Fenerbahçeli Taraftarların Büyük Çoğunluğu Aykut Kocaman'ı Neden İstemiyor?

2017-2018 sezonunda gelen lig ikinciliğine rağmen Fenerbahçeli taraftarların büyük çoğunluğu, Aykut Kocaman'ı önümüzdeki sezon takımın başında görmek istemiyor. Nedenini bir Fenerbahçe taraftarı anlatmış.
Fenerbahçeli Taraftarların Büyük Çoğunluğu Aykut Kocaman'ı Neden İstemiyor?


kendisi yeni gelmedi; sanki ilk defa gelmiş de bir şans daha verilmesi lazımmış, zamana ihtiyacı varmış gibi savunucuları var

fenerbahçe gibi türkiye'nin en önemli 2 kulübünden birinde kendisine koskoca 4 sene şans verilmiştir. bu 4 senede biri kendi sahamızda olmak üzere 3 galatasaray şampiyonluğu gördük sağolsun. kazandığı tak şampiyonluk kovulmasına önayak olduğu alex de souza mimarlığındaydı. seneye olur da yine takımın başında olursa 2 defa direkten dönen galatasaray bu sefer kadıköy'de bizi mutlaka yenecektir, buraya yazıyorum. çünkü kadıköy'deki psikolojik üstünlük elden gitti bile. nasıl gittiğini altta detaylı görebilirsiniz.

ikinci olarak "fenerbahçe'nin kadrosu yetersiz, bu adam ne yapsın" diye kendisini savunanlar var

sen akhisar gibi düşme hattındaki bir takımla maçında bile valbuena, ekici, jannsen, fernandao gibi oyuncuları yanında oturtursan o kadro kötü olur tabi. gerçekten yetenekli ve futbolcu psikolojisinden anlayan bir teknik direktörün elinde eljif, ozan, ekici gibi topçular parıl parıl parlar, avrupa'dan talip beklerlerdi. ama maalesef bizde yedeğe bile giremiyorlar. sahi ne oldu özlemle beklediğimiz eljif'e? fenerbahçe'nin kadrosu gayet yeterli, bunu elinde elmas gibi işleyemeyen bir teknik adamımız var. gomis'in bu kadar gol atacağını kim garanti edebilirdi? ilk gelişinde taraftarın teneke bağlayıp gönderdiği q7 nasıl performansı zirve yaptı? soldado neden oynayamıyor? kendi istediği valbuena neden süre almıyor? ozan neden kadro dışı? eljif neden türkiye kupasında bile oynayamıyor? ekici nerede? valbuena çok top kaybı yapıyor diye kadroya alınmazken ligin en fazla top kaybı yapan oyuncusu dirar ilk 11'in vazgeçilmezi. bir tane futbolcu söyleyin ki aykut kocaman ile kendini bulmuş ve yıldızlaşmış olsun? hala aatıf, hala alper. olmuyor işte neden zorluyorsun? başarısızdır. tek kelime yeterli.

kendisi turnuva hocası da değildir çünkü herhangi bir ön elemeyi geçmişliği yok

iki defa şampiyonlar ligi ön elemesi oynadık kendisiyle. birinde spartak moskova diğerinde young boys gibi avrupanın en dandik takımlarına elendi. young boys ve spartak moskova'yı kadıköy'de yenemediği için şampiyonlar ligine gidemedi. kendi evinde, kadıköy'de... 1-0 bile kazanamadık. young boys deplasmanında maç 1-2 öndeyken alex'i çıkardı 2-2 bitti, kendi sahamızdaki maçta ise kadıköy'de 0-1 geriye düştüğümüz maçta daha 46. dakikada yine alex'i çıkarıp selçuk şahin'i alarak maçı elden teslim eden yine kendisidir. spartak moskova karşısında 2-1 lik ilk maçın ardından kadıköy'de 0-1 geriye düşünce turun gittiğini anlamış ve 60'da alex'i oyuna almıştır. ve maç 1-1 bitmiştir. uefa avrupa ligi'ne elemeden çıkarak değil young boys'a elenerek direk katılmış, bate borisov, viktorya plzen ve lazio'yu eleyerek benfica karşısına çıkmış ve elenmiştir.

kendisi aynı zamanda kadıköy'de psikolojik üstünlüğümüzü bitiren hocadır

ismail kartal gibi taraftarın ısınamadığı bir hoca bile içeride dışarıda beşiktaş galatasaray demeden ezip geçerken kendisi gol yememeye odaklı futbolu özellikle kendi evinde uygulayarak hem başarısız olmuş hem de taraftarı küstürmüş, şampiyonluğa oynayan takıma taraftar sırt dönmüştür. ama neden diye sormak yerine taraftarı medyanın önüne atmayı tercih etmiştir.

ilk geldiği dönemde kadıköy'de oynadığımız marsilya maçında 2-0 iken alex'i çıkarıp 2-2'ye razı olurken de bu hoca takımın başındaydı, 2-0 öndeyken yine alex'i çıkararak 2-2'ye razı olduğu galatasaray maçında da bu vardı. (son saniyede baroş'un topu direkten dönmese kadıköy yenilmezlik serimiz bitecekti) bu sene 3-1 önde olduğu kayseri maçında 3-3'e razı olan da bu hocaydı. vardar'a kadıköy'de yenilip elenen de buydu. küme düşen gençlerbirliği'ni ve düşme hattındaki akhisar'ı yenemeyen de buydu. ligin son haftasında puan kaybetsin diye dua ettiğimiz galatasaray'ı kadıköy'de yenebilseydik bizim kaybetmemizi bekleyen onlar olacaktı. yenemeyen evet buydu.

avrupa ve galatasaray maçlarını bir kenara bırakıyorum, neden küçük maçlarda bile kadıköy'de kaybediyoruz ve hatta neredeyse ligin orta sıra takımlarının hepsine karşı önce geriye düşüyor ardından 2-3 hücumcu alarak skoru değiştirmek için kanser oluyoruz? sebebi çok basit.

eskiden dizleri titreyen 3 büyükleri bile bir tarafa bırakıyorum, artık anadolu takımları ve hatta düşme hattındaki takımlar bile kadıköy'e kazama parolasıyla geliyor. ve gol yememeye odaklı bu oyun planı sayesinde çoğu zaman istediklerini alıyorlar. işte bir psikolojik üstünlük böyle kaybolur. koskoca 111 yıllık fenerbahçe böyle sıradan bir anadolu takımına dönüştürülür. hep sakız ettiğimiz 3 temmuz sürecinin yapamadıklarını kendi çocuklarımız kendi elleriyle böyle yaparlar.

kendisi efsanemizdir, eyvallah. kulübe kattıkları için teşekkür ederiz.  ama asla başarılı bir teknik adam değildir. eğerek bükerek kendimizi kandırmayalım.

Bu içerik de ilginizi çekebilir