Farklı Kültürlerden de Örneklerle İnsanları Nelerin Mutlu/Mutsuz Ettiğini Açıklayan Detaylar

Sözlük yazarı derinsular, ilediği belgesellerden yola çıkarak insanları nelerin mutlu edip nelerin mutsuz ettiğini farklı kültürlerden örneklerle açıklamış. Mutluluğun formülü niteliğinde notlar için buyursunlar.
Farklı Kültürlerden de Örneklerle İnsanları Nelerin Mutlu/Mutsuz Ettiğini Açıklayan Detaylar
iStock.com

insanları nelerin mutlu/mutsuz ettiği hakkında bir belgesel:

- happy (2011) [imdb, wikipedia]

belgeselden (ve belgeselin perspektifinden) bazı notlar:

(1) gelir seviyesi ile mutluluk arasındaki ilişki lineer değil.

barınak, yiyecek ve giyecek gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilen bir insanın, evsiz birine göre daha mutlu olması kuvvetle muhtemel. ancak, yıllık 50 bin dolar geliri olan biri ile 50 milyon dolar geliri olan biri arasında benzeri bir durum yok. (yani mutluluk ile gelir seviyesi arasındaki ilişki lineer değil.)

(2) mutluluğa tesir eden faktörlerin kabaca %50'si genetik.

(3) mutluluk, dopamin hormonu ile yakından ilgili. ancak, insanlar yaşlandıkça dopamin salgısı (ya da dopaminin beyindeki iletimi) azalabiliyor.

 
bu nedenle, mutluluğun mümkün mertebe kalıcı olabilmesi için dopamin salgısını artıran faaliyetlerde bulunmak gerekiyor. spor ve diğer fiziksel aktiviteler bu konuda özellikle önemli. kişiyi günlük hayatın tekdüzeliğinin dışına çıkaran ve değişik tecrübeler yaşatan faaliyetler de öyle. (belgeselin bu konuya verdiği örneklerden biri, san francisco'daki great gorilla run. daha çok halloween öncesinde yapılan zombie yürüyüşleri de herhalde bu çerçeveye dahil edilebilir.)

(4) gelişmiş ülkeler arasında mutluluk seviyesinin en düşük olduğu yer japonya.


 ülkede hakim olan yüksek çalışma temposu ve stres (ve belki bir de bireyselliği arka plana atan kimi geleneksel kurallar) bu konuda etkili. japonya'daki çalışma şartları nedeniyle çok sayıda insan hayatını kaybetmiş. hatta, japonca'da "çok çalışmaktan ölmek" anlamına gelen bir kelime de ortaya çıkmış: karoshi

(5) gelişmiş ülkeler arasında mutluluk seviyesinin en yüksek olduğu yer, danimarka. belgesel, danimarka'da komünite hayatının yaşandığı bir kompleksi örnek veriyor.

 
yeşil bir ortama inşa edilmiş olan bu komplekste yaşayan insanlar, pek çok işlerini ortaklaşa yapıyorlar. örneğin, her gün yemeği başka biri yapıyor. bu şekilde herkes yemeğe günde değil, ayda birkaç saat harcamış oluyor. yemeklerin birlikte yenmesi ve genel anlamda diğer insanlarla irtibat halinde olmak, mutluluk seviyesini artıran diğer faktörler arasında.

(6) belgesel, japonya'nın okinawa adasına da odaklanıyor. okinawa, 100 yaşın üzerindeki insanların dünyada en yoğun olarak bulunduğu yer. japonya'nın diğer yerlerinin aksine, okinawa'da da etkili bir komünite hayatı var. 


insanlar birbirleri ile gayet uyumlular. komşuluk ilişkileri ve arkadaşlıklar güçlü. hep birlikte şarkılar söylüyor, cenaze törenlerine iştirak ediyor ve genel manada hayatı bir şekilde birlikte yaşıyorlar.

(7) etnik ya da dini nedenlerle başkaları ile çatışma halinde olanlar, daha mutsuz oluyorlar. daha spesifik olarak, kendi inancını paylaşan insanların kurtulacağı (religious particularism) ve geriye kalan herkesin ceza göreceği (retributionism) inancında olan insanlar daha mutsuzlar. meditasyon yapanlar ise, daha mutlular. bu durum, sadece psikolojik değil, (beyin faaliyetleri incelenerek) fiziksel olarak da ölçülebiliyor.

(8) modern toplum, mutluluktan ziyade, mutsuzluğu körükleyecek bir yapıya sahip. ben-merkezli olan, dış görünüşüne önem veren, başkalarının onun hakkında neler düşündüğünü önemseyen, başarılı olmayı gaye edinen, sosyoekonomik statü basamaklarını tırmanma çabası içinde olan insanlar daha mutsuzlar. (belgeselde, zamanında son derece güzel ve başarılı olan, ancak kaza geçirdikten sonra yüzü deforme olan ve bu trajedinin ardından hayat tarzını değiştirmek zorunda kalan bir kadının artık çok daha mutlu olduğunu söylemesi - ve gerçekten de öyle görünmesi - ayrıca enteresan.)

(8) bütün bunlar, stresin, rekabetin, kabalığın ve yalnızlığın mutsuzluğu, insanlarla sağlıklı iletişim ve irtibatın, nezaketin ve sevginin ise mutluluğu tetiklediğini ima ediyor. bütün bunlar, sağlıklı bir beyin kimyası ile ilgili. kimi faktörler insanın beyninin kimyasını olumsuz etkilerken, kimi diğerleri beyinde (gözlenebilir) olumlu değişikliklere yol açıyor.

(9) mutluluğa dair benzeri noktaları vurgulan bir diğer belgesel:

- 10 questions for the dalai lama (2006)  wikipedia

tibet kültürüne ve budizme odaklanan belgesel, hindistan'dan da görüntüler içeriyor. 14. dalai lama'dan mülakat talebinde bulunan belgesel yapımcısı rick ray, kendisine üç ay sonrası için gün verilince, bu süreyi hindistan'da geçirmek zorunda kalıyor. hindistan'ın farklı yerlerine giden ray, fakirlerin daha mutlu olduklarını gözlemliyor.

(10) her iki belgeselin de çıkış noktasında insan tabiatı var. vardıkları sonuçlar da büyük ölçüde aynı. bu sonuçlar, türkiye'deki yaygın mutsuzluğun nedeni konusunda da bir fikir veriyor.
(a) sürekli başkalarınca izlendikleri düşüncesiyle hareket eden, ve dolayısıyla
(b) makbul davranışlar sergileme ve itibar görme çabası içinde olan,
(c) fazlasıyla kaba ve öfkeli
insanlardan müteşekkil bir toplumun huzurlu olabilmesi zor.
(d) dünyadan çok fazla haberdar olmayan, dolayısıyla
(e) ülkesinin, kültürünün ve birey olarak kendisinin dünya içindeki gerçek yerini bilmeyen,
(f) kendisini ait hissettiği kimliğin dünyaya verecek önemli şeyleri olduğunu zanneden, ve hatta
(g) tarihi bir misyona sahip olan özel bir "millet"e mensup olduğunu düşünen (ve bunu bazı subjektif milli ya da dini kanaatlerle destekleyen), ve
(h) herkesi düşman addeden
insanlar mutlu olabilirler mi?

bunların hepsi, insanlara sevgi değil nefret aşılayan, toksik tavırlar. hatta mutsuzluğun formülü gibi bir şey.

bazı detaylar:
(1) belgeselin, yeni dalai lama'nın tespitine dair verdiği bilgiler enteresan. genelikle, bir önceki dalai lama, reenkarnasyonunu bulacak olanlara bir dizi açıklamada bulunurmuş. mesela, köy köy gezerek 14. dalai lama'yı arayanlar, çocuklara çeşitli kişisel eşyalar göstermişler. bu eşyaların sadece bir kısmı 13. dalai lama'ya aitmiş. 14. dalai lama, ilgili eşyalardan hangilerinin selefine ait olduğunu bilmiş.

(2) hindistan'ın çin sınırına yakın olan bir tibet köyünden görüntüler gayet ilginç. köyün budist tapınağında büyük emekle hazırlanan ve ardından nehre dökülen mandalalar, doğu ie batının kimi zaman ne denli farklı olabildiğini ortaya koyma adına önemli.

(3) bütün bu konular çerçevesinde izlenebilecek bir diğer enteresan belgesel için bkz.:

- samsara (2011)  wikipedia