İçindeki 3 Astronotun Uzay Boşluğunda Öldüğü 1971 Soyuz 7K-OKS Kazası

Georgy Dobrovolsky, Vladislav Volkov ve Viktor Patsayev isimli 3 Sovyet astronotun yeryüzü üzerinde değil, uzay boşluğunda can vermesiyle sonuçlanan kazayı inceleyelim.
İçindeki 3 Astronotun Uzay Boşluğunda Öldüğü 1971 Soyuz 7K-OKS Kazası

gökyüzüne baktığında çıplak gözle görülebilen 5 bine yakın gök cisminin 4 tanesi hariç hepsi samanyolu galaksisine aittir . yani gece karanlığında gökyüzünde gördüğümüz yıldızların hepsi aslında uzayın geri kalanıyla alakası olmayan, oldukça yakın komşularımız:

1. andromeda galaksisi
2. triangulum/üçgen galaksisi
3. büyük macellan bulutu
4. küçük macellan bulutu

yeryüzüne baktığında, dünyada şu an 7 milyardan fazla insan yaşıyor olduğunu görürsün. dünyanın başlangıcından bu yana 110 milyardan fazla insanın yaşayıp öldüğünü. bu 110 milyar insandan 3 tanesi hariç hepsi dünya güldü, ağladı, savaştı, barıştı. dünyada yaşadı ve dünyada öldü. 3 istisna var:

georgy dobrovolsky, vladislav volkov ve viktor patsayev... bu üç kahraman soyuz 7k-oks gemisinin içinde uzayda öldüler.


uzay araştırmaları sırasında çok sayıda kaza oldu. çok sayıda bilim adamı öldü. ama hepsi kalkış sırasında, yani henüz dünyada iken öldüler. bu üç bilim insanı ise uzay kapsülündeki 3 haftalık görevlerinin bitiminde dünyaya dönerken ve henüz dünyaya ulaşamadan öldüler.

gelin bu trajik kazaya yakından bakalım: 6 haziran 1971

ondan geriye doğru sayım başladı. on, dokuz, sekiz... uzay gemisinin komutanı georgy dobrovolsky ondan geriye doğru sayarken her bir sayıda geride bıraktığı kişileri düşünüyordu.  yedi, altı...

beş - babası timothy trophimovich dobrovolsky

dört - annesi mariya alekseevna kamenchuk

üç - eşi lyudmilla t. stebleva

ikiye geldiğinde tereddüt etti. iki çocuğu vardı. hangisini birinci sıraya koyacaktı ki!  o düşünürken 2 sayısı geçti, boş kaldı. bir dediler. her iki çocuğunun ismini aynı anda söyledi. birinci sırada marina ve natalya.

Marina ile birlikte.

füze havalandı. ilk yarım dakika çok kritiktir. kazaların bir çoğu o esnada olur. sırtı koltuğuna yapışmış olarak bu 30 saniye geçti. adrenalin salmıştı vücudu. bir rus vatandaşı olsa da buzdan yapılmamıştı. alnı terledi. ilk otuz saniye geçti. her şey yolunda. uzay gemisinin hızı her geçen saniye yükseliyor olsa da ivme azalmaya başlamış, koltuktan sırtını ayırıp önündeki göstergelere bakabilmişti. evet her şey yolunda. yüzbinlerce parçanın her biri tam da olması gerektiği gibi çalışıyor, her şey hesaplandığı gibi gidiyordu.

mühendisler bu sefer sahiden iyi iş çıkarmış diye düşündü. oysa kendi uzay gemilerinden bir önce geliştirilen uzay gemisi soyuz 10 kalkış sırasında infilak etmişti. sağında ve solunda duran arkadaşlarına baktı. tarihe ismi kendisiyle birlikte kazınacak arkadaşlarına.... gözlerinde korku, aynı zamanda merak vardı.

yolculuk devam etti. gökyüzünün bilinmez karanlığına doğru yol aldılar ve soyuz uzay istasyonuna sorunsuz biçimde bağlandılar. uzay istasyonunda geçirdikleri ilk gün oldukça ilginçti. dünya çevresinde 90 dk'da bir döndükleri için bir gün içinde 16 defa güneşin doğuşu ve batışını görüyorlardı. yer çekimsiz ortamın tüm ilginçlikleri... georgy dobrovolsky ve ekibi her şey planlandığı gibi giderse 22 gün uzay istasyonunda dünyanın yörüngesinde kalacak 352 gün doğumu ve batımı izleyeceklerdi. bu onlara rekortmen kozmonotlar ünvanı verecekti. çünkü o güne kadar hiçbir insan dünyadan o kadar uzun süre uzakta kalmamıştı.

bu noktada astronot ve kozmonotun farkından biraz bahsedelim

"yıldız gezgini" anlamına gelen astronot ünvanı; abd, bazı avrupa ülkeleri, hindistan ve japonya vatandaşı olarak uzaya gönderilen kişilere verilirken, "evren gezgini" anlamına gelen kozmonot ünvanı; rusya, bulgaristan, ukrayna ve romanya gibi ülkelerin vatandaşı olup uzaya giden kişilere verilir. bizim georgy dobrovolsky ve ekibi ukrayna doğumlu olsalarda sscb vatandaşı olarak uçtukları için ünvanları kozmonottu. bugün olsa "isimleri astronot mu, kozmonot mu olacak?" diye tartışılırdı.


sayılı gün çabuk geçti, görev tamamlandı

dünya'ya, ondan geriye sayarak vedalaştığı tüm sevdiklerine geri kavuşma vaktiydi. onları tekrar dünya döndürecek olan uzay gemisine yeniden bindiler. kazakistan'daki uzay üstünde yer personeli heyecanla dönüş için son hesaplamaları yaptı. uzay istasyonundan hareket edip dünyaya dönmek yaklaşık altı saat sürer. altı kocaman saat... beklediler. ve evet yaptıkları tüm ölçümlere her ne kadar inanıyor, teleskoplarına radarlarına güveniyor olsalar da gözle görmek gibi olmaz. gözle de gördüler. soyuz 11 geri dönüyordu. ah bir de sorunsuz iniş yapsa!

yaptı. personeller sevinçle piste koştu. adetleridir, uzay gemisinin duvarını yumrukladılar. içeriden de benzer karşılık gelmesi beklenir. gelmedi. kendi vuruşlarının duyulmadığını düşündüler. öyle ya, her şey yolunda. sağ salim indiler. ama kapı açılmıyordu. içlerine ilk şüphe düştü. ama kim bilir belki kapı arızalıdır... ya da başka basit bir sorun. kendileri kapıyı açtılar. bir yanık kokusu yok. ilk planda her şey normalmiş gibi görünüyor.

tek sorun: 3 mürettebat da koltuğunda uyuyordu. yanlarına yaklaştılar. bir sebepten bayılmışladı. hayır bayılmamış, ölmüştüler. boğularak.

sonun başlangıcı şu şekilde oldu

uzay gemisi yüksek atmosfer ortamında yetersiz olan hava basıncına karşı koyabilmek için uzay gemisinin içinde basınç oluşturan özel havalandırma sistemleri vardır. uçaklarda da var. bu basıncın gereği halinde tahliye edilmesi için bir valf mekanizması bulunur.

bu valf mekanizması son derece hayatidir. mekanik bir parça, arızalanabilir. bu yüzden işi garantiye almak için uçuş öncesinde valf kaynakla kaynatılıp mühürlenir. ne olur ne olmaz. arıza olur basınç kaybı yaşanır diye. ikili önlem. bu önlem işe yaramadı. hayır, güzel kaynatılıp mühürlenmişti. arıza orada olmadı. arıza onları yörüngeden dünyaya taşıyan modülün işi bitip kozmonotları taşıyan kapsül ayrılırken oldu. kapsül ile modül arasındaki bağlantının kopması için bir dizi fünye peşi sıra patlar. bu ardışık patlamalar ile modül ile kapsül birbirinden ayrılır. çekiçle tak tak tak vurur gibi.

sorun burada oldu. bombalar birlikte patladı. balyozla vurur gibi. bu gemiyi havaya uçurmadı ama üzeri kaynatılarak mühürlenen valfin hem kaynağını söktü hem de valfi bozdu. içerideki basınçlı hava dışarı tahliye oldu.

üç kahraman kozmonot boğularak öldü.


final

o günden bu yana yüzlerce bilim adamı uzay istasyonunda görev almak üzere yörüngeye çıktı. neyse ki hepsi sağ salim döndüler. bunda ölen üç kozmonotun da payı var. onların başına gelen bu trajik kaza sonrası olay takdir-i ilahi olarak görülmedi. bu işin fıtratında var bu diye düşünülmedi. sebep araştırıldı. sorunlu parça bulundu. gerekli önlemler alındı. artık o valfin 3. bir koruması var. elle açılır kapanır ekstra bir kapak.

bu trajik kazanın verdiği ders neticesinde her kalkış ve atmosfere giriş görevinde kendi oksijen ve basınçlandırma desteği olan koruyucu giysilerini giymek zorundadır kozmonot ve astronotlar. kapsül, alınan tüm önlemlere rağmen bir şekilde hava-basınç kaybederse diye bu önlem de standart hale gelmiştir sözü edilen olay sonrası...