Despotik Bir Rejimin Aldığı Borcu Halkın Ödememesi Gerekir Diyen Teori: Tiksindirici Borç

Son günlerde ülkemizde de gündem olan tiksindirici borç nedir? Uluslararası hukukta gerçekten geçerli bir tarafı var mıdır? Bu soruların cevabını aradık.
Despotik Bir Rejimin Aldığı Borcu Halkın Ödememesi Gerekir Diyen Teori: Tiksindirici Borç
iStock

nedir?

tiksindirici borç, önümüzdeki süreçte sık sık duyacağımızı düşündüğüm bir konu. genel olarak despot veya diktatör olarak tanımlanabilecek liderlerin kendi çıkarları için ülkeyi borçlandırmaları demek. ödenip ödenmemesi uluslararası tahkim konusu olabiliyormuş, ama ödenmesi süreci ülkede kısır döngüyü, yani yeni bir diktatörü besleyeceği için ödenmemesi gerektiğini söyleyen siyaset bilimciler de var.

çıkış noktası

tiksindirici borç kavramı, bir rus göçmen hukuk teorisyeni olan alexander nahum sack tarafından 1927 tarihli bir incelemede resmileştirildi. alexander sack, meksika hükümetinin imparator i. maximilian tarafından alınan borçları ödemeyi reddetmesi ve küba'yı bir zamanlar ilhak eden abd'nin, küba'yı aldığında edindiği borçları ödemeyi reddetmesi gibi 19. yüzyıldan kalma emsallere dayanarak tiksindirici borç kavramını sentezledi.

Alexander Nahum Sack 


tiksindirici borç, gayrimeşru bir borçtur

bir ülkenin baskıcı hükümetinin yerine gelen demokratik hükümetin kendinden önce gelen yönetimin edindiği borçların devletin yararına değil; mevcut ulusal ve uluslararası kanunlara uymayarak veya kanunları kendi işine yarayacak şekilde esneterek yolsuzluk içinde iktidarın kendisinin veya belli bir zümrenin (yandaşların) çıkarlarına yönelik yapıldığını öne sürerek geri ödemek istemediği borçları ifade eder.

şayet yeni gelen demokratik hükümet, bir önceki hükümetten kalan bu borçların kamu yararına kullanılmadığını, çıkar amaçlı kullanıldığını ispatlarsa, halkın bu borçlanmaya onay vermediğine, karşı olduğuna kanı getirilirse, uluslararası yasalar çerçevesinde bu borçlar, devletin borcu olarak kabul edilmez ve kişisel borç kapsamına girer...

tiksindirici borçlanma yapan hükümetlerin temsilcileri büyük oranda kişisel olarak da zenginleştiği için alacaklılar, borç tahsilini söz konusu dönemin yöneticilerinden tahsil etme yoluna giderler. borçların kesinleşmesi durumunda ise bu kişiler "devleti zarara uğratmak" hakkında yargılanırlar. uluslararası hukukta bu tarz borçlar, zorlama altında imzalanan sözleşmelerin geçersizliğine benzer.

diğer yandan tiksindirici borç; bu tip yönetimlerle işbirliği yapan kişileri ve ticari kuruluşları da sorumluluk altına alır. işte bu gayrimeşru olan tiksindirici borçlar kişisel borç kapsamına girdiği zaman, o dönem ülkeyi yönetip bu borçlanmaya sebep olanlar ve onların işbirlikçileri olan yandaşlar bu borçları ödemekle yükümlü olurlar...