Ekmek Teknesi'ndeki Fırıncı Nusret Aslında Tövbe Etmiş Eski Bir Kabadayı mıydı?

Ekmek Teknesi'nin sevilen baba figürü fırıncı Nusret aslında tövbekar bir kabadayı olabilir miydi? Bu teoriyi inceliyoruz.
Ekmek Teknesi'ndeki Fırıncı Nusret Aslında Tövbe Etmiş Eski Bir Kabadayı mıydı?

fırıncı nusret'in tövbekar bir kabadayı olması, ekmek teknesi izlerken aklıma gelen ilginç bir teori. ilk başlarda biraz saçma gelecek olsa da aslında sunacağım argümanlar sayesinde üzerine oturup düşünülmesi gereken bir ihtimal çıkıyor. ekmek teknesi'nde karakterlerin geçmişlerine dair hemen hemen hiçbir flashback ya da sağlam geçmiş hikayeleri görülmüyor. bu da her karakterin geçmişinin gizemlerle dolu olduğunu gösteriyor. mesela, en ilginç karakterlerden biri heredot cevdet de öyledir. birkaç bölüm hocasını bile işlemişler ama tam olarak nedir, necidir tam olarak öğrenemedik.

zorlama ya da öyle okunup geçsin diye bir teori değil, bayağı bayağı aklıma yattığı için yazıyorum. tamam bu adamın babası fırıncıydı, daha sonra fırını babasından alıp kendisi işletmeye ve kendi ağzından "30 senedir" bu işle uğraştığını biliyoruz. fakat gençliği tam bir muamma. özellikle 18-25 yaşlarına kadar ne işle uğraştığını ne yaptığını bilmiyoruz, en azından dizide hiçbir şekilde gösterilmedi. bu bilinmezlik az sonra sunacağım argümanlar ile az da olsun aralanmış olacak.

elimizdeki veriler neler?

- herkesin kayıtsız şartsız saygı duyduğu bir otorite
- çevresindeki insanlara sözünün geçmesini sağlayacak güçlü bir irade
- en zor durumlarda bile olaylara akıcı ve çözüm odaklı sonuçlar getirebilmesini sağlayan yadsınamaz bir zeka
- yer yer çevresindekileri manipüle etmesini sağlayan keskin kurnazlık
- kendine has protest bir duruş

bunlar herhangi bir kabadayının fabrika ayarlarında olması gereken başlangıç özellikleri. ve fırıncı nusret baba hepsini karşılıyor.


şimdi gelelim kabadayıların aileleri ile olan ilişkilerinde nasıl davrandıklarına

- genelde çocuklarına bağlı olurlar
- vefalıdırlar
- sadıklardır
- sır tutmasını bilirler
- eşlerine bilhassa yakınlarına sonsuz bir sevgi ve saygı beslerler

bunları da izlediğim kabadayı filmlerinden gördüm. mafya babalarının aksine eski kabadayılar falan hep bu profilde oluyordu. filmlerin dışında bizzat kendi gözlemleyebildiğim durumlar oldu. fırıncı nusret, bu özelliklerin hepsini de karşılıyor.

şimdi gelelim dizi içerisindeki olaylarla neden eski bir kabadayı olduğunu bağdaştırmaya

- ulan hangi fırıncı çek senet mafyasının önüne gidip tak diye masaya elini vurup "racon öyle olmaz aslanım" diyerek oradan burnu bile kanamadan çıkar ve saygı görür. bizim köydeki fırıncılar daha yeni yeni ekşi mayalı ekmeği yapmayı öğrendiler lan. ne raconundan bahsediyorsun.

- dizinin çekildiği dönem ekonomi şimdiki kadar çalkantılı olmasa da yine iki ucu keskin bıçaktı. istanbul fırıncılar odası ekmeğe zam falan yapmıştı. nusret usta aynı fiyat politikasını koruyarak ekmeğe zam yapmayı reddetti. kapitalist sisteme karşı duran, proleterin yanında, işçinin arkasında durarak çizgisini belli etmişti.

- tüm mahalleli herhangi bir sorunun içinden çıkamayacağı zaman başvurulacak son kişinin nusret baba olduğunu bilmektedir. bu da nusret babanın mahalleli arasında: ahlaklı, adaletli ve adil bir model olarak kabul edildiğinin kanıtıdır.

- sır tutmasını bilir. fırıldak ruhi'yi biriyle bastığında bunu karısına söylememiş, içine atmıştır. tıpkı her kabadayının yapacağı gibi dedikodudan uzak durmuştur.

- celal manyağı ve cengiz itini kaç kere pisliğin içinden kurtarmıştır. her defasında hayatlarına çekidüzen vermeleri gerektiğine dair güzel öğütler vermiştir. hiçbir zaman onları eleştirmemiş, hor görmemiştir. hatta kirli ve cengiz itine iş vermiştir lan bu adam. sonnur'la o köfte satıyorlardı ya, o arabanın parası  için sermayeyi kim verdi?

- sözde kabadayı medet mahalleliye posta koyarken işi raconuna, usulüne, erkanına göre çözen ve bayağı bayağı belalı tip medet'in bile saygısını kazanan kişi kim? tabii ki de nusret baba.


tüm bu veriler hususunda bu adamın sadece güzel ahlaklı, işinde gücünde bir fırıncı olduğunu düşünmek salaklıktır. bu adam benim tahminime göre 60-70'lerde çok karışık zamanlarda mahalle kabadayısıydı. düşene el uzatan, darda düşenin yardımına koşan ve kendi oluşturduğu yaşam koduyla hayatını sürdüren protest bir o kadar da sakin biriydi. daha sonra ne olduysa artık nasıl tövbe ettiyse, büyük ihtimalle ya en yakın arkadaşını kaybetti ya da olmaması gereken bir olaya bulaştı ve bu işlerin yol olmadığını anlayarak ununu eleyip duvara astı. ve zaten babası o dönemde fırıncı işlettiği için onun yanına gelip işini öğrendi ve fırıncı olmaya karar verdi. sonra da karısıyla tanışıp, yuva kurup maziye sünger çekip bu semte taşındı. burada da eski topraklar namını bildiği için herkes kendisine saygı duymaya, sözüne önem göstermeye devam etti.

başka teorilerde görüşmek üzere.