Deniz Seki Operasyonu Vicdanlarda Neden ''Adaletsiz'' Olarak Yorumlandı?

Uyuşturucu davasından hüküm giyen Deniz Seki, 2014'te girdiği Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nden dün tahliye oldu. Seki'nin hapis süreci son yıllarda ülkede en çok konuşulan konulardan biri olmuştu ve kamuoyunda Deniz Seki'ye karşı adaletsiz bir operasyon yapıldığı algısı oluşmuştu. Sözlük yazarı ''whokares'' de bu algının sebebini açıklamış.
Deniz Seki Operasyonu Vicdanlarda Neden ''Adaletsiz'' Olarak Yorumlandı?


özellikle uyuşturucu konusunda uygulanan orantısız ceza kanununa kurban gitmiş insandır. yanlış anlaşılmasın, bu sadece türkiye'de böyle değil. abd'de de durum bundan farksız. gerçi son zamanlarda bazı eyaletlerde marijuana'ya tanınan yasal serbestlik, diğer eyaletlerde var olan kanunun uygulanmasını da gereksiz kılmaya başladı, ama daha üst seviye uyuşturucularda durum hala aynı.

ben tam üç ay abd'de "büyük jüri" (grand jury) görevi yaptım. piyangodan çıkarsa mecbur yapıyorsunuz. her haftanın üç günü, tam üç ay işiniz yerine mahkeme salonuna gidiyorsunuz. işvereninizin sizi işten çıkarma hakkı yok. ilginç bir tecrübeydi. büyük jürinin görevi, savcının iddiası yönünde davanın asıl mahkemeye gidip gitmeyeceğine karar vermektir. yani bir yerde filtre görevi görür. gereksiz suçlama veya iddiaların asıl mahkemeye gitmesini önler, vs.

demem o ki, üç ay boyunca gördüğümüz 300'ün üzerindeki suçlamanın rahat 200'ünden çoğu uyuşturucu satıcıları üzerineydi. satıcı dediysek, polis alıcı kılığına girip yirmi dolarlık kokain alınca olay büyük jüriye geliyordu. evinde kilolarca uyuşturucu bulunan distribütörlerden ya bir tane gördük ya da iki.


bu insanların büyük bölümü bu işi daha önce de yapmıştı. yani belli ki caydırıcılık unsuru fazla efektif değildi. önümüze gelen 200'ün üstündeki hafif uyuşturucu davasının ne kadar para ve zaman kaybına yol açtığını siz hesaplayın.

türkiye'de de durum aynı.

senin güneydoğudaki sınır illerin artık avrupa'nın uyuşturucu trafiği üzerinde belli başlı bir statüye kavuşmuş. sen sınırını koruma, yüzbinlerce insan elini kolun sallaya sallaya ülkene girsin, ondan sonda esenler'de deniz seki'yi avla. devlet kaynaklarını sorunun asıl başlangıç noktasına odaklama, ama medyatik bir kişilik üzerinden mesaj vermeye kalk.

işte deniz seki operasyonunun vicdanlarda "adaletsiz bir operasyon" olarak yorumlanmasının ana nedeni bu.

uyuşturucu konusundaki ceza kanununa zaten inanmayan biri olarak deniz seki'nin tamamen bir piyon olarak kullanıldığını düşünüyorum.


chris rock'ın dediği gibi... sigara üreticileri beyaz... onlar yasal. alkol üreticileri beyaz. onlar da yasal. ama beyaz adamın paranın dibine henüz vuramadığı diğer maddeler yasa dışı. bugün sarhoş sürücülerin sebep verdiği kaza oranı mı yüksek, yoksa kokain kullanıcılarınınki mi? bugün sigaranın sebebiyet verdiği ölüm oranı mı daha yüksek, yoksa esrarınki mi? öyleyse neden daha tehlikeli olanlar serbestken daha az tehlikeli olanlar yasak?

deniz seki'ye geçmiş olsun. ileride tarih öğrencileri geri bakıp olan biteni yorumlarken "vay be, ne kadar mantıksızmış bizim ecdat" diyecek bu gibi konularda.

deniz seki yakalandı diye ben açıkçası kendimi daha güvende hissetmiyorum. şu anda türkiye'nin nereleri haraç mezat satılmakta, halkın vergisi ile nerelere yeni saraylar yapılacak, o konular beni daha çok endişelendiriyor.