Halen Tedavisi Olmayan, İnsanlığın Baş Belası Hastalıklarından AIDS Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Bugüne kadar AIDS ile ilgili birçok bilgi ve söylenti ortaya çıkmıştır. Kimileri şempanzeden insanlara geçtiğini söylerken kimileri ise öpüşmekle bulaşacağını iddia eder. Henüz tedavisi olmayan bu hastalıkla ilgili doğru bilinen yanlışları öğrenme vakti.
Halen Tedavisi Olmayan, İnsanlığın Baş Belası Hastalıklarından AIDS Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
iStock.com

aids, bilmem ne über güçlerin silah olarak üretip de tam başarılı olmayan mikrobu falan değildir, aids in tedavisi yıllardır bulunamıyor bunda ilaç firmalarının etkisi falan var da değildir.

kısaca, milyon dezenformasyon hastalığıdır.

1) aids biyolojik silah olarak geliştirilirken labovatuardan sızmış başarısız bir silahtır.

hayır. aids, maymunlarda (şempanze)lerde var olan bir mikroptu. bunu hayvanları avlayıp yiyen kişiler tarafınca, bu hayvanları avlarken yaralanmalarından sızdığı, buradan da insanlara geçtiği, buradan haiti-jamaika gibi bölgelere yayıldığı ve amerikaya geçtiği tahmin ediliyor. bunların hepsinin olasılık olarak gerçekleşmesi birkaç onyıl olduğu gibi yüzyılları da bulmuş olabilir.

doğada virüsler hala mutasyona uğruyor ve bizim bilmediğimiz ileriki tarihlerde yenileri de çıkabilir. aids de bunlardan biriydi.

iStock.com


2) aids, ilaç şirketlerinin zengin olması için çözümü kasten bulunamayan hastalıktır.

hayır. aids, kendini replike ederken replikasyonu tekrar kontrol eden enzimi üreten dna dizilişinden yoksun bir virüstür. dolayısı ile aids, kendini replike ettiğinde 1den 100e kadar baz hatası verir. kısacası aids bir tür grip virüsü gibidir, sürekli evrimleşir. bundan dolayı ilaç şirketleri büyük yatırımlar yapıp karşılığında bir hiç almak istemezler. bunun yerinde anti-viral ilaçlara kasar, klasik aşı geliştirme metotları ile uğraşmaktansa özel tedavi metotları üzerinde çalışırlar.

ayrıca, aids hastalarının çoğu afrikalı ve doğu avrupalı fakirlerdir ki bunların alım güçleri bu ilaçlara yetmez. aids epidemik bir hastalık da olmadığından sadece kuzey amerikalı ve avrupalı yüzbinküsür hastadan gelir peşine koşmaz.

iStock.com


3) aids e bağışıklık kazanan insanlar var, onlardan biri de biz olabiliriz?

hayır. hiv virüsü t hücrelerinde üzerinde özel bir tür proteine tutunur. bu protein bazı şanslı kişilerde bulunmaz, dolayısı ile hiv t hücresini enfekte edemez. yani savaşarak değil, bir tür imkansızlıktan ötürü hiv bu insanları enfekte edemez.

iStock.com


4) hiv öldürür.

hayır. hiv eğer aids safhasına ulaşılmazsa kontrol altına tutulabilir. hiv kanda belirtilen düzeyin üstüne çıkmadıkça aids oluşmaz. bu da hastanın teoride çok uzun yaşamasına el verir.


aids, sanıldığı gibi öpüşerek bulaşmıyor. sadece kan, cinsel yolla ve anneden bebeğe geçebilmekte.

iStock.com


halkın aids'i homoseksüel hastalığı olarak görmesi de bir diğer hata. zira dünyadaki verilere bakılınca en çok heteroseksüel ilişkide, daha sonra anneden bebeğe geçiş yoluyla ve daha alt sıralarda homoseksüel ilişkide görülüyor.

aids’e karşı önerilen yol korunmak. bazı kadınların spiral taktırmanın buna karşı da koruyacağını düşündüklerini gördüm lakin o bir doğum kontrol yöntemidir, aids bambaşka daha başka ve ciddi bir hastalıktır.

yıkılması gereken bir diğer düşünce de aids hastalarına ve yakınlarına karşı olan önyargı. belki de durup önyargı bulaşıcı mıdır diye düşünmeliyiz.

1 Aralık Dünya AIDS günü vesilesiyle işi şansa bırakmamak adına HIV testi yaptırılması gerektiğini bir kez daha hatırlatalım.

iStock.com