Dünyada Türkleri En Çok Seven Ülke: Pakistan'a Dair Temel Bilgiler

Pakistan nasıl kurulmuştur, Türkleri neden seviyorlar, neden ABD karşıtlığı hakim? Bu soruların cevaplarını derledik.
Dünyada Türkleri En Çok Seven Ülke: Pakistan'a Dair Temel Bilgiler
iStock

Nedir, ne değildir?

14 ağustos 1947 de muhammad ali jinnah önderliğinde bağımsızlığına kavuşmuş, hindistan’da yaşayan müslümanların kuruduğu, başkenti islamabad, nüfusu 135.28 milyon (1998 verilerine göre), para birimi pakistan rupisi (rupee), resmi dili ingilizce, ulusal dili urduca olan, bunların yanında 5'ten fazla yerel dilin konuşulduğu, (sefalet ve pislik içinde yaşıyor olmalarına rağmen hindistan'dan g.t korkusuna) nükleer silaha sahip tek müslüman ülke ünvanına sahip, karachi gibi 10 milyondan fazla nüfuslu bir şehrinde (abartısız) yüzlerce leş kargasının gökyüzünde öbek öbek dolaştığı, akmerkez'in yavrusu sayılamayacak büyüklükte bir alışveriş merkezine pazar günü damsız girilemeyen, 2 line'dan ibaret olan bowling salonunda devrilen lobutları düzelten sistemin yarı otomatik olduğu (bkz: yarı otomatik lobut toplama sistemi), etin sokakta pazar tezgahı benzeri tahtadan bir düzenek üzerinde haftanın belirli günleri satıldığı, tavuk tüketimi hat safhada, okur yazar oranı %40'lar civarında olan, okumuş insanlarının neredeyse hepsinin atatürk'un hayatını sular seller gibi bildiği, sadece kopya cd ticaretine hizmet veren özel işhanlarının bulunduğu (bkz: allah razı olsun), şehir içinde ulaşımı sağlamak için kullanılan otobüslerin dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde rengarenk ve desen desen boyalı, kapısız ve camsız hizmet veridiği, çaycısından üst düzey bürokratlarına kadar herkesin tavuğu 10 parmak elle yediği, türkiye’yi kurtarıcı müslüman ülke olarak gören bir garip islam ülkesi.

Hindistan'dan ayrılması

düz mantık yürütürsek müslüman hindistan diyebileceğimiz ülke. ingilizlerin "böl ve yönet" politikasının getirisi olarak hindistan'dan ayrılarak kurulmuş, akabinde de doğu pakistan olarak anılan bölge de bunlardan ayrılarak bangladeş'i oluşturmuştur.

Türkleri sevme sebepleri nedir?

2011'de pakistan'a seyahat etmiş, türk pasaportunun ilk defa hayrını görmüş ve nedenini sormuş bünyeden:

- atatürk'ü tanımaları, bayağı bayağı okumaları ve islamabad'daki atatürk caddesi gibi yerlerde ismini yaşatmaları

- ağustos 2010 pakistan selleri sonrasında türkiye'den giden yardımların çok değer görmesi (en büyük dostumuzun türkiye olduğunu gördük filan dediler)

- müslüman olup da sürekli savaş içinde olmayan bir ülke ideali olarak görmeleri.

- basının türkiye'yi çok olumlu tanıtması ve siyasal-askeri-ekonomik işbirliği.


Ülkedeki ABD karşıtlığı hakkında

neredeyse herkes bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarını eleştirir. dünyada pek seveni yoktur. zaten bbc'nin her yıl yaptığı country rating poll de objektif veriler sunmakta bu hususa dair.

ancak tüm bu "fanatiklik, dincilik" eleştirilerini yapanlar, abd'nin bu ülkede düzenlediği ve mütemadiyen sivillerin ölmesine sebep olan drone saldırılarını konuşmaz. abd pakistan'da 350'nin üzerinde drone saldırısı gerçekleştirdi ve bu saldırılarda yüzlerce sivil öldü, 176 çocuk öldü: drone attacks in pakistan işte saldırılarda ölen bazı çocukların isimleri burada. sözde bu saldırılar "terör" odaklarını yok etmek için ama hedef hep siviller oluyor ne hikmetse.

ve işte bu durum pakistan halkının günden güne daha fazla radikalleşmesine, terör örgütlerini "kurtarıcı" olarak görmesine, batı'ya karşı intikam duygularıyla dolmasına sebep oluyor. internette islamic rage boy diye, bağıran pakistanlılarla dalga geçmek dünyanın en kolay işi. peki abd'nin öldürdüğü çocuğunu, karını, babanı, ananı toprağa gömmek kolay mı sence? aynı şeyi türkiye için düşünsenize. abd geliyor "terör" bahanesiyle topraklarını bombalıyor ve yüzlerce sivil öldürüyor. işin acı yanı bu drone saldırılarının emrini veren adamın anlı şanlı nobel barış ödülü var, bütün batı dünyası bu adamın yanında. şöyle bir atmosferde radikalleşmekten daha kolay ne olabilir?


hz. muhammed ile ilgili habîs film hakkında protestoların en şiddetlisi pakistan'da oldu. binlerce insan sokağa döküldü, abd bayrakları yaktılar. (bkz: amerikan bayrağı yakarken dumandan ölen pakistanlı) ne komik değil mi? zaten sözlük ahalisine de çok komik gelmiş. oysa o pakistanlı'yı radikalleşmeye iten süreci kimse görmüyor. bakın dikkatinizi çekerim bu iğrenç filmi protesto etmek için "abd" bayrağı yakıyorlar. oysa filmin yapımcıları fedaral bütçeden para almıyor, hükümetin emri altında değil ve hatta adamlar amerikan bile değil kıpti. ama pakistan'daki gösterilerde abd bayrağı yakılıyor, abd hükümeti'ne nefret var. çünkü abd onun için topraklarını bombalayan, komşusu afganistan'ı yerle bir etmiş bir ülke. tüm kötülüklerin kaynağı o. 8 yaşındaki bir çocuğu öldüren ülke her şeyi yapabilir onun gözünde. işte bunun için en dramatik tepkiler hep pakistan'dan geliyor, en öfkeliler hep orada fotoğraflanıyor.

bu radikalleşme batıya karşı inanılmaz bir öfke doğurmakla beraber, ülke içinde de radikal islam yorumlarının tabana yayılmasına, mainstream hale gelmesine sebep oluyor. çünkü islam ellerindeki tek değer, topraklarını bombalayan batıya karşı en güçlü silahları ve batı'nın yok etmek istediği bir felsefe. yukarıda anlatmaya çalıştığım "öfke" insanların islam'a daha sıkı sarılmasına sebep oluyor ama islam'ı daha iyi anlamasına sebep olmuyor. islam şeriatı'nın özündeki ılımlı, reformist (had cezalarının çağa göre değişmesi) ve adil yapı, yerini islam soslu bir diktaya bırakıyor. tecavüze uğrayan bir kadın recm ediliyor. çünkü 4 şahit bulamıyor ve yaptığı "zina" olarak yorumlanıyor. oysa şeriat'taki 4 şahit suçlamayı yönelten kişinin bulması gereken bir şey, şüphelinin değil. ve 4 şahidin nedeni de şüpheliyi "iftiradan" korumak. sistemi nasıl alt üst ettiklerini görüyorsunuz değil mi? işte bunlar hep radikalizm. ve bu radikalizmin müsebbibi afganistan ve pakistan'da terör estiren batı dünyası.

abd'de özellikle liberteryen çevreler abd'nin drone saldırılarına karşı çok ciddi bir mücadele veriyor. ama islamofobi öyle iğrenç bir şey ki dünyadaki çoğunluk abd'nin estirdiği terör yerine pakistan'daki "radikal islamcılar"ın yaptıklarına eğiliyor. çünkü amaçları islam'ın ne kadar kötü olduğunu göstermek. abd'nin katlettiği sivilleri konuşmanın kime ne faydası olacak ki!

Final yorumu

pakistan, islam dünyasının en bağnaz din anlayışına, daha doğrusu dinle kendini sağlamlaştıran erkek-egemen, baskıcı geleneklerine sahip topluluklarına ev sahipliği yapan birkaç ülkesinden biridir. özellikle ingiltere'deki göçmen nüfusun hayat tarzından bunları görmek mümkündür. kadınların yüzünü bile kapatmayı şart tutan, ingiltere'de şeriat isteyen, usame bin ladin'i seven vs. şii-sünni düşmanlığı da dinsel ve hatta etnik kutuplaşma konusu ve geleneğin kültürün konusu haline gelmiş, nesiller boyu ve dünyanın değişik köşelerindeki göçmen nüfusuna başarıyla aktarılmaktadır.

160 milyonluk devasa nüfusu ile en az türkiye kadar yetişmiş entelektüel insan gücü olan, daha demokratik, özgür ve huzurlu bir toplum olmayı hak eden bir yerdir. ancak başını diktatörlerden kurtaramamaktadır. petrol nasıl arap ülkelerinin başının belası ise nükleer silah sahibi olmak da pakistan için odur. batı kendine karşı çılgınlık yapmayacak, nükleer know-how'ını müslüman kardeşlerine vermeyecek, her diktatöre basın önünde surat ekşitip, perde arkasında tamam devam et koçum diyecektir.

Halkı Oldukça Fakirken Hindistan Nasıl Dünyanın En Büyük Ekonomilerinden Birine Sahip?