Gidenler Anlatıyor: Avrupa Denince Akla Hemen Gelmeyen Makedonya Nasıl Bir Yer?

Avrupa deyince aklınıza hemen gelmeyen ülkelerden olan Makedonya tam olarak nasıl bir yer?
Gidenler Anlatıyor: Avrupa Denince Akla Hemen Gelmeyen Makedonya Nasıl Bir Yer?
iStock

makedonya, senelerdir çalıştığım ve yaşadığım bir ülke

- doğası muhteşemdir.

- her yerinden su akar. toprağı elle kazsan bile nemli toprağa 3 denemede denk gelmen olasıdır.

- balları harikadır.

- şarapları muazzam ötesidir, fransız şaraplarını donunda sallar o derece.

- rakija da vardır, tadı kanyağı andırır. zamanla kendine alıştırır. salatayla uche-högh ikilisi gibi bir uyumları vardır.

- halkı çalışmaktan çok çalışıyor gibi gözükmeyi sever. işleri ertelemeye bayılırlar. kurumsal yerleri üyelikten çıkıyorum, almıyorum diye tehdit etmenizi umursamazlar.

- makedonya arnavutları çekilir çile değildir. tüm illegal ve büyük para getiren işleri kendi çevrelerine yedirirler. 30% civarı nüfusu oluşturdukları için politikayı yönetenler onlardır. arka planda gözükürler ama hem sağcılardan, hem solculardan götürürler. avm'lerde engelli yerine park eden araçlar hep arnavut nüfusun yoğun olduğu yerlere ait plakalarla doludur. makedonlardan fazla ayrıcalığa sahiplerdir.

- yemekleri kötü değildir ama türkiye'ye kıyasla kötü kalır ama eğlenmeyi bizden iyi bilirler.

- adım başı kumarhane ve bet ofisler vardır. bu kadar fakir bir ülkede, bu kadar fazla olması aşırı ilginç gelir bana hep. muhtemelen kara para aklama aracı olarak kullanıyorlar.

- mevcut başbakan zaev kenevir üretmektedir. bunun yağını, inciğini, cinciğini satar ama arka planda dönen bir şeyler var mı bilinmez.

- genellikle türkleri severler, çok sayıda 70 yaş üstü makedon az veya çok türkçe bilir. bu da beni şaşırtan olaylardan biridir.

- çok sayıda türk firma vardır. marketler türk markalarıyla doludur.

- avrupa'ya kıyasla çok ucuzdur.

- gece hayatı fena değildir ama sürekli aynı şeyleri görüyor olmak biraz sıkıcı gelmeye başlar bir süre sonra.


- çok sayıda türk öğrenci vardır, bunların geneli boş beleş, e5 üniversitelerini bile kazanamayan 70 altı iq'ya sahip çocuklardır.

- aşırı kötü araba kullanılan bir yerdir. istanbul'un aksine taksiciler olmasa size kimse yol vermez.

- kızları çok süslüdür ama genel olarak zevksizlerdir. gizli kapaklı seks hayatları vardır, ufak bir yer olması ve herkesin birbirini tanıması sebebiyle yabancılarla dışarıda görünmekten çok hoşlanmazlar.

- canlı müzik kültürleri çok güzeldir. barlarda rock ve blues, kafana dedikleri meyhane tadındaki restoranlarda ise klasik makedon şarkıları çalar. bu şarkıların içinde eski türk müziğine inanılmaz benzer ve hatta aynı olan şarkılara denk gelmek aşırı olasıdır.

- avrupa birliğine girmeleri en az 10 sene mümkün gözükmemektedir. kat etmeleri gereken çok yol var.

- dışarıya inanılmaz göç vermektedirler ve bu iş gücünü önemli oranda azaltan bir etkendir.

- kavga eder gibi konuşurlar ama asla kavga etmezler. bir kere bile denk gelmedim.

- bizim kültürümüze göre konuşma şekilleri ve hitapları kaba gibi gözükür ama aslında kaba değil samimilerdir ve gereksiz nezaket diye bir şey hayatlarında yoktur.

- son olarak, genellikle çok tatlı bir kültüre ve insanlara sahip olan bu ülkenin durumu çok üzücüdür. zaten bir ırk olmayan makedonların kurtuluşu, yugo-slavya (güney slavlar) gibi bir oluşumun içerisinde yer almaktan geçer.

makedonya, uzun zamandır gitmeye niyetlendiğim ve sonunda bu yaz gitme fırsatı bulduğum ülke

şöyle geniş bir şekilde, adım adım yazalım izlenimleri.

makedonya son yıllarda türkiye'den çok fazla turist çeken bir yer. vize istememesi, yakın olması, ucuz olması ve bir şekilde tarihi bağlarımızın olması ana sebepler.

makedonya'ya pegasusla ya da thy ile gidiliyor. pegasusun fiyatları daha uygun fakat her zamanki gibi pegasus sıkıntılar yaratabildiğinden biraz esnek planlar yapılması tavsiye edilir.

makedonya'da gidilecek birçok yer olmasına karşın genelde insanlar üsküp'e ve ohrid'e giderler. elbette gezmek isteyebileceğiniz üsküp'e 1-2 saat araba yolculuğu uzaklıkta muhteşem doğa parkları da vardır ama tercih size kalmış.

üsküp havaalanına vardığınızda saatlerinizi 1 saat geriye almayı unutmayın. havaalanı bir başkent için küçük ve üsküp şehir merkezine ulaşımı taksiyle sağlayabilirsiniz ya da vardar turizmle üsküp'e gidebilirsiniz. taksi fiyatları pahalı değil o kadar ama yine de gerek yok diyorsanız vardar turizm idealdir. havaalanı dışında vardar turizmin saatlerinin yazdığı bir yer var. içerden zaten bileti alabilirsiniz.

para birimi olarak 100 makedonya dinarı 5 tl civarı bir şey yapıyor (son kur 100 dinar 5,4 tl). atmlerden para çekmek problemli değil. yanlış hatırlamıyorsam ne kadar para çekersen çek bankamatikler 100 dinar sabit komisyon alıyorlar. ufak detay, üsküpte halkbank vardır.

makedonya'da türkçe bilen çok fazla insan var. o yüzden çekinmeyin. ingilizce ya da rusça yetmediğinde türkçe şansınızı deneyin.

vardar turizmle üsküp'e gelme kişi başı 150 dinar. makedonya'da genel olarak otobüsler eskidir. öyle travego falan pek beklemeyin.

genel olarak öyle pek zengin bir ülke değil. tarım üzerine devam ediyor ekonomi. her taraf yemyeşildir zaten bunu ilk bakışta gözlemleyeceksiniz.

üsküp'e geldiniz. otelinizi isterseniz internetten booking.com'dan ayarlayın, isterseniz kendiniz seçin. üsküp'te otel fiyatları o kadar pahalı değildir. iki kişilik odayı geceliği 100-150 tl ye nispeten eli yüzü düzgün bir otelde bulabilirsiniz. elbette daha ucuz opsiyonlar arıyorsanız hepsi mümkün.

üsküpte yapılacak şeylere gelince; eski tarihi evleri gezebilirsiniz, bizim pazarlara çok benzeyen (ne benzemesi lan birebir aynı işte) yapılar var oralarda takılabilirsiniz. köfte yiyebilirsiniz ki köfteleri güzeldir :) ve benim favorim ise üsküp arkeoloji müzesine gidebilirsiniz. tabi arkeoloji müzesinin civarında takılmayı akşama bırakın, efsane manzaralar çıkıyor ortaya. hemen arkeoloji müzesinin yanında cafeler, barlar vardır. istediğiniz şekilde takılarak gayet eğlenebilirsiniz oralarda.

üsküp içinde taksi ya da otobüsler kullanılır. otobüslerin bazılarını yenilemişler tıpkı ingilteredeki gibi çift katlı otobüsler var çok tatlı olmuş. taksi de ucuzdur fakat yapabiliyorsanız sorup baştan binin ya da taksimetreyi açtırın. taksiyle ilgili problem yaşamdım hiç ama yine de taksici milletine güven olmaz.

üsküpte alışveriş olaylarında tabii ki pazarlık şart. küçük şeylerde fiyat çok oynamaz ama 500 dinarlık bir ürünün fiyatı bayağı düşebilir haberiniz olsun.

üsküpte geçirilecek zaman bana göre en fazla 2 ya da 3 gündür.

kızları güzeldir, cana yakındır.


şimdi sıra ohrid izlenimlerine geldi

Ohrid: Yaklaşık 42.000 kişilik nüfusu ile Kuzey Makedonya'nın en büyük sekizinci kentidir.

öncelikle makedonya'ya gidilip de görülmesi gereken bir yerdir. klasik olacak ama makedonyalılar ohrid'i cennetten düşen toprak diye adlandırıyorlar, pek de haksız değiller.

öncelikle ohrid'e gidiş. ohrid'e otogardan otobüslerle gidiliyor. eğer havaalanında direk geçiş yapacaksanız zaten vardar turizmin geçtiği yerlerden biri de otogar. orda inip direkt gidebilirsiniz. vardar turizmden indiğinizde taksiciler yanaşacaktır pek sallamayınız. gerçi 3-4 kişiyseniz size kalmış yine de.

otogarda birçok firma ohrid'e gidiyor fakat genelde en iyisi galeb turizm. kişi başı ohrid'e gidiş 500 dinardı yanlış hatırlamıyorsam. üsküp-ohrid arası çok mesafe yok ama yine de yol 3-4 saat sürebiliyor. bazen otobüsler farklı şehirlere de uğrayacam ayağına uzatabiliyorlar yolu, binmeden önce mümkünse sorun. yolculuk sırasında ihtiyacınız olacak, yanınıza su alın muhakkak. bu yol biraz bizim karadeniz yollarına benziyor. her taraf yemyeşil. güzel bir manzara şöleni oluyor açıkçası. yolun yarısında güzel bir yerde mola veriliyor. orada ismini hatırlamadığım bir yerel yiyecek var, biraz yağlı gözleme tarzı, ondan yiyebilirsiniz.

geldik ohrid'e. ohrid, ohrid gölünün yanına kurulmuş bir yerleşim merkezi. bir tarafı yemyeşil, diğer tarafı ise masmavi. ohrid şehri üç parçadan oluşuyor aslında. ilk parça yerel insanların yaşadığı kısım, bir anadolu kasabasından farkı yok. ikinci kısım tarihi mekanların olduğu göl kıyısı olan kısım. zamanınızın çoğunu burada geçireceksiniz zaten. üçüncü kısım ise sahil kısmı. sahil derken, kıyı kasabasından uzaklaşıyorsun yol üzerinde birçok otel, pansiyon tarzı yerler var.

ohrid turistik olduğu için makedonya'nın geri kalanına göre biraz pahalı. fakat pahalı dediğime aldanmayın. ohrid'teki en lüks mekandaki en pahalı yiyecek taş patlasa 1000 dinar felan yapıyor. yani türkiye standartlarına göre bayağı kardasın yine. ama tabi ki harcamaları yaparken hesap tutmak iyidir. normal bir yerde iki kişi yemek felan yaklaşık 500-600 dinar felan tutabiliyor.

ohrid'te ya kıyı kasabasında kalırsın ya da sahil şeridindeki villa tarzı yerlerde. eğer araba kiralamadıysan şehirde kalmak daha mantıklı ama eğer huzur arıyorum diyorsan sahil şeridi tam istediğini verecektir. biraz uzak (6-7 km yaklaşık) ama taksiyle çok tutmuyor. 6-7 kmlik yol için taksiye yaklaşık 300 dinar civarı (10-15 tl) felan veriyorsun. yine de şehir merkezi candır. gece hayatı için daha iyi oluyor.

ohrid kıyı kesiminde makedonyalı görmek zor. genelde turist kaynıyor. her türlü turist mevcut. çok fazla türkiye'den turist gördüm, onu da belirteyim.


ohrid'de nasıl gezilir, ne yapılır onu anlatayım

şimdi arkadaşlar, ohrid tarihi bir yer o yüzden gezilecek birçok kilisesi, surları felan var. aynı zamanda gölüne girilebiliyor. sokakları ise zevkle içinde kaybolunacak kadar güzel. size tavsiyem, ilk gün tarihi yerleri bitirin, sonrasında ohrid de eğlenmenin tadını çıkarın. tarihi yerlerle alakalı da şöyle bir plan izlemiştik. göl kıyısında motorlar var. normalde yarım saat felan için 300-500 dinar alıyorlar. öncelikle bir ohrid haritası edinin tarihi yerleri gösteren. sonra bu motorların biriyle anlaşın 300 dinara. sonra da sizi st john kaneo kilisenin yanına bıraksın.

başta biraz tırmanacaksın ama inan bana şehir merkezinden git gel yapmaktan daha güzel oluyor. hem göl turu iyidir, candır.

ordan haritayı da takip ederek ne varsa gezin oralarda. zaten aşağılara doğru inip şehir merkezine çıkmış olacaksınız.

yemek olayı konusundaysa, ohrid'de türk yemekleri yapan yerler var. bazılarını arnavutlar işletiyor, bazılarını türkler. ben yemek konusunda iki yeri çok beğenmiştim. ilki pizzeria cosa nostra, ikincisi ise club havana. club havana konusuna ayrı gelicem fakat bu iki mekan hem ambiyans açısından hem hizmet açısından hem de ürün kalitesi açısından iyidir. elbette birçok başka mekan da mevcut.

yemekleri bizim yemeklere çok benziyor. makedonya mutfağı zaten bizim mutfakla avrupa mutfağının bir karışımı gibi. elbette kendilerine has yemekleri de var. kısacası makedonya'da yemek konusunda çok sıkıntı çekmezsiniz.

göl konusundaysa şunu söyleyeyim, yüzülebiliyor. birçok ufak sahil var ve insanlar göle giriyorlar. suyu genel olarak temiz. fakat ben gittiğimde haziran-temmuz arasıydı. nispeten daha sıcaktı. fakat o zaman bile bazı akşamlar hafif soğuyabiliyordu. o yüzden her ihtimale karşı hırka felan almanız mantıklı olabilir. tabi gitmeden hava sıcaklıklarına bakın genel olarak.

göle girme dışında gidin sokaklarında kaybolun, inanın çok zevkli olacak :)

gece hayatı içinse club havana ve yakınındaki mekanları tavsiye ederim. göl kıyısında çok güzel bir hizmetle güzel zaman geçirebilirsiniz.

alışveriş kısmına gelirsek; şimdi agalar ohrid'in incisi meşhurdur. aslında tam olarak inciden öte sedefin üstü kaplanıyor herhalde doğal yollardan. neyse o kısmı anlamadım zaten tam. mesele şu, yakınlarınıza özelliklere yakınlarınızdaki kadınlara güzel hediyeler alabilirsiniz buradan. ohrid incilerini satan dükkanlardan bazıları türk. size yardımcı olurlar. ama pazarlığın da bokunu çıkarmayın lütfen. birkaç türk müşterinin resmen elemanlara biz türkiyeden geldik bize her türlü indirimi yapacaksın tribini gördüm ben utandım resmen. 70-150 tl arası fiyata çok güzel hediyelik eşyalar alabilirsiniz bütçenizi ayarlayın ona göre muhakkak.

aklıma gelen bir şey daha, adamların kuruyemiş kültürü var. cidden var. öyle sokakta göreceğiniz satıcılardan bahsetmiyorum. biraz dolaşın zaten iyi yerlere denk gelirsiniz.

son bir ekleme: makedonya'da kumar legaldir, haberiniz olsun.

Final notu

yunanların her şeye sahip çıkma sorunsalına bir örnek daha: yunanların makedonya ve büyük iskender'in mirasına da sahip çıkmak için kuzey yunanistan'a makedonya demesi, gerçek makedonya bağımsızlığını alınca türlü çirkefe yatmaları sonucu bu ülke maalesef resmi kayıtlarda former yugoslav republic of macedonia (fyrom) olarak geçmektedir. ulan her bişeyi siz yaptınız tamam. demokrasi, felsefe, kültür hepsi sizden geldi. hadi doymadınız coca colanın formülü, anal seksin isim hakkı ve tanganın icadı da sizin olsun ama kardeşim bırakın adamlar ülkelerinin ismini rahat rahat kullansın ya.