Emrah Serbes'in Cezaevinden Yazdığı Mektuba Ekşi Sözlük'ten Gelen Tepkiler

Yazar Emrah Serbes, 22 Eylül'de Aydın otoyolunda bir araca arkadan çarpmıştı. Kazada 3 kişi hayatını kaybetmişti.

Kazayı yaparken araçta olan arkadaşı Kenan Doğru suçu üstlenmişti. 28 Eylül tarihinde ise Twitter'dan yaptığı açıklamayla Emrah Serbes suçunu üstlenmiş ve emniyete teslim olmaya gitmişti.

Bugün ise cezaevinden yazdığı mektupla olan bitene dair içindekileri kağıda dökmüş. Mektup şöyle:

“Ben kendimi bildim bileli okuyup, yazıyorum. Behzat Ç.’yi de her yerde yazabilirim. Tek elle şınav çekerken de yazarım, kontrol kalemiyle de yazarım. Çünkü elimden gelen tek iş yazmak. Bunu bütün halkım bilsin, ben burada suçumun cezasını çekiyorum. Benim yüzümden 300 kişilik ekibin de ceza çekmesine gerek yok.
Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ıncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.
Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık Schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi.
Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.
Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım. Benim yüzümden üç kişi hayatını kaybetti. Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm.
Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.”

Ekşi Sözlük yazarları ise mektupa dair şöyle tepkilerde bulunmuş

emrah serbes kült bir yazar olarak hatırlanacakken tırt bir insan olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. gördüğüm kadarıyla başkalarının yaşamı emrah serbes için önemsiz ayrıntılardan ibaret.

behzat ç. kültüne yazık oluyor en çok.

(bkz: aklım yok ama fikrim var)

teslim oldum ve artık linç etmeyi bırakın diyor kısaca. ama kazaya dair hâlâ hiçbir açıklama yok. mektup yazarken bile edebi olma çabaları içine düşen ve zannımca hapisteyken bile prim kasmaya çalışan zavallının beyanı.

mektubunda 'beni unutsunlar' demişsin de sürekli bir şeyler yapıp unutmamıza izin vermiyorsun ki.bi sakin dur bak öyle güzel unutacağız ki seni.

bir noktayı kaçırmışsınız. adam içerideyken de mesleğimi sürdürebilirim, 300 kişiye istihdam yaratmaya (!) devam edebilirim demiş. içeriden de senaryolara, kitaplara devam edecek yani.
yazar değil başka bir meslek grubundan olsa mesleki açıdan aynı söylemlerde bulunabilir miydi? hayır.

demagoji peşinde olduğunu gösteren mektup. gerçekten üzülen bir insan şu yazdıklarını yazmaz.

eğer vicdan azabından öldüğünü, geberdiğini, uykularının kaçtığını anlatsaydı mesela.

ya da o mahvettiği aileye yalvarsaydı, affedin diye.

böyle şeylerin yazıldığı mektubun samimiyetine inanabilirdim. lâkin, kalkıp şirk koşarak, tek elle bile yazabildiğinle övünerek, teslim olmayı lütuf sayarak yazarsan o mektubu, kusura bakma da linci de yersin.

adam resmen kendini övmüş. nefret ediyorum egonuzdan da büyük burnunuzdan da.

bu mektubu yazmasan gündem olmayacaktın minik kuş. sonunda beni unutun yazıp kendini niye hatırlatan medyatik bir mektuba imza atıyorsun.

öncesi yediği haltları bilmem ama şu olayın başından sonuna kadar samimiyetsizliğin zirvesinde dolanması mide bulandırıcı. kibirden öyle bir başı dönmüş ki aklınca kendini izah ettiğini düşündüğü her cümlede daha da beter çukura batıyor.

sen iyisi mi sus arkadaş. sana susmak yakışır bu saatten sonra. veya ne bileyim yaz. ama mektup yazma. veya hala kendini haklı çıkarmaya çalıştığın, yaptım ama neden yaptım bir sor alt temalı hikayelerde yazma. çıkaracaksan günahını hücrende çıkar. daha fazla insan önünde sözde günah çıkarma seanslarına girme. sana bu saatten sonra bişey kazandırmaz.