzelce almış ol. odan havasız olmasın. güzelce havalandırılmış bir odada uyu. duşunu almış ol. rahatsız bir gün geçirme. erken yat ve erken kalk. mesela mülakat sabah saat 9'daysa, 7:30'da kalkma. daha erken kalk, duşunu al.

Eğitim İçin Yurt Dışına Gideceklerin Kültür Şoku Yaşamaması Adına Bilmesi Gerekenler