Değerlerin Sürekli Değiştiği Tarihte Kişisel Bakım Nasıl Bu Denli Önem Kazandı?

Tarihte önem verilen değerler sık sık değişiyor. Sözlük yazarı "in nuce" ise bu değişen değerleri 3 döneme ayırmış. Sonuncu dönemin ise kişisel bakım olduğu yazıda bunun nasıl bir anda bu kadar kıymete bindiğini açıklamış.
Değerlerin Sürekli Değiştiği Tarihte Kişisel Bakım Nasıl Bu Denli Önem Kazandı?
iStock


batı'da üç gelişim insanların davranış, bireyi ve bireyin gündelik yaşamdaki rollerini değiştirmek açısından önemlidir. 

-birincisi 15. yy. sonrasında devletin rolünün ve adalet sisteminin sürekli olarak değişimi,

-ikinci olarak tek başına okuyabilmek ve fikir üretebilmek, ampirik bilgi edinebilmek bağlamında okuryazarlığın ve kitap yayınının artışı,

-üçüncüsü ise, içe dönük dindarlığın ama daha kolektif cemaatler, bireyleriyle başbaşa kalma anlamında 16 ve 17. yüzyıllardaki dinsel reformların etkisi.


bu gelişmeler ışığında kişisel bakımının yukardakilerle ilk bakışta alakası yokmuş gibi dursa da başlangıç olarak ortaçağ şövalyece geleneklerin yerini etiket ve saraylı davranışa bırakması, insanların 15. ve 19. yüzyıllar arasında vücutlarıyla ilgilenmesi sürecini tetiklemiş yine aynı insanların oturma, kalkma, yemek yeme gibi vücut hareketlerinin değişmesi de gittikçe düşünüş ve hissedişlerinde değişimi getirmiş bunun sonucunda da hatırat, mektuplar, itiraflar, otobiyografiler kaleme alınmaya başlanmıştır.

can sıkıntısı ile eşitlenen yalnızlık ilk zamanlarda istenilmeyen hatta insan oluşa karşıt bir durum iken 17. yy. sonunda aranılır bir durum olmuş; hemen ardından da yalnızlık bir dost, arkadaş, hoca, hizmetkar ile paylaşılmak istenmiştir.

bu yeni kavrayış gündelik hayatın yeniden düzenlenmesine yol açmış

örneğin yemek yapmak bir sanata, evleri süslemek ciddi bir hobiye, mekan düzenlemeleri ise işlevsel bir işe dönüşmüştür.


sonra dokunmadan daha ziyade bakışa değer yükleyen modernlikle beraber insan derisi dahil yüzey bakımı ve bilgisi önem kazanmış; her şey seyirlik hale gelmeye, vitrin malzemesi olmaya başlayınca, iç ile dışın hatta beden arasındaki arayüz olarak bakılan, seyredilen tenin, derinin, yüzeyin önemi artmış, bu yüzden tenin, derinin kırılganlığını hatırlatan yaşlılık kozmetik sektörünün yardımıyla olabildiğince kontrol altına alınmaya başlanmıştır. 

20. yy. başlarında da eğer yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak cilt bakımı kremini nivea üretmiş, sonra ilk prototip olarak tarzan vasıtasıyla erkek bedenini ince, sportif, kılsız olması makbuldür anlayışı yerleşmeye başlamış ve en nihayetinde yüzyıl sonunda ince bedenin gençliği ve bedeni ölümsüz kılmayı imlediğini belirtilmiştir.


bütün bunlar olurken oluşturulmuş bilinç dışımızın bir oyunu veya başka başlangıç cümleleri yokmuşçasına uzun süre karşılaşmadığımız insanları beden olarak alımlamaya şartlandırıldığımızdan ya "kilo almışsın" ya da "zayıflamışsın" diyoruz.

oysa ki her şeyin her şeyle ilgisi vardır; tenimizdeki her türlü iz ve kırışıklıklar ile birkaç kilo fazlası bizim kişisel biyografimizin bir parçasıdırlar.

güzellik uğruna 15-19 yüzyılları arasında yapılan ilginçliklere birtakım örnekler