İnsanların Vatanlarına Yakıştırdığı Cinsiyetin Nasıl Farklılaştığıyla İlgili Ufkunuzu Açacak Bir Yazı

Biz, kendi vatanımıza ana vatan diyoruz ancak bu her ülkede aynı değil. Kimi ülkede baba vatan, kimi ülkenin vatanı ise cinsiyetsiz. Lafı fazla uzatmadan konuyu ''anglachelm''e devrediyoruz.
İnsanların Vatanlarına Yakıştırdığı Cinsiyetin Nasıl Farklılaştığıyla İlgili Ufkunuzu Açacak Bir Yazı
iStock.com


insanların vatanlarına yakıştırdığı cinsiyet ilginç bir konu, bu da şahsi yakıştırmalar değil gayet o toplumların kültürlere işlemiş olduğu için bunun nereden çıktığı nasıl bu hale geldiği, aynı coğrafyadaki -kimi zaman sınır komşusu olan- ülkelerde nasıl farklılaşıp yerleştiği insanı hep düşüncelere sevkediyor.

bu konuda kesin ve katı bir pattern bulmak, şöyle toplumlar için vatan her zaman anadır, bu tip toplumlar için her zaman babadır diyebilmek imkansıza yakın. bu böyledir diyenler de eninde sonunda duvara tosluyor. mesela endüstriyel toplumlar için vatan babadır tarım toplumları için anadır diyenler var, dendiği anda da endüstri devriminden önceki binlerce yılı çöpe attığınız yetmiyor üstüne bir de rusların anavatanını da yok sayıyorsunuz. genel olarak göründüğü kadarıyla bu farklılaşmanın arkasındaki teori toplumların vatanlarını nasıl kişileştirdiklerinde yatıyor. vatan gibi fiziksel bir toprak parçasıyla üstüne serpilmiş milliyeti harmanlayan bir tanımın hangi cinsiyete tabi olacağı da o cinsiyetin toplumdaki rolüne aslında bir yerde atıf yapıyor. ancak parantez açmak gerekirse anaerkil toplumlarda anavatan ataerkillerde babavatan diye bir şey yine yok. cinsiyetin toplumdaki rolünden bahsediyoruz, yetkinliği ve nüfuzundan değil.

rusya için bu bizdeki gibi bir anavatan (bkz: rodina) dır. rusya'da hakim olan görüş, bir ana'nın çocuklarına bakacağı, onları doyuracağı ve yaşaması için gerekli şartları sağlayacağıdır. rusya ve anavatan retoriği ikinci dünya savaşının da terimin altına beton dökmesiyle bugün artık rusyayla neredeyse özdeşleşmiş bir haldedir. hintliler için bu yine keza aynı sebeplerden hindistan ana (bkz: bharat india) dır. bizim için yine aynı sebepten anavatan'dır.


almanya isviçre ve hollanda için bu terim baba vatan haline gelir (bkz: vaterland). onların kültüründe baba korur, kollar, aileyi ayakta tutar. aynı şekilde bu cermen kökenli diğer milletler olan norveç için fedreland, isveç için babalarımızın vatanı anlamına gelen fäderneslandet, iskoç galcesinde (baba toprağı) heauinlie, galler'de aynı anlamda nhadau, estoncada (baba vatan) isamaa, bulgarca ve makedonca daha samimane tatkovina, lehçe (baba - ojzciec kelimesinden) ojczyzna, yunanca (babavatan) patrida, farsça mihan olarak farklılaşır.


işin ilginç yanı latinceden direkt etkilenmiş dillerde durumun ikili bir açılışının da olmasıdır. biz bunları türkçeye çevirdiğimizde dilimizde cinsiyet belirteci olmadığı için anavatan anaya babavatan babaya çekilip onların cinsiyetlerini otomatik alıyor ama aslında kendi öz dillerinde bu daha değişik. fransızcada vatan sözcüğünü karşılayan patrie ve ispanyolcada ve portekizcedeki patria, latince pater yani baba'dan türemiştir. ancak patria ve patrie feminin sözcüklerdir. cümle içindeki çekimleri vesaire hep dişildir. üstüne ispanyollar vatanlarını la madre patria (babavatan anamız) diyerek tanımı kördüğüm de etmişlerdir. fransızcada benzer bir sözcük la mere patrie aynı anlamda zaman zaman karşımıza çıkar. yine aynı durum slav kökenlilerde de mevcuttur. lehçe ojczyzna ve bulgarca tatkovina babavatan demek olsalar da a harfleriyle bittikleri için slavic dillerin baş kuralı olarak feminindirler. babavatandan teyzenizden bahsediyormuş gibi bahsedersiniz. yani babalara ait olan bu vatan da aslında bir kadın cinsiyetinde kişileşmektedir. vatan onlar için ana değildir ama yine de bir kadının besleyici doyurucu koruyucu özelliklerine gizli bir atıf yapar.


kimi yazarlar vatanların dişi oluşuna doğurganlık kökenli bir anlam bulmaya çalışır. galler kıyılarındaki anglesey adası çok bereketli toprağıyla bilindiğinden burası mam cymru - gallerin anası olarak anılagelmiştir. ancak asıl annelik dediğim gibi doğurmak değil, yavruları korumak olduğundan sanırım atıf her yerde bununla sınırlı değildir.

bazı milletler ise cinsiyet işine komple hiç girmemişlerdir. ingilizce konuşan dünya, babavatan fatherland teriminin ikinci dünya savaşında nazizmle direkt ilişkilendirilmesi sonucu homeland (ev toprağı) terimine demir atmış durumdadırlar. öte yandan başka sebeplerle hırvatlar için bu durum yüzyıllardır domovina )olarak devam etmektedir. çekler babavatan olan otcina'yı tamamen nötr olan vlast ile değiştirmeyi seçmiştir. mesela macarcada szülöföld bizi bir arada tutan toprak gibi evrensel bir anlama gelir. kızılderili kültürlerinde toprak "ataların ruhlarının üzerinde at sürdüğü çayırlar" gibi yine gayet nötrken, vietnamca cinsiyetsiz tu quoc (ataların toprakları) haline gelir. letoncada ise vatan dzimtene (millet olarak doğduğumuz yer) şeklinde söylenir.


yani etnik kökenden ve gelinen dil ailesinden gayet bağımsız olarak her kültür kendi vatanına farklı bir cinsiyet ve kişilikte canlandırabiliyor. bu da her ülkenin kendi milliyetçiliğine doğrudan bir etki yapıyor, yahut milliyetçiliğin sonucu olarak bu böyle olagelmiş bulunuyor.