Found Footage (Buluntu) Formatında Çekilen Birbirinden Doğal Korku Filmleri

The Blair Witch Project, Paranormal Activity ve Cloverfield gibi son dönem korku/gerilim filmleri found footage (buluntu) formatında çekilmiş ve özellikle bu sayede doğal yoldan insanları korkutmayı başarmıştı. İşte bunun en iyi örnekleri.
Found Footage (Buluntu) Formatında Çekilen Birbirinden Doğal Korku Filmleri

türünün meraklısı için, buraya found footage türünde kendine yer edinmiş filmleri spoiler'sız şekilde, konularıyla birlikte listeleyeceğim. izlemeden önce fikir edinmek isteyenler buraya bakabilir. filmlerin sonuna "editör notu" mahiyetinde kendi puanlamamı da yapacağım, artık gerisi tamamen size kalmış.

rec (2007)

ispanya'da bir kanalda program yapan angela, kameramanı pablo ile birlikte, itfaiyecilerin günlük rutinini kameraya almaktadır. oldukça geç bir saatte, itfaiye merkezi aranır, angela ve pablo da görev başında görüntü alabilmek için itfaiyecilerle olay yerine giderler.

kesinlikle bu türün belki de en iyilerinden olabilir bu film. gerilimi, korkusu başta olmak üzere, son derece iyi ve derli toplu bir film. izleyin, pişman olmayacaksınız. 8/10

cloverfield (2008)

rob, genç yaşında terfi alarak, şirketi tarafından japonya'ya gönderilecektir. arkadaşları ise rob'a güzel bir uğurlama partisi düzenlerler. partinin en chill anlarında gelen boğuk bir gürültü, herkesi dehşete düşürür.

özellikle atmosfer konusunda çok başarılı bir film. şehrin ortasındaki o panik ve çaresizlik hissi, çok güzel verilmiş. kendinizi gerçekten filmin içinde buluyorsunuz. 8/10

blair witch project (1999)

found footage türünün ilki olarak da kabul edilen bu film, bir grup öğrencinin, maryland'daki bir ormana giderek, 1940'larda burada ortadan kaybolan bir grup çocuğun esrarını araştırmasıyla başlıyor.

türünün ilki olduğu için bazı aksaklıkları olması doğal. fakat, vizyona girdiği zamanda, fragmanıyla dahi insanları dehşete düşürmüş bir filmdi blair witch project. zira, "buradaki olaylar gerçektir" mottosunu ilk kullanan filmdir. filmin gerçekten de "buluntu" olduğu hissini yaşayabiliyorsunuz. kesinlikle izlenmeli. 7/10

trolljegeren (2010)

bir grup üniversite öğrencisi, norveç'deki yasadışı avlanmaları kaydedip belgelemek için yola çıkarlar. yerel halkın bahsettiği gizemli bir avcı, onlara tuhaf davranır. gençler de avcıyı gizlice takip ederler.

türün ekmeğini yemeye çalışan, basit bir film kimliğinde başlasa da sonraları açılan ve finalde harika bir aksiyon vaadeden, seyirlik bir film. 6/10

paranormal activity (2007)

katie, geceleri görünmeyen bir varlığın onu rahatsız ettiğinden şüphelenir. kocası da gece ne olup bittiğini görebilmek için eve kameralar yerleştirir.

malum film serisi üzerine tek tek yazmayacağım, zira oldukça uzun bir film serisi. ilk film belki vasatın üstüne çıktıysa bile, diğer filmleri maalesef ilk film kadar iyi değildir. paranormal activity the marked ones filmine ise ayrı bir parantez açmak isterim. zira, korku öğesi, diğer filmlere göre daha yüksek.

afflicted (2015)

derek, hastalığını atlatma sürecinde, en yakın arkadaşı cliff ile birlikte avrupa turuna çıkar. paris'deki bir barda tanıştığı kızla, otel odasına çıkan derek'i, arkadaşları, odada baygın halde bulurlar. kız ortada yoktur. derek, günden güne tanımlayamadığı bir gücün etkisine girdiğini hisseder.

afflicted, eğlenceli başlayıp, finale doğru dramayı arttıran ve izleyenin de kendisini sorgulamasına imkan veren bir film. yer yer temposu düşse de, gayet güzel ve izlenilebilir bir film. 6/10

the visit (2015)

becca ve tyler, hiç görmedikleri büyükbaba-büyükannelerini ziyarete gideceklerdir. anneleri, zamanında onaylamadıkları bir evlilik yaptığı için, büyükbaba-büyükanneleriyle aralarının açık olduğunu çocuklarına söyler. çocuklar da güzel bir anı olması için, ziyaretlerini kayda almaya karar verirler.

twistsever m.night shyamalan, yine finalde güzel bir twist düşünmüş, güzel de olmuş. korku öğesi, filmde yok; fakat gerilim dozu gayet güzel. 6/10

the dyatlov pass incident (2013)

dyatlov geçidi vakası'nı araştırmak isteyen bir grup amerikalı ergen, ural dağları'na gider. şartlar zorlaşır ve tanımlayamadıkları olaylar gerçekleşmektedir.

oyuncuların aşırı sığ halleri ve yapmacıklıkları, zaten kötü olan filmi, biraz daha aşağı çekmiş. dyatlov geçidi vakası olayı gibi güzel bir konuyu hakkıyla işleyememeleri ve havada kalan finaliyle, gerçekten kötü bir film. vaktinize değer veriyorsanız, hiç bulaşmayın. 3/10

lake mungo (2008)

15 yaşındaki alice palmer, göle yüzmeye gider ve bir daha kendisinden haber alınamaz. sonradan, kızın gölde boğulduğu anlaşılır.

aslında bu filme found footage değil, documentary desek daha doğru olur, zira film, reality show havasında ilerliyor. kızın ailesinin yaşadığı duygusal boşluk ve drama, seyirciye güzel yansıtılmış. fakat yine de filmin havada kalan çok fazla tarafı var ve ne olduğu açıklanmamış. 5/10

noroi (2005)

doğaüstü ve paranormal olaylara meraklı bir araştırmacı, bununla ilgili bir belgesel çekmeye karar verir. belgesel, kagutaba ismindeki bir şeytanla ilgilidir.

noroi, diğer muadillerinden tek bir farkla ayrılan bir film: efekt ya da cgi minimal düzeyde. hatta belki de yok. yalnızca tek bir sahnede var, o da gayet yeterli. uzakdoğu korku kültürünün zenginliğini, uzakdoğulu yapımcı-yönetmenler yeni yeni hakkıyla işlemeye başladılar. noroi de onlardan biri. gerçekçiliği de ayrıca güzel. zaman zaman su gibi akıp, zaman zaman ağırlaşsa da, kesinlikle izlenesi. 6/10

the sacrament (2013)

iki araştırmacı, kayıp bir kızın akıbeti için, az bilinen, izole edilmiş bir yere yolculuk yaparlar. süreci de kaydederler. gittikleri yer, kırsalda kömün hayatı yaşayan, 200 kişilik bir tarikattır. liderleri de "father" (peder) denilen bir adamdır.

film, hakikaten de konusunu gerçek bir olaydan alıyor, jonestown katliamı. her şeyin "harika" olduğu, fakat görünenin aslında hiç de öyle olmadığını süreç içerisinde anlatan bir film. tek ve en büyük eksisi, bütçe ve buna bağlı olarak, konuyu hakkıyla işleyememesi. yine de türün iyi bir örneği. 5/10

grave encounters (2011)

bir ekip, paranormal olayları konu alan bir tv programı yapmaktadır. sıradaki hedefleri, bir akıl hastanesidir. söylenilenlere göre, hastanenin içi, metafiziksel varlıklarla doludur. ekip, yanına bir de klasik kofti bir medyum alır. daha da gerilim yaratmak adına, içeri girdikten sonra kendilerini hastanenin dışından kilitletirler ve orada bir gece geçirmeyi planlarlar.

korku ve gerilim öğeleri had safhada olan bir film. ha keza jumpscare'ler de dahil. fakat bununla birlikte, türün bütün klişelerini de içeren bir film. kameraya sürekli hönküren ağır makyajlı ve cgi'lı heyulalara biz kendi korku sinemamızdan zaten aşinayız. fakat filmin bazı sahneleri, ciddi anlamda ürkütücü, eğer böyle şeylere pek dayanamıyorsanız, izlemeyin. 7/10

chronicle (2012)

üç ergen, gittikleri bir partide sıkılırlar ve yanlışlıkla buldukları bir tünelde meteorumsu bir "şeye" maruz kalırlar.

film, korku türünde değil anlayacağınız üzere. sonlara doğru vites arttırsa da, bütçesine rağmen, çok da etkileyici bir film değil. fakat konusu itibarıyla ilginç ve ilgi çekici. olayların sokağa ve diğer insanlara sirayet etmesi detayı hoş. müsait vakitte izlenebilecek, güzel bir seyirlik. 6/10

as above so below (2014)

babası gibi arkeolog olan scarlett, babasının araştırması olan bir tabletin eksik parçalarını araştırmaktadır. araştırmaları da onu, paris'in ünlü yeraltı mezarlarına götürecektir.

film, korku öğelerini düşük tutmakla birlikte, yer yer gerçekten geren ve ürkütebilen sahnelere de sahip. bir de klostrofobiye, resmen kör göze parmak yapan sahneleri de var. klostrofobik olanlar, nefesi kesilenler, sıkılanlar izlemese iyi olur. finali de oldukça yaratıcı ve düşündürücü. kesinlikle izlenmeli 7/10

jeruzalem (2015)

iki yahudi kız arkadaş, yaz tatilini kudüs'te geçirmek isterler. kızlardan biri, tatilini, babasının hediyesi olan bir google glass ile kayda almaktadır. yaklaşan yom kippur günü'nde ise tatilleri, kabusa döner.

gayet güzel başlayıp devam eden, fakat final kısmındaki bazı sahnelerle "öeh" dedirtip, güldürmeye başlayan, vasatı aşamamış bir film. yine de izlenebilir. 4/10

willow creek (2013)

bir tv programcısı, kız arkadaşıyla birlikte, efsanevi kocaayak'ın görüntülerinin kaydedildiği iddia edilen willow creek'e gider. başlarda her şey yolunda gitmektedir fakat gece çöktüğünde, tuhaf sesler duymaya başlarlar.

klasik found footage türünde, başlangıçta karakterlerin ve mekanların gayet normal hatta eğlenceli olması olayını, burada filmin ortalarına kadar devam ettirmişler. görüntülerden ziyade, sesler kullanılmış, fakat görüntünün odak noktası olduğu bir türde, oldukça vasat kalmış. finalinin de ne olduğu belli değil. koskoca bir zaman kaybı. bunu izleyeceğinize açın survivor falan izleyin, en azından insanlarla konuşacak konunuz olur. çok ama çok kötü bir film. 3/10

hell house llc (2015)

bir grup genç girişimci, eski bir oteli, korku evine dönüştürür. açılış gecesinde, ziyaretçiler, evin bodrumunda gördükleri bir "şeyden" dolayı dehşete kapılırlar ve izdiham çıkar. girişimci ekipten kurtulan tek kız, araştırmacılara, süreci anlatan video kasetler verir.

ülkemizde bırakın vizyona girmeyi, online film sitelerinde bile bulunmayan bu film, korku ve gerilim dozu açısından başarılı bir film. gerçekten ürkütücü sahneleri olan ve güzel kurguya sahip. zaten üçleme olarak düşünülmüş; iki devam filmi daha daha mevcut. devam filmleri de ha keza başarılı. 7/10

v/h/s (2012)

bir grup serseri, tanımadıkları biri tarafından işe alınırlar. yapmaları gereken şey, izbe bir eve girerek, eski bir vhs kasetini çalıp getirmektir. serseriler, eve girdiklerinde bir sürü video kaset olduğunu görürler. kasetlerde farklı farklı bir çok açıklanamayan, korkunç görüntüler mevcuttur.

found footage türünü, antolojik şekilde ele alan en iyi filmlerden belki de. biraz fazla underrated kalmış bir film olsa da, birbirinden farklı birçok korkutucu olayı izlemek, çok daha farklı bir tat bırakıyor. filmin ikincisi ve üçüncüsü de mevcut. ikincisi ortalamayla geçse de, üçüncü film biraz vasat kalıyor. kesinlikle izlenmeli. 8/10

found footage 3d (2016)

düşük bütçeli bir yapımcı, bir found footage korku filmi çekmek ister. hatta farklı olması için, 3d ekipman ayarlar. ekibini toplayıp, filmi çekeceği izbe çiftliğe giderler ve çekimlere başlarlar.

film, bir buçuk saat. ve son dakikaya kadar gerçekten korkutucu ya da ürkütücü herhangi bir olay yok. final sekansı da bir anda paldır küldür çözülüyor. bunun dışında filmin kayda değer çok da bir öğesi yok. boş vaktinizde dahi izlemeyin, gerçekten kötü bir film. 3/10

the houses october built (2014)

bir grup arkadaş, abd'nin güney bölgesindeki korku evlerini ziyaret etmek için yola çıkarlar. fakat tecrübe edecekleri, bir korku evinden çok daha fazlasıdır.

çok daha farklı ve çok daha gerçekçi bir konuyu ele alan bir film. ama ya bütçeden ya da yönetmenin beceriksizliğinden olacak, konunun işlenişi çok kötü. paranormal olaylar yerine, gerçek insanları korku öğesi olarak kullanan filmde gerilim dozu, ara ara yükselse de, seyirciyi tatmin eder bir seviyeye çıkamıyor. fikir orijinal ve gayet özgün olsa da, sınıfta kalan tarafları ağır basıyor. 4/10

the atticus institute (2015)

70'li yıllarda bir enstitüde, telekinezi üzerine araştırmalar yapılmıştır. araştırmaların ardındaki ürkütücü gerçekler, enstitüde çekilmiş görüntülerle açığa çıkacaktır.

kostümler, makyajlar ve atmosfer, oldukça başarılı. fakat film, fazla documentary'ye kaçtığı için, belli bir süreden sonra filmden kopabiliyor, sıkılabiliyorsunuz. film, ikinci yarısından sonra biraz korkuya ve gerilime çeviriyor, final sekansında da giderek vites yükseltiyor. fakat, vuruculuk adına abartılı sahneler kullanılmış ama filmi kurtaramamış. 4/10

devil's due (2014)

genç, olabildiğince şapşal ve yeni evli bir çift, balayı için paris'i tercih ederler. her şey gayet güzel gitmektedir. çiftimizin sıkıldığı bir akşam, bindikleri taksinin şoförü, onlara pek bilinmeyen ama müthiş eğlenceli bir mekanın olduğunu söyler. olaylar gelişir.

giriş sekansı ve çiftimizin şapşallıkları, filmin ortasına kadar devam ediyor. özellikle bu kısım oldukça uzun ki, sizi filmden uzaklaştırabilir. son yarım saatte olayların çözülmesi de aynı şekilde hızlı oluyor. fakat ne oldu, ne bitti, kim, kiminle, nerede, nasıl? diyemeden film final yapıyor. yalnızca olaylara vakıf oluyorsunuz. çiçeği burnunda çiftler için ideal. 5/10