Evlenecek Erkek Bulmak Günümüzde Neden Gittikçe Zor Bir Hale Geliyor?

İkili ilişkilerin kanayan yaralarından birine ekonomik ve sosyal yönden bakan bir yazı.
Evlenecek Erkek Bulmak Günümüzde Neden Gittikçe Zor Bir Hale Geliyor?
iStock

evlenecek erkek bulmanın gittikçe zorlaşması... tek bir sebebe bağlanamayacak; ekonomik, sosyal, hukuksal yönleri olan bir olay bu.

ekonomik sebeplerle başlayalım

evlenme maliyeti ekonomik sıkıntılar ile beraber son derece arttı. altın, beyaz eşya, satılık ev, düğün masrafları insanların cebini yakmaya başladı. aile arasında yapılan en mütevazı evlilik bile 100-150 bin lira tutuyor. 20'li yaşların ortalarında bir erkeğin bu masrafı kredisiz ya da aile desteksiz karşılaması çok zor. bu sebeple erkekler erken yaşlarda evlenmeyi tercih etmiyor, bu da evlilik yaşının artmasına sebep oluyor. başka bir sebep de evlilikteki maddi beklentinin çok yükselmiş olması. eskiden insanlar bu kadar lükse düşkün değildi. ortalama kalitedeki ürünlerle evini kurabiliyordu. şimdiyse kimse bunu kabul etmez. tabii burada yeni evlilerin ailesiyle birlikte yaşamasının azalmasının da etkisi var.

diğer bir değinilmesi gereken konu da sosyal normların değişmiş olması

2010'lu yıllarda sosyal medyanın etkisi ve genç nesillerin daha liberalleşmesi ile eskiye ilişki kurmak ve ilişkide ileri noktalara gelmek kolaylaştı. eskiden bekaret önemli bir tabuydu. insanlar evliliklerine kadar bunu saklardı, hatta evlenmenin şartlarında biriydi. şimdi ise evlilik dışı ilişki ve etkileşim kurulan kişi inanılmaz sayıda arttı. insanlar birbirini cinsel yönden tanımaya da başladı. ilişkiler derinliği yitirdi ve daha kısa süreli olmaya başladı. yani insanların eskiden evlenerek sahip olabildiği cinselliğe insanlar evlenmeden de ulaşabilmeye başlandı. bu erkeklerin evlenmeyi tercih etmemeye yöneltti. ki burada erkek açısından olaya bakmanız lazım; hem cinsel ilişki kurabiliyorsun, hem arada hukuki bir bağ yok istediğin zaman ayrılabiliyorsun, hem de seçenek çok. bu durumdaki bir erkek evlenmeyi doğal olarak tercih etmeyecektir. sosyal açıdan zayıf olan, tercih edilmeyen erkekler bile fuhuş sektörünün artması dolayısıyla cinsel ilişkiye girebiliyor. bir kadının elde etmek için uğraşmasına, duygusal açıdan tatmin etmesine gerek kalmıyor. kolay seks, bağlılık yok.

burada kadınlar ilişkiye bakış açısının değişmesinin de erkek üzerinde yarattığı etkiye bakmak gerek

sosyal medya ve liberalleşme sayesinde yalnızca erkeklerin değil kadınların etkileşim kurduğu insan sayısı da arttı. bu kadar seçenek ve ilgi odağı olmaları onları da yüzeysel ve anlık ilişkiler yaşamaya itti. uzun vadeli, tek bir kişiye bağlı ve karşılığı uzun vadede karşılanacak ilişkiler yerine anlık heyecana dayalı, sosyal statü ve maddi özelliklerin ön planda olduğu, yüzeysel, kısa süreli ilişki tipleri doğdu. bu duruma erkeklerin tepkisi ise ciddi ilişki düşünmelerinin azalması oldu. çoğu erkek ve kadın ciddi ilişki ve bağlılık isteyip ilişkiye başlasa bile genelde yüzeysellikten öteye gidemez oldu çünkü ciddi ilişki emek ve zaman bir iş. yüzeysel ve sıradan ilişkiler daha çabuk haz ve doyum veriyor.

boşanma, nafaka, velayet gibi konular da erkekleri evlilikten uzak tutan diğer etmenler

son yıllarda evliliklerde boşanma oranları da inanılmaz seviyelere çıktı. çoğu insan birbirini tanıyarak evlenmesine rağmen eskiden yapılan görücü usulü evliliklerle kıyaslayınca çok daha kısa soluklu olmaya başladı ve bu boşanmalar sonucunda ortaya velayet ve nafaka davaları çıktı. velayetin istisnai durumlar sonucunda anneye verilmesi, erkeğe karşı uzaklaştırma kararları çıkması, çocukla iletişimin kısıtlanması, orantısız nafaka talepleri, nafakanın ödenmemesi yüzünden çıkan hapis kararları, erkeğin kendi sermayesi ile elde ettiği mal varlığından pay talep edilmesi gibi olaylar erkekleri evlilikten uzak kalmasına sebep oldu. çoğu erkek boşanmaktan korktuğu için evlenmeyi tercih etmiyor çünkü boşandığı an davalarla uğraşmak zorunda kalacak hatta evini, arabasını, işini, çocuğunu kaybetme riski yaşayacak. devletin boşanma ve evlilik yasalarını düzenleyene kadar bu durumun ortadan kalkacağını sanmıyorum.