Gün Geçtikçe Daha Çok Aranan İnsan: Maskülinitenin Toksik Kırılganlığını Aşmış Erkek

Erkekleri belli klişelere indirgeyerek onları sıkıştıran ve sıkıntıya düşmelerine neden olan toksik masküliniteyi (kırılganlık) aşan insanları tanımlayan ferah bir yazı.
Gün Geçtikçe Daha Çok Aranan İnsan: Maskülinitenin Toksik Kırılganlığını Aşmış Erkek

maskülinitenin toksik kırılganlığını aşmış erkek... "entel kuntel" taşağı geçmeye gerek yok, hepiniz tanıyorsunuz bu erkekleri. hiç burda ağız burun yapmayın. bak ben halk ağzıyla bu insanları anlatayım...

- karısını çocuğunu dövmez, dışarıda şişip şişip eve gelip hıncını evden çıkarmaz.

- iltifattan, güzel sözlerden sakınmaz. evdekileri hoş tutar, sever, bunu hem sözlerle hem davranışlarla ifade eder. çayı getiren karısına bakarak sevgiyle gülümser ve "hanım gibi hanım bee" der. bazen de kalkar çayı o getirir mesela. hanıma yardımdan sakınmaz, bilakis keyif alır.

- dışarda patlamaya hazır bir bomba gibi kavgaya hazır dolaşmaz. sakindir.

- kıskançlığı yoktur, hanımın pazara ya da bir düğüne giderken ne giydiğine "o gözle" bakmak aklına gelmez. hanımını kendine denk görür, yaptıkları kontrole muhtaç bir astı gibi değil.

- yatakta rahattır, eğlencelidir. sekse oynaşsız başlayıp yangından mal kaçırır gibi bitirmez.
biter bitmez çarşafı önüne alarak (ereksiyonu kaybetmiş penisi kadından saklama çabası) kıçın kıçın banyoya koşup içerden giyinmiş halde çıkmaz. 5 dakika önce seks yapmamış gibi davranmaz.

ne mutlu ki bu adamlar var ya. öyle cihangir mihangir değil yani, gayet sokakta sıradan insan bunlar. pazarcısından tut, marangozuna, muhasebecisine, tesisatçısına, araba tamircisine, işçisine kadar var... öyle ampır ampır konuşmaya gerek yok bunların hakkında. tahsille, sosyo-ekonomik katmanla ilgisiz bu hal. kalpten sevmek, içten bir saygı duymak, olmayacak şeyleri tehdit olarak algılayıp saldırganlaşmayacak kadar "insan" olmak yeterli bunun için.

çünkü saldırganlık, kırılganlıktan beslenir. korkudan ve çaresizlikten, hayvan yönümüzden beslenir. tehdit algılandığında bünyenin verdigi 2 içgüdüsel tepki var: savaş ya da kaçtoksik kırılganlık, işte bu "savaş" pozisyonunu; sevgilisine/ eşine, ailesine, çevresine karşı alan erkeğin durumudur. aslında var olmayan bir tehdit hissetmesinden dolayı "kırılgan"lığını, ve bu olmayan tehdide bir saldırı/baskı/tahakküm tepkisi vermesinden de toksikliğini anlıyoruz.

normal koşullar altında, oda sıcaklığında hiçbir erkek soğumuş çaydan, ilgi isteyen çocuktan ya da hanımın giydiği bluzun kol boyundan dolayı tehdit altında hissedip saldırganlaşmaz çünkü. saldırganlaşmamalı. ama işte soktuğumun ataerkisi başka bi yapı kurguluyor, normalimizi manipüle ediyor. zaten olması gereken erkek normlarını maskülinitenin toksik kırılganlığını aşmış erkek filan gibi tanımlamak zorunda kalıyoruz. sonra da t*şağa sarıyor sistemin komponentleri bunu.

normal olun lan normal... dişisine saldıran, onu kuşatan, kontrol etmeye çalışan, kısıtlayan ya da hapseden 1 tane hayvan gördünüz mü?