İnsanın İçinden Çift Karakter Çıkartan Hastalık: Yabancı El Sendromu

Beyinde meydana gelen birtakım değişimler sonrası kolların birbirinden farklı hareket etmesiyle ortaya çıkan hastalık. Aynı komutu uygulayamayan bu birbirinden bağımsız kollar çok büyük sıkıntılara sebep olabiliyormuş.
İnsanın İçinden Çift Karakter Çıkartan Hastalık: Yabancı El Sendromu


beyinlerinin iki lobu ayrılmış hastlarda görülen ve iki ayrı kişilik olarak ele alınan iki lobun diğerine baskın çıkmaya çalışması sonucu oluşan durum.
hastaların bir kolunun bağımsız hareket etmesi ve insani boğmaya çalışması ya da tanımadığı kişilerin isimlerini yazması kayıtlara geçmiş olaylardır.

korpus kallosum yazıldığı üzere beynin sağ ve sol lobunun birbiriyle iletişim içinde olmasını sağlayan kısımdır. bu iki lobun birbirleriyle olan bağlantısı kesilirse, yabancı el sendromu oluşur. genelde sol elde gözükmesinin nedeni ise negatif düşüncelerin beynin sağ yarım küresinden gelmesindendir. (sağ lobun vücudun sol kısmını, sol lobun ise vücudun sağ kısmını kontrol ettiğini hatırlatmak gerek) tabi bu, baskın elin sağ el olduğu durumlarda böyledir.

normalde iki güzel insan gibi oturup konuşan ve anlaşan loblar bağlantı kesildiğinde dertlerini birbirlerine anlatamaz ve böylece sol elin bilincin kontrolünden çıkmış olur. otokontrol sökmez... bilinçaltındaki sorunların o kontrol edemediğin eline yansır. o elin kontrolü, senin söz geçiremediğin sağ beyin lobundadır.


şimdi... ben sol elime engel olamazsam ve bir suç işlerse, burada suçlu kim olur? biri iyi, diğeri kötü olan iki ruhumuz mu vardır? yoksa ruha atfettiğimiz bu şeyler aslen beyinin kendisinde meydana gelen hasar nedeniyle mi olmaktadır?

buna örnek vakalardan birinde hastanın sol eli verilen komutları yerine getirmiyor, ama sağ ele verilen komutları ondan önce yapmaya çalışıyor. mesela hastaya "sol elinle sol kulağını tut" diyorlar, kadın yapmıyor, "yaptığımı düşünüyorum ama olmuyor" diyor. "peki sağ elinle sol kulağını tut" diyorlar, sağ el sol kulağa doğru giderken sol el uçarak sağ elden önce sol kulağı tutuyor. aynı hastaya uygulanan bir başka deney şöyle; sağ eline bir kalem veriyorlar, "sana bir sayı dizisi okuyacaz her 3 duyduğunda masaya kalemle vur" diyorlar, başladıktan bir süre sonra mesela 3 sayısı 7 kere falan geçtikten sonra sol el sağ elden kalemi alıyor ve durmaksızın masaya vurmaya başlıyor. artık deneyin ispiritizma havası mı yoksa sürekli masaya vurmanın çağrıştırdığı hastalık mı bilmem tüylerim ürperir her aklıma geldiğinde.

(bkz: alien hand syndrome)

insanların iç çatışmalarının dışarıya vurulmasını gösterir. normalde sol beyin her zaman sağ beyni baskılar çünkü mantık sol beyin tarafından kontrol edilen bir olgudur. korpus kallosum denilen iki beyin arasındak köprü yok edildiği zaman sağ beyin kafasına göre takılmaya başlar ve zaten sol beyne göre daha içgüdüsel ve bilinçaltının etkisinde takıldığı için insanın baskıladığı düşüncelerini falan gerçekleştirmeye başlar. 

örneğin sabah işe gitmek zorundayken gömleğinizi iliklerken sol el eliniz o düğmeleri çözmeye çalışır çünkü içten içe işe gitmek istemiyorsunuzdur. çok hazzetmediğiniz bir insanla konuşurken sol eliniz birden adama yumruk atabilir. sigarayı bırakmışken birisi teklif ettiğinde sol eliniz sigarayı almaya uzanabilir, süpermarket alışverişi sırasında aldığınız ürünleri sol el geri koyabilir hatta almayı düşünmediğiniz şeyleri uzanıp alabilir. sol el bu durumda düşmanınız falan değildir, o da sizsinizdir ama sizin bilinçaltınızın bilince dökülmesidir. genel olarak primitif bir yapıda olduğu için de ihtiyaçlarını ilkel ve kaba yöntemlerle belli eder.


house'un bir bölümünde de vardı bu olgu. hastanın sevgilisi bir deodorant getirdiğinde sol el alıp deodorantı fırlatıyor sonra da kadına tokat atıyordu adamın iradesine karşı. bölüm sonunda adamı hasta edenin o deodorant olduğu, sağ beynin bunu biliyor olduğu ancak mantıksal bir şekilde bunu sol beyine söyleyemediği için primitif bir şekilde rahatsızlığını dile getirdiği ortaya çıkıyordu. aynı adama çeşitli kelimeler gösteriyorlardı, sağ gözle adam kelimeleri söylerken, sol gözle baktığı zaman nesnenin ne olduğunu söyleyemiyor ancak kağıt kalemle direkt olarak şeklini çizebiliyordu.

belki de en ilginç tıbbi olgudur yabancı el sendromu. insanların çift kişilikli olduklarını ve medeniyet kisvesi altındaki zorunluluklardan kurtulduklarında sıkıntılardan kurtulduklarında neler yapabileceklerini gösterir.