Depresyondayken Neden Hüzünlü Şarkılar Dinleriz?

Aşk acısı çekerken, mutsuz ve umutsuz olduğumuz durumlarda neden mutlu ve enerjik şarkılar yerine hüzünlü şarkılar dinliyoruz? Mutsuz şarkılara sarılmanın psikolojik açıklaması güzel bir fikir veriyor.
Depresyondayken Neden Hüzünlü Şarkılar Dinleriz?
iStock

bilim insanlarına göre depresyondayken hüzünlü şarkılar dinlediğimiz sorusunun cevabı zannettiğimiz gibi olmayabilir. (1)

müziğin insanların ruh hali üzerindeki güçlü etkisinin hepimiz farkındayız. alabildiğince mutlu ve şen şakrak hissettiğimiz bir anda dahi, radyoda dokunaklı bir şarkıya denk geldiğimiz takdirde modumuz değişebilir ve yüzümüz düşebilir (tam tersi bir durumda da, mutsuzken dinlediğimiz hareketli bir şarkı yüzümüzde anında güller açmasına neden olabilir). çoğumuz için bu gayet olağan olup beklenen bir şekilde gerçekleşir. peki depresyondaki insanlar için durum nedir?

2015'te amerika'da yayınlanan bir makaleye (2) göre, depresyon tanısı konmuş kişilerin sağlıklı kişilere göre -düşünüldüğünün aksine- hatırı sayılı bir oranda eğlenceli şarkılar yerine hüzün verici şarkılar dinleme eğiliminde olduğu saptanmış ve kendilerine bunun nedeni sorulduğunda, düşük modlarını devam ettirmek isteğinde oldukları yanıtını vermişler. 2019 şubat ayında bilimsel dergi emotion'da yerini alan yeni bir makale (3) ise temelde benzer bulgular elde etmiş olmakla beraber ek olarak, depresyondaki insanların hüzünlü şarkıları aslında olumsuz duygularını devam ettirmek için değil, söz konusu şarkıları dinlendirici hatta moral yükseltici buldukları için dinlediklerine dair bazı kanıtlar da sunmakta.


sunkyung yoon önderliğinde university of south florida'dan bir ekip tarafından yayınlanan bu makalenin temelini oluşturan çalışma, depresyon tanısı konmuş ve konmamış (kontrol grubu) 38'er lisans öğrencisi kadın denekle gerçekleştirilmiş. çalışmanın ilk kısmında, 2015'teki depresyondaki insanların hüzünlü şarkıları tercih ettiğini öngören makalede olduğu gibi, deneklere hüzünlü (samuel barber - adagio for strings ve avi balili - rakavot), hareketli ve nötr şarkılardan otuzar saniyelik kısımlar dinletilmiş ve kendilerine hangi şarkıları bir daha dinlemek istedikleri sorulmuş. diğer makalenin sonuçlarını doğrular bir biçimde, depresyondaki deneklerin hüzünlü şarkıları tekrar dinlemek istedikleri görülmüş.

diğer taraftan ikinci kısımda katılımcılara enstrüman film müziği, hareketli müzik, hüzünlü müzik, gerilim müziği, nötr müzik, yüksek ve düşük enerjili müziklerden oluşan 84 sayıda 10 saniyelik kısa varyeteler dinletilmiş ve aynı şekilde hangi müzikleri yeniden dinlemek istedikleri sorulmuş. son olarak, tüm katılımcılar bütün müzikleri bir kez daha dinlemiş ve kendilerinden dinledikleri müziklerin ruh halleri üzerindeki etkilerini açıklamaları istenmiş. sonuçta, depresyondaki deneklerin kontrol grubu deneklerine oranla canlı müzikler yerine hüzünlü ve düşük enerjili müzikleri seçtiği görülmüş (gerilim müziklerini değil). depresyon tanılı katılımcılar aynı zamanda hüzünlü ve düşük enerjili müzikleri yeniden dinlediklerinde -ilk makaledeki bulgularla çelişecek tarzda ilginç bir biçimde- daha mutlu ve daha az hüzünlü hissettiklerini belirtmişler.


her ne kadar sözü edilen çalışma sadece küçük bir sayıdaki lisans öğrencisi kadın üzerinde gerçekleştirilmiş ve depresyondaki insanların, gerçekte modlarını yükseltmesi beklenen canlı ve hareketli şarkılar dinlemek yerine hüzün verici ve düşük enerjili şarkıları neden tercih ettiklerine bir açıklama getirmemiş, bu nedenle de yeni çalışmaların yapılmasını gerektiriyor olsa da, makalenin yazar grubu tarafından günümüz itibariyle depresyon hali ve hüzünlü müzik dinleme tercihi arasındaki bağlantı konusu hakkında en kapsamlı çalışma olarak nitelendirilmekte.

2010 yılında yayınlanmış, ruh hallerini olumsuz olarak etkileyen kötü bir deneyim yaşadıkları bir zamanda hüzünlü şarkılar dinleyen yaşları 18 ila 66 arasında değişen 30 kadına, neden böyle bir tercihte bulunduklarının sorulduğu ve duygulara -geçene kadar- bağlanma arzusu, anıları yeniden deneyimleme/nostalji isteği, estetik değerler (şarkıların kaliteli ve 'güzel' bulunması), şarkılarda verilen mesajların umut verici olması, hüzünlü şarkıların arkadaş gibi algılanması, sessizlikten kaçış seçeneği sağlaması gibi cevapların alındığı bir diğer makale (4, 5) ise sunkyung yoon ve arkadaşlarını destekleyecek bulgular elde edilmiştir.

sonuç olarak

adı geçen makalelerin ışığında, depresyondayken hareketsiz, düşük enerjili ve hüzün dolu şarkılar dinleme tercihinin kökeninde acıyı ve mutsuzluğu arttırmaya çalışma arzusu yerine daha sakin bir ruh haline kavuşma isteğinin yattığı değerlendirmesine varılabilir.

kaynaklar

1. https://digest.bps.org.uk/…-listening-to-sad-music/
2. https://journals.sagepub.com/…1177/0956797615583295
3. https://psycnet.apa.org/record/2019-10869-001
4. https://journals.sagepub.com/…1177/0305735610374894
5. https://digest.bps.org.uk/…hen-theyre-feeling-down/

Günümüzün Vasat Müzik Endüstrisi İçinde "Albüm" Formatı Neden Oldukça Değerli?