İngilizcedeki "Banyo Suyuyla Birlikte Bebeği Atmayın" Deyişi Ne Anlama Geliyor?

İngilizcede enteresan bir atasözü var: Don't throw the baby out with the bath water. Peki bu garip cümle ne demek istiyor, kökeni nedir? Öğreniyoruz.
İngilizcedeki "Banyo Suyuyla Birlikte Bebeği Atmayın" Deyişi Ne Anlama Geliyor?

ingiltere hakkında ekşi sözlük'te okuduğum, bana en ilginç gelen bilgilerden biri "don't throw the baby out with the bath water" atasözüydü. hikaye biraz saçma geldiğinden biraz araştırdım. aslında sözün ortaya çıktığı ülke ingiltere bile değil.

atasözünün anlamı "istenmeyen durumlardan kurtulma girişimi sırasında değerli fikirleri veya şeyleri de kaybetmek" yani bir nevi kurunun yanında yaşın da yanması.

okuduğum yazıdaki rivayete göre orta çağ ingiltere'sinde aile üyeleri babadan başlayarak sırayla tek bir fıçıda banyo yapıyordu. aile üyelerinin banyo sırasında bebekler en son sıraya sahipti. bebeğe sıra gelene kadar su o kadar kirlenip bulanıklaşıyordu ki, yıkanma işlemleri sonrasında fıçıdaki su dökülürken, herhangi bir şey -bebek bile- o bulanıklıkta fark edilmeyip su ile beraber gidebilirdi.

ama burada mantıksız bir durum var. neden küçücük bir bebek zifte dönmüş bir suda banyo yaptırılsın ki? biraz araştırınca daha gerçekçi bilgilere ulaşmak mümkün.

bu ifade, 1512'lerde ilk defa thomas murner isimli bir almanın hicivli bir yazısında görülüyor. sonrasında 1542'lerde sebastian franck isimli başka bir almanın atasözleri kitabında geçiyor. kitapta "yaşlı bir atı üzerindeki değerli semer ve gemleri almadan at hırsızının avlusuna göndermek" örneğiyle açıklanıyor sözün anlatmak istediği ilke.


sözün ingilizcede görülmesi ise ta 19. yüzyılda

thomas carlyle isimli bir iskoçyalı, kölelikle ilgili bir makalesinde kullanıyor ilk defa. kölelikle ilgili fikirlerini içeren makalesinde dökülecek olan kirli suyu köleliğin kaldırılmasıyla; bebeği ise kölelerin sunduğu faydalı hizmetle benzeştiriyor. (yani bakın köleliği kaldırıyorsunuz ama içindeki yararlı şeyleri de yok etmiş oluyorsunuz, kurunun yanında yaşı da yakmayın kabilinden). makalesinde siyahların hizmet etmek için doğduğuna ve doğuştan yalnızca hizmetçi olarak yararlı olduklarını öne sürüyor. aslında savunduğu şey siyahların köle olarak kullanılması değil, ömür boyu hizmetçi olmaları ve hizmetlerinin karşılığında kendilerine ödeme yapılması gerektiği. yani kölelikten, ücret alan kölelere evrilmeleri gerektiğini savunuyor.

ifadenin hikayesi aşağı yukarı böyle, banyo sırasında sona kalan bebekle ilgili hikaye ise şehir efsanesi.