Gülşen Hakkında Verilen Tutuklama Kararı Neden Hukuka Aykırı?

Şarkıcı Gülşen hakkında geçtiğimiz aylarda bir konserde İmam Hatip Liseleri hakkında kurduğu bir cümleden dolayı tutuklama kararı verildi. Gelin, tane tane bu kararın neden hukuka aykırı olduğunu anlatalım.
Gülşen Hakkında Verilen Tutuklama Kararı Neden Hukuka Aykırı?

gel kardeşim. gel sana bu kararın neden yanlış olduğunu aptala anlatır gibi anlatayım.

burada olan şey tutuklama. öncelikle bunu bil. tahliyenin zıttı. beraat ya da mahkumiyetle alakası olmayan şeyler bunlar. yani sen gülşen'i tutuklamasan, serbest bıraksan da yargılayıp cezasını verebilirsin. aynı şekilde bir kişi tutuklansa bile yargılanıp beraat edebilir. tutuklama denen meret bir ceza değil, bir güvenlik tedbiri.

suç olan bir eylem meydana geldiğinde, bu eylemden savcılık bir türlü haberdar olur ve soruşturma açar. delilleri toplar, tarafların ifadelerini alır ve suçun oluşup oluşmadığı hususunda bir kanaat getirir. suç oluşmadığını düşünürse kovuşturmaya yer olmadığına karar verir ve dosyayı kapatır. halk dilinde buna takipsizlik deriz.

yok efendim, burada suç vardır, bu fiilin cezalandırılması gerekiyor derse iddianame düzenler ve yargılamayı yapacak mahkemeye sunar. çoğunlukla bu mahkeme asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesidir. iddianamede suç konusu fiil ve hangi suçun işlendiği açıkça yazar.

şimdi burada ne öğrendik? takipsizlik ve iddianame. devam edelim...

yargılama daha yeni başladı, bakın. iddianamenin kabulüyle beraber artık duruşmalar başlar, kişinin avukatı çeşitli savunmalar yaparak cezayı azaltmaya veya bu kişiyi beraat ettirmeye çalışır. beraat demek kişinin eyleminin suç teşkil etmemesi manasına gelir kabaca. yani savcılık hatalı olarak iddianame düzenlemiştir bu kişi hakkında. normalde yukarıda bahsettiğim takipsizlik kararını vererek dosyayı kapatması gerekirken kapatmamıştır. burada neyi öğrendik? beraat kararını.

biraz daha geriye dönelim. bazen öyle eylemler gerçekleşir ki, soruşturma aşamasında bu kişinin kaçma, delilleri karartma, tanıkları ya da suçun mağdurunu etkileme ve üzerinde baskı kurma ihtimali bulunur. bu gibi durumlarda soruşturmayı yürüten savcı, şüphelinin tutuklanmasını talep edebilir. kimden? sulh ceza hakimliğinden.

sulh ceza hakimi dosyayı inceler, kişiyi sorgular ve bu kişinin tutuklanma şartları oluşmuş mu buna bakar. duruma göre kişiyi tutuklar veya adli kontrolle serbest bırakabilir. şimdi kanuna bakalım tutuklama konusunda ne diyor?

bazıları google'dan tck'daki suç maddesini paylaşarak gülşen'in tutuklanmasını doğru bulduğunu söylüyor. bak kardeşim, o madde gülşen'in hangi cezayı alacağını söylüyor. tutuklamaya dair madde o değil. tutuklama ile ilgili madde tck'da değil, cmk'dadır. yani ceza muhakemesi kanunu. bakalım ne diyor maddede:

tutuklama nedenleri
madde 100 – (1) kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.

(2) aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) şüpheli veya sanığın davranışları;
1. delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

bak kardeşim. gülşenin kaçması, saklanması, tanıklara ya da mağdura baskı yapmasının imkanı sıfır. delilleri karartma imkanı da öyle. niye mi? gördüğünüz üzere suç, video ile kayda alınmış bir fiil. on binlerce kişi bu delili elde etmiş zaten. suçun mağduru da olmadığı için baskı altına alınabilecek bir kimse de yok.

gülşen'in kaçacağını mı düşünüyorsunuz? verin adli kontrolü, haftada bir kez imza atsın karakolda. imza atmazsa tutuklarsınız o zaman.

kanunda beklenen ceza demiş, o ne ola ki? açıklayalım.

bak kardeşim. gülşen'in işlediği suç, şu anki infaz kanununa göre hapiste yatmayı gerektiren bir suç değil. gülşen yargılansa, hakim gülşen'e 3 yıl hapis cezası da verse gülşen hapse girmeyecek. bilen bilir, sadece bir günlüğüne girecek, evrak işlerini hallettikten sonra denetimli serbestlik ile cezaevinden ayrılacak. belki de hükmün açıklanması geri bırakılacağı için bir gün dahi hapse girmeyecek.

bundan dolayı tutuklamada ölçü de aşılmış. beklenen ceza yani. bu ne demek? bu kişi ceza alsa dahi hapse girmeyecek, özgürlüğü kısıtlanmayacakken sen gidip bu kişiyi gerekçesiz olarak tutukluyor, belki de haftalarca hapiste kalmasına sebebiyet veriyorsun. bu tür tutuklamalar geçmişte de yaşandı, ileride de yaşanacak. sonuçta ne mi oluyor? türkiye bu kişiye tazminat ödüyor.

anayasa mahkemesi bu dosya önüne geldiğinde türkiye'yi tazminata mahkum etmek ve gülşen'in ''adli yargılanma hakkının'' ihlal edildiğine hükmetmek zorunda. zira bu olmazsa dosya avrupa insan hakları mahkemesi'ne gidiyor ve türkiye, euro olarak tazminat ödemek zorunda kalıyor. neyle mi ödüyor? senin, benim vergilerimle. senin vergilerinle gülşen'e devlet para ödeyecek. bu sebeple hakimin kararını savunmaya devam et.

bu kararın hiçbir geçerliliği ve savunulacak yanı yoktur. hukuki olarak garabetten ibaret. kararı veren hakimi de, gülşen'i tutuklamaya sevk eden savcıyı da kınıyorum.