Esaretten Kurtulup Kendini Bizans İmparatoru İlan Eden Türk Denizci: Çaka Bey

İlk Türk denizci Çaka Bey'in hikayesi ilginçliklerle dolu.
Esaretten Kurtulup Kendini Bizans İmparatoru İlan Eden Türk Denizci: Çaka Bey

izmir ve civarında yani ege'de hâkimiyet kuran ve türklerin ilk donanmasını oluşturan çaka bey, oğuzlar'ın çavuldar boyuna mensuptur.

malazgirt savaşı'ndan sonra sultan alparslan tarafından ege bölgesi'ni fethetmekle görevlendirilir. yani bir selçuklu akıncısıdır. daha sonra burada kurduğu beyliğin adı da çaka beyliği olacaktır. 1078 yılında yine bizans üzerine bir akın düzenlerken komutan kabalika aleksandr tarafından esir düşürülür çaka bey. tabii bu sırada yaşı bayağı gençtir. dönemin bizans imparatoru 3. nikiforos'un sarayına gönderilir. bu esaret hem onun hayatı hem de türk tarihi için bir dönüm noktası olur.

osmanlı imparatorluğu'ndaki devşirme sistemini düşünün. nice sadrazam ve devlet adamı çıkmıştır. işte bizans sarayı'nda hem eğitime hem de göreve başlayan çaka bey, bizans imparatorunun gözüne girer ve kendisine "nobilissimus (en soylulardan)" ünvanı verilir. öyle ki klasik yunan eserlerini dahi orijinal dilinden okuyabilecek kadar kendini geliştirir çaka bey. ancak asimile olmamıştır. hâlâ müslümandır.

üç senelik bu esaret bir isyanla sona erer. kendinden önceki imparatoru bir darbeyle tahtından indiren üçüncü nikiforos yine bir darbeyle tahtından indirilir ve hayatını kurtarmak için keşiş olarak manastıra sığınır. istanbul'daki bu karmaşadan faydalanan çaka bey, tekrar askerlerinin ve halkının yanına döner. aslında bu dönüş için pek acele etmemiştir çünkü bizans sarayındaki nüfuzu o kadar fazladır ki az kalsın tarihte bu tahta oturan ilk ve tek türk olma ünvanını elde edecektir ama askerî sınıf buna izin vermez. o ise izmir'i, urla'yı ve civarını fetheder ilk iş olarak ve beyliğini kurar. daha sonra ise kırk beş parçadan oluşan bir donanma kurdurur. sene 1081'dir ve bu tarih günümüzde türk deniz kuvvetleri'nin kuruluş yıl dönümü olarak kutlanmaktadır.

çaka bey, aynı zamanda türk denizciliğinin ilk ansiklopedisidir çünkü bizans sarayında denizciliğe ve donanmaya dair her şeyi öğrenmiştir. donanma hazır olduktan sonra çaka bey, ardı ardına fetihlere başlar: midilli, sakız, rodos ve daha başka adaları ele geçirir. bizans donanmasını mağlup eder. bizans ordusunda bulunan paralı türk askerlerini, "gelin türk'ün yanında savaşın" diyerek beyliğine katar. bunu yapabilen ilk türk beyidir. ve bu türklere, denizde savaşmayı öğretir.

çaka bey'in bu andan sonraki asıl hedefi istanbul'u fethetmektir. bunun için öncelikle kızını, selçuklu sultanı birinci kılıçarslan ile evlendirir yani onun kayınpederi olur. bu akrabalık bağı sayesinde sultan üzerinde daha etkili olur ve bizans aleyhinde kararlar almasını ister. bir yandan da bizans'a haber gönderir ve kendisini doğu roma imparatorluğu'nun yeni imparatoru ilan ettiğini bildirir.

bunlar bizans üzerinde psikolojik yıpratma girişimleridir. lâkin tarihte sayısız kere gördüğümüz türk'ün türk'ü kırması hadisesi burada da vuku bulur. çaka bey gittikçe güçlenmektedir ve bu durum hem bizans imparatoru aleksios'un hem de selçuklu sultanı kılıçarslan'ın işine gelmemektedir. nitekim bizans imparatoru sürekli olarak selçuklu sultanına mektuplar ve elçiler gönderip kendisini istanbul'un surlarının koruyabileceğini ama çaka bey daha da güçlenirse selçuklu devleti'nin sonunu getireceğini söylemektedir.

nihayetinde sultan kılıçarslan, kayınpederine savaş ilan eder! denizden de bizans donanması harekete geçer ancak çaka bey, damadından böyle bir şey beklemediği için onunla görüşmek ister. selçuklu sultanı kılıçarslan, kayınpederi çaka bey'i düzenlediği ziyafete davet eder hem de kendisiyle konuşmak istediğini belirtir ancak bu yemekte kayınpederini öldürür.

bunun ardından çaka beyliği dağılır ve tarihteki ilk tersanemiz ve donanmamız da yok edilir. tarihçiler; sultan kılıçarslan, çaka bey'i öldürmek yerine onunla birlik olsaydı istanbul'un fethi çok daha önce gerçekleşebilirdi demektedirler. çünkü bizans'ın batı tarafında da peçenekler hâkimiyet sağlamış durumdaydılar. zirâ istanbul, selçuklu'nun ve türk beyliklerinin arasında kalmış hâlde idi.

bizans, iznik'i tekrar ele geçirip selçukluları anadolu içlerine çekilmeye mecbur bırakınca sultan kılıçarslan hatasını muhakkak anlamıştır ama iş işten geçmişti.

İkinci Abdülhamit Döneminde Paşalığa Kadar Yükselen Kabadayı: Arap Abdullah